Matematik Olimpiyatları Başarılı Olabileceğim Güvenini Kazandırdı

-A +A

Işık Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Fehmi Ateş, 1993 - 1994 Uluslararası Matematik Olimpiyatı Bronz Madalya sahibi.

Bilim olimpiyatları ile ilk tanışmam Lise-1’de TÜBİTAK BİDEB’in matematik olimpiyatı yaz kampı seçmeleriyle olmuştu. Benim için çok kötü geçen bir sınavdı. Zaten Bursa’dan İstanbul’a hiç umutlu gitmemiştim; Türkiye’nin tüm tanınmış liselerinden gelen öğrenciler arasında benim ne şansım olabilirdi ki! Elemeyi geçemedim, fakat benimle sınava giren bir sınıf arkadaşım geçti. İşte o zaman kararımı verdim; tanıdığım birisi seçilebiliyorsa ben de yapabilirdim. Kamptan döndükten sonra hemen arkadaşımdan notlarını aldım. Bir hafta sonu odama kapanıp o notları temize çektiğimi hatırlıyorum.  Satır satır tüm soruları ve cevaplarını inceliyordum. Ama her soruda moralim biraz daha bozuluyordu, çünkü o tarz sorulara hiç alışık değildim. Lise müfredatının çok dışında, ispat gerektiren sorulardı ve etrafta bana yardım edebilecek hiç kimse yoktu. Yine de yılmadım ve her sorunun üzerinden defalarca geçerek, bazen arkadaşıma sorarak, aylar boyunca o notları ve bulabildiğim matematik olimpiyatları ile ilgili diğer tüm kaynakları tek başıma çalıştım… Sonuçta hem Lise-2’de hem de Lise-3’te Takıma girmeyi başararak Uluslararası Olimpiyatlarda iki bronz madalya kazandım.

Matematik Olimpiyatları bana sadece matematiği sevdirmekle kalmadı. Aynı zamanda çok yabancı olduğum ve zor gözüken bir alanda, eğer çok istersem başarılı olabileceğim güvenini kazandırdı. Bu özgüven bana öğrenim hayatım boyunca çok yardımcı oldu ve bugün başarılı bir akademik kariyer sürdürmemi sağladı. Umutsuzluğa düştüğüm, kendimi yetersiz ya da başarısız hissettiğim zamanlarda iki yıl boyunca süren olimpiyat serüvenimi hatırlamak bana hep güç ve umut vermiştir.

Yüksek öğrenimime elektrik elektronik mühendisliği alanında devam etsem de içimde matematiğe duyduğum özel sevgi hep devam etmiştir. Olimpiyatlara hazırlık sürecinde edindiğim analitik düşünebilme ve ispat yapma becerileri öğrenim hayatım ve kariyerim boyunca çok yardımcı oldu. Nitekim Bilkent Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü’nü birinci bitirdim ve doktoramı tam burslu olarak Princeton Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü’nde yaptım. Ayrıca kazandığım bu yetenekleri sadece araştırma problemlerini çözmek için değil hayatımın her alanında bir yaşam felsefesi oluşturmak için sıkça kullandım.

TÜBİTAK’la ilk tanışmam da olimpiyat kampları sırasında oldu ve çok saygı duyduğum bu kurumla olan ilişkilerim farklı şekillerde bugüne kadar devam etti. Üniversite eğitimim boyunca TÜBİTAK-BİDEB tarafından olimpiyatçılara sağlanan burstan faydalandım ve maddi bir sıkıntı yaşamadım. Ayrıca olimpiyat kamplarına etüt hocası olarak katılarak yeni olimpiyatçılar yetişmesine katkı sağladım. Türkiye’nin Matematik Olimpiyatları’nda ilk altınını aldığını öğrendiğimde ve takım olarak ilk on ülke arasına girdiğini duyduğumda adeta kendim kazanmış kadar sevindiğimi hatırlıyorum. TÜBİTAK-BİDEB’in katkısı sayesinde bugün Türkiye tüm olimpiyat dallarında hatırı sayılır ülkeler arasına girmiş durumda. Bu başarı hikâyesinin bir kısmında rol almış olmak beni çok mutlu ediyor.     

Bilimi seven her öğrencinin mutlaka Bilim Olimpiyatları’yla ilgilenmesi gerektiğine inanıyorum. Lise müfredatının dışına çıkarak yapılan bu çalışmalar, öğrencileri sadece yüksek öğrenime ve olası bir akademik kariyere ısındırmakla kalmıyor, ayrıca dünyadaki en elit ve yetenekli öğrencilerle yarışmanın getirdiği özgüveni ve tatmin duygusunu da sağlıyor. Bu kişisel tatmin, daha sonra hangi kariyer yolunu takip ederseniz edin, her yaptığınız işte en iyisi olabileceğiniz ve tüm zor problemleri çözme becerisine sahip olduğunuz inancını da beraberinde getiriyor.

20.01.2014 Başarı Hikayeleri, Olimpiyat ve Yarışma Başarı Hikayeleri