Medikal Biyoteknoloji'de Yerli Projeler için İlk Adım Atıldı

-A +A

Sağlıkta yerli projeler için yapılacak çalışmalar, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün ile Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu’nun katılımıyla TÜBİTAK'ta gerçekleştirilen ‘Medikal Biyoteknoloji Konferansı’nda masaya yatırıldı.

Bilim Teknoloji Yüksek Kurulu’nun (BTYK) Ocak ayındaki 25. toplantısında sağlık alanı Türkiye’nin ivme kazanması gereken alanlarından biri olarak belirlendi. Toplantının hemen ardından sağlık alanının en önemli başlıklarından biri olan ‘Medikal Biyoteknoloji’ de gerçekleştirilebilecek projeler için TÜBİTAK öncülüğünde önemli bir çalışma başlatıldı.

Medikal Biyoteknoloji’nin kapsadığı ilaç, aşı, biyomalzeme, biyomedikal ekipman ve tıbbi tanı kiti alanlarında yapılabilecek çalışmalarla ilgili özel sektör, üniversite ve sivil toplum kuruşları temsilcilerinden 1200’den fazla hedef önerisi toplandı. Yapılan değerlendirmelerde belirlenen 38 hedef Medikal Biyoteknoloji Delfi Anketinde yer aldı. Ankete katılan binin üzerinde uzman hedefleri yapılabilirlik ve önem düzeyleri açısından analiz etti. Anket sonuçlarına göre ‘İlaç’, ‘Aşı’, ‘Biyomalzeme’, ‘Biyomedikal Ekipman’ ve ‘Tıbbi Tanı Kiti’ başlıklarında teknoloji yol haritaları taslağı oluşturuldu.

Teknoloji yol haritaları TÜBİTAK Başkanlık Binası Feza Gürsey Konferans Salonu’nda düzenlenen konferansta ele alındı. TÜBİTAK ve ilgili Bakanlıkların işbirliği ile düzenlenen etkinliğin açılışına Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Yücel Altunbaşak, çok sayıda bilim insanı ve davetliler katıldı.

Konferansın açılış konuşmasını yapan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, sağlık alanının en önemli başlıklarından biri olan medikal biyoteknoloji konusunda kamu, özel sektör ve üniversiteler bünyesinde atılması gereken adımların tespit edildiğini söyledi. Bu alanlarda sınırlı ihracata karşılık 7 milyar doları aşan ithalatın olduğuna dikkati çeken Ergün, rakamlara bakıldığında alanın ne kadar önemli olduğunun anlaşıldığını ifade etti.

SGK’nın büyük alım gücünü bugüne kadar fiyatları aşağı çekmek için kullandıklarını ancak bundan sonra bu gücü, ülkeye yatırım çekmek ve özellikle biyoteknolojik ürünler konusunda yenilikler meydana getirmek için kullanılması gerektiğini vurgulayan Ergün, Türkiye'nin bu konuda büyük bir gücü ve potansiyeli olduğunu söyledi.

“Pahalı İlaçları İthal, Vasatları İhraç Ediyoruz”

Bakan Ergün, yeni teşvik sistemiyle, ilaç ve tıbbi cihaz sektöründe yapılacak yatırımlara çok önemli destekler getirdiklerini belirterek, şöyle devam etti: "Ülkemizde 15’i yabancı sermayeli olan 68 ilaç üretim tesisinde, 3 bin 100 çeşit ilaç üretilmektedir. Ancak dış ticaret dengesine baktığımızda ihracatın ithalatı karşıma oranı sadece yüzde 16 seviyesindedir. Çok pahalı ilaçları ithal ediyoruz, çok vasat ilaçları ihraç ediyoruz. Bu nedenle de arada büyük bir fark var. Hemen her sektörde olduğu gibi ilaç sektöründe de katma değeri ve Ar-Ge çalışmalarını artıracak adımlar atmamız gerekiyor. Bu amaçla İlaç Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı'nı hazırladık. 6 farklı hedef için 53 eylem belirledik. Bu belgeyi en kısa zamanda uygulamaya koyacağız. Yurt dışından yüksek rakamlara ithal ettiğimiz ilaçları üreten, yeni ilaç araştırmaları yapan bir yapı oluşturacağız”

“Gen Haritalarını Çıkarmaya Başladık”

Türkiye'nin hemen hemen tüm ülkelere sanayi ürünleri ihraç ettiğini belirten Bakan Ergün, dünya piyasalarına yeni, ileri teknolojili ve yüksek katma değerli ürünler sunulması gerektiğini de dile getirdi. Bu konularda önemli bir başlangıç yaptıklarını anlatan Ergün, sözlerini şöyle tamamladı: "TÜBİTAK Biyoteknoloji Araştırma Merkezi'nde şu anda arkadaşlarımız çok güzel çalışmalar yapıyor. Biz de gen haritalarını tamamen kendimiz çıkarmaya ve insan geniyle hastalıklar arasındaki ilişkileri tespit etmeye başladık. En az 3 hastalıkla genetik yapı arasındaki ilişki doğrudan tespit edildi"

Bakan Müezzinoğlu: “Türkiye Biyoteknoloji Alanında Söz Sahibi Olmalı”

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ise, sağlık sistemlerinin erişilebilir ve kabul edilebilir olmasının önemine işaret ederek, hizmet sunumunun kesintisiz yürütülmesi gerektiğini belirtti. Teknolojik gelişmeler, nüfus yapısı ve maliyet artışlarının sağlık politikalarının gözden geçirilmesini gerektirdiğini ifade eden Müezzinoğlu, yeniliklere açık olunması, hizmetlerin ihtiyaçlara göre düzenlenmesinin önemine değindi.

Sağlık hizmetlerine ve ilaca erişim konusunda son 10 yılda gelişmiş ülkelerin seviyesine çıkıldığını anımsatan Müezzinoğlu, teknoloji ithal eden ülke olmaktan çıkıp ihraç eden ülke haline gelmeyi hedeflediklerini belirtti. Türkiye'nin 2023 vizyonunda sağlık alanındaki hedeflerine işaret eden Müezzinoğlu, "Gıdadan ilaç sanayisine, tarımdan enerjiye geniş bir yelpazeyi barındıran biyoteknoloji alanındaki potansiyelimizi değerlendirmek ve bu sektörde de söz sahibi olmak zorundayız" diye konuştu.

Bakan Müezzinoğlu, ilaç ve tıbbi cihaz sanayi yatırımlarını çekmek adına ülkeler arasında ciddi rekabet yaşandığını ifade ederek, "İlaç pazarında dünyada 16, Avrupa'da 6. sırada bulunan ülkemizin ilaç ihracı ve biyoteknoloji buluşlarından aldığı pay ne yazık ki çok düşük. Bu durumu değiştirmek ve biyoteknolojide söz sahibi ülke konumuna gelmek için TÜBİTAK'ın öncülüğünde gerçekleştirilen medikal teknoloji yol haritasının faydalı sonuçlar getireceğine inanıyorum" ifadesini kullandı.

Türkiye'de ilaç ve sağlıktaki dış ticaret açığının yüksekliğine işaret eden Müezzinoğlu, "Bu açığımızı kapatmak ve yerli biyoteknoloji üretiminde arzu ettiğimiz noktaya gelebilmek için kanser dahil birçok biyoteknolojiyi gerektiren ilacı ve cihazı ülkemizde üretmek için çalışmaları hızla artırmamız gerekiyor" şeklinde konuştu.

Prof. Altunbaşak: Medikal Biyoteknoloji’de 5 Alana Odaklandık

Konferansta “Bilim, Teknoloji ve Yenilik Ekseninde Sağlık Alanı ve Güncel Gelişmeler” başlıklı bir sunum yapan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Yücel Altunbaşak, küresel olarak son dönemlerde yaşam bilimleri, enerji, nanoteknoloji ve bilişim teknolojileri olmak üzere 4 başlığın gündeme geldiğini, yaşam bilimlerinin de bu alanlardan sıyrılarak bir adım daha ileriye çıktığını vurguladı.

Sunumunda kök hücreler konusuna da değinen Altunbaşak, artık istenilen bir organın kök hücrelerden üretilebildiğini, ilk çalışması 3 milyar dolara mal olan genetik dizilimin de teknolojideki gelişmelerle birlikte 1 dolarlara kadar gerileyeceğini söyledi. Altunbaşak, sağlık alanında kişiye özel tedavi ve cihazların çıktığını anımsatarak, yeni nesil ilaçların da artık deneme yanılma yoluyla değil bilgisayar ortamında üretildiği bilgisini verdi.

TÜBİTAK Başkanı Altunbaşak, yaptıkları ihtiyaç ve fizibilite analizleri, stratejik araştırmalar ile dünyadaki eğilimlere bakıldığında ilaç, aşı, tıbbi tanı kitleri, biyo malzeme, biyomedikal ekipmanlarını odaklanılması gereken 5 alan olarak belirlediklerini dile getirdi.

Fotoğraflar

28.05.2013