TÜBİTAK Desteğiyle Yerli Tanı Kiti Geliştirildi

-A +A

Sağlık Bakanlığı tarafından her yıl yaklaşık 1,5 milyon yeni doğan 3 hastalık için taranıyor. TÜBİTAK destekli projeyle 3 hastalıktan birinin taranmasına yönelik yerli tanı kiti geliştirildi.

Toplum sağlığının korunması açısından, bazı metabolik ve genetik hastalıkların yenidoğan bebeklerde rutin olarak taranması gerekiyor. 2010 yılı itibarı ile, ABD'de 30'un üstünde, gelişmiş ülkelerin çoğunda ise 11 hastalık rutin olarak taranıyor. Türkiye’de, T.C. Sağlık Bakanlığı “Ulusal Yenidoğan Tarama Programı” kapsamında üç hastalık için tarama yapıyor.

Yenidoğan taraması; yenidoğan bebeklerde tedavi edilebilir olan genetik, endokrinolojik, metabolik ve hematolojik hastalıkların test edilme prosesidir. Tarama testleri, hastalıkların belirti ve bulgu vermeden belirlenmesini amaçlar. Hastalığın toplumda görülüyor olması, hastalığın zamanında tanımlandığı takdirde tedavi edilebilir olması, tedavi edilmediği takdirde ağır hasar yaratması, taranması gerekliliğini ortaya koyan nedenlerdir.

TEYDEB tarafından yaklaşık 550 bin TL ile desteklenen “ Yenidoğan TSH Testi Geliştirilmesi “ projesiyle Bome Sanayi Ürünleri Dış Ticaret Limited Şirketi tarafından 3 hastalıktan biri olan ‘Konjenital Hiptiroidi’ taramasına yönelik yerli tanı kiti geliştirildi. Proje hakkında bilgi veren Firmanın Ar-Ge direktörü Dr. Ceyhan Ceran Serdar yerli olarak geliştirdikleri tanı kitinin rutin olarak kullanılmaya başlandığını söyledi.

Önemli Hastalıkların Erken Teşhisini Sağlıyor

Geliştirdikleri tanı kitinin önemli bir hastalığın erken teşhisini belirlediğini ifade eden Serdar, “Tiroid hormon eksikliği ile karakterize, çok-nedenli bir hastalık olan konjenital hipotiroidi, çeşitli klinik sonuçlarına ek olarak, engellenebilir zeka geriliğinin en önemli nedenlerinden biridir. Erken dönemde başlanacak uygun tedavi, hipotrioidizme bağlı zeka geriliği insidansında belirgin azalma sağladığından, yenidoğan topuk kanı emdirilmiş filtre kağıtlarından yapılan TSH ölçümünün, yüksek doğruluk, yüksek sensitivite ve yüksek spesifisite  gerçekleştirilmesi çok önemlidir. Bu nedenle, hedeflenen immünolojik TSH EIA ve FEIA kitleri, yüksek tekrarlanabilirlik ile doğru ve hassas biçimde TSH ölçümü yapabilecek şekilde geliştirildi” dedi.

Proje çalışmalarında üniversitelerden de destek alarak projenin başarılı olması için işbirlikleri yaptıklarını dile getiren Serdar, “Firmanın Ostim’de bulunan yerleşik Ar-Ge laboratuvarında yürütülen projede ; Bilkent Üniversitesi Genetik ve Biyoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (BİLGEN) koordinatörü Prof. Mehmet Öztürk’den genel teknoloji danışmanlığı aldık. Geliştirilen kitin metod validasyon aşamalarında; Doç. Dr. Muhittin A. Serdar'dan teknik danışmanlık aldık ” dedi.

İthalattan İhracata

Sağlık teknolojileri sektöründe, sağlıklı bir toplum ve kaliteli bir yaşam için hastalıkların erken teşhisi ve gerekli tedavilere erken başlanmasının önemli olduğunu söyleyen Serdar, “Tanı kitleri sağlık alanının vazgeçilmez kullanım malzemelerindendir. Tüm hastanelerde ve klinik laboratuvarlarında kullanılan ve ülkemizin önemli bir ihtiyacını oluşturan tanı kitleri ve ilgili cihazları çoğunlukla ithal ediliyor. Bu da yüksek fiyatlar nedeniyle büyük ekonomik kayıplara neden olmaktadır. Biz çalışmalarımızla bu ürünü yerli olarak geliştirdik ve ithalatı önlemiş olduk. Bu testin sadece Türkiye'de senelik yaklaşık iki milyon test civarında bir pazarı mevcuttur. Tüm Asya ülkeleri pazarı da düşünüldüğünde pazar hacmi en az bu rakamın iki katı olacaktır. Proje kapsamında ‘Trimaris Yenidoğan TSH Kiti’,  uluslararası standartlara uygun şekilde CE belgelendirme işlemi tamamlanarak ulusal tarama programında rutin olarak kullanılmaya başlanmış ve muadil ithal ürünün yerini almıştır” dedi.

18.12.2013