Türkiye'nin 300 Gül Çeşidi Aynı Bahçede Toplandı

-A +A

Isparta’da TÜBİTAK destekli projesi kapsamında 3 yıl süren çalışmaların ardından Türkiye'de yetişen 300 çeşit gül aynı bahçede yetiştirilmeye başlandı.

Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Botanik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Özçelik, Türkiye’nin gül biyo çeşitliliğini belirlemek, gülüstan oluşturmak ve güllerin ekonomik özelliklerini ortaya çıkarmak  amacıyla başladığı TÜBİTAK projesinde 3 yıllık çalışmanın ardından Türkiye'de yetişen 300 çeşit gülü aynı bahçede yetiştirmeye başladı.

Dünya gül yağı üretiminin yüzde 65'inin Isparta'da gerçekleştiğini, bu nedenle de gülün Isparta için ayrı bir öneme sahip olduğunu dile getiren Özçelik, güle katma değer sağlamak için çalışma yaptıklarını kaydetti.

Bu anlamda Türkiye'deki gül çeşitliliğini ortaya koymak amacıyla TÜBİTAK ARDEB’e  "Türkiye Gül Taksonlarının Genetik Çeşitliliği Tespiti, Ekonomiye Kazandırılması Olanaklarının Araştırılması ve Süleyman Demirel Üniversitesi Bünyesinde Rosarium (Gülistan) Tesisi Kurulması" projesini sunduklarını ve yaklaşık 450 bin TL destek aldıklarını belirten Özçelik, projenin kabul edilmesi ile birlikte 4 farklı ekibin Isparta, Konya, Rize, Trabzon, Kastamonu, Çorum ve Çankırı bölgelerinde farklı tür ve çeşitlerde gül araştırmasına başladığını kaydetti.

Yaklaşık 3 yıl devam eden saha ve literatür çalışmasında Türkiye'de 100'ü yabancı 500 gül çeşidini belirlediklerini ifade eden Özçelik, 400 çeşit yerli gül çeşidinden 300'üne ulaştıklarını kaydetti.

Araştırma kapsamında elde ettikleri çeşitlerin arasında melekhanım, onbiray, yediveren, okka, şimşiri, paşa, peygamber kokusu, halfeti, sarı, beyaz, kırmızı, kadife, sarmasık, fındık gibi yerel güllerin yanında kendilerinin de isimlendirdiği güllerin bulunduğunu ifade eden Özçelik, bunların kampüs içerisindeki SDÜ Botanik Park'ında bulunan 4 dönüm arazi üzerinde kurulu Gülistan'a ekildiğini dile getirdi.

Çalışmalar kapsamında gül çeşitliliği ve verimliliği bakımından bölgeler arası dalgalanmalarında takip edildiğini ifade eden Özçelik, bölgelerin önem sırasına göre Akdeniz, Ege, Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgeleri olmak üzere sıralandığını belirtti. Özçelik projeyle güllerin yayılış haritasının güncellendiğini, korunması gereken güllerin belirlendiğini ve yerel halkın kullandığı isimlerin kaydedildiğini ifade etti.

Gülistan'da morfolojik, fenolojik ve fizyolojik gelişimleri gözlenen güllerin, araştırmalara, eğitimcilere, peyzajcılara, tarımcılara bitkisel materyal desteği sağladığına dikkati çeken Özçelik, sonraki aşamada gül atıklarının nasıl değerlendirileceği ile ilgili çalışmalar yaparak, gülden ekonomik kazanımlar elde etmek istediklerini sözlerine ekledi.

30.09.2013 Başarı Hikayeleri, Akademik Başarı Hikayeleri