TÜBİTAK’ta Sanayi Yenilik Ağı Mekanizması (SAYEM) Bilgi Günü Düzenlendi

-A +A

Ulusal yüksek teknoloji hedefleri doğrultusunda özel sektör, üniversite ve kamu işbirliğiyle yenilik ağları oluşturarak katma değeri yüksek ürün veya ürün grubu geliştirmek amacıyla oluşturulan Sanayi Yenilik Ağı Mekanizması (SAYEM) Faz 1 Çağrısı kapsamında desteklenmekte olan firmaların, bu süreçte hazırladıkları Ürün Yol Haritaları ile ilgili deneyimlerini ve Faz 2 sürecine ilişkin beklenti ve görüşlerini paylaşmalarını sağlamak amacıyla, TÜBİTAK Feza Gürsey Konferans Salonunda Bilgi Günü düzenlendi.

TÜBİTAK Başkanımız Prof. Dr. Hasan Mandal, Bilgi Günü’nün açılışında “Çıktı ve Etki Odaklı Süreçlerde Sanayi İşbirliği Ağları Mekanizması - Birlikte Başarma için Hedef Odaklı İşbirliği” başlıklı bir sunum yaptı. Prof. Dr. Mandal, SAYEM’in bir destek programının ötesinde; ekosistemimizin gelişimi için bir program olarak görülmesi gerektiğini belirtti. SAYEM sürecindeki iki anahtar kelimenin çıktı ve etki olduğuna işaret eden TÜBİTAK Başkanımız, bu kavramların diğer programlarda da yer aldığını ancak SAYEM’de daha görünür olduğunu söyledi. SAYEM programındaki ikinci önemli noktanın, birlikte başarma olduğuna değinen Prof. Dr. Mandal, birlikte iş yapmanın, alt yapıyı birlikte kullanmanın önemini vurguladı. Sunumunda Küresel Yenilik Endeksi kapsamında, dünya ve ülke sıralamalarına yer veren Prof. Dr. Mandal, girdi odaklı parametrelerde ülke olarak daha başarılı olduğumuzu ifade etti.

Rekabetçiliğin yıllar içindeki değişen araçlarını sıralayan Prof. Dr. Mandal, 2010-2020’lerde iş birliğine yönelik bilgi üstünlüğü ile rekabetin öne çıktığının görüldüğünü belirtti. Prof. Dr. Mandal, SAYEM’den bu bağlamdaki beklentiyi şu sözlerle açıkladı: “Her proje sahibinin, paydaşın kendi görevini yapması değil, platformun başarısı bizim için önemli.” Stratejik iş birliği ağlarının temel paydasının hedef odaklılık ve birlikte başarma olduğunu ifade eden Prof. Dr. Mandal, SAYEM’in Ufuk 2020’den Ufuk Avrupa’ya yönlendirici olmasının beklendiğini belirtti. Yüksek teknolojiye dayalı ürün, ürün grubu veya sistemlerin toplumsal etkiye dönüşmesinin önemini vurgulayan TÜBİTAK Başkanımız, “Ufuk Avrupa’nın zemini tamamen buna odaklanmış durumda” dedi.

Çin’de yapılan Dünya Ekonomik Forumundaki yükselen teknoloji eğilimlerini açıklayan Prof. Dr. Mandal, yükselen teknoloji eğilimlerinin çözüm sağlaması beklenen uygulama alanları ile doğrudan birlikte ele alınarak potansiyel çıktı ve etkilerinin öngörülmesinin gündemde olduğunu belirtti. Prof. Dr. Mandal, küresel eğilimlerin ve hedef odaklı yaklaşımların dönüşümünün; sektör ve teknoloji odaklıdan, çözüm odaklı uygulama alanlarına doğru olduğunu ifade etti. Ülkesel olarak bakıldığında, Birinci Kalkınma Planının (2019-2023), daha fazla değer üreten, daha adil paylaşan, daha güçlü ve müreffeh Türkiye ana ekseninde olduğunu kaydeden Prof. Dr. Mandal, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ile birlikte yürütülen tüm süreçlerde, “Milli Teknoloji Hamlesi”nin yol gösterici olduğunu ifade etti.

Ar-Ge ve yenilik hedeflerimiz doğrultusundaki güncel gelişmelerden bahseden Prof. Dr. Mandal, 2018 yılında Ar-Ge harcamalarının GSYH’ya oranının ilk kez yüzde 1’in üzerine çıktığını belirtti. Tam zamanlı eşdeğer Ar-Ge personeli sayısının da 2018 yılında 172 bin 119 olduğunu kaydeden Prof. Dr. Mandal, doktora ve üstü tam zamanlı eşdeğer Ar-Ge personel sayısının ise 34 bin 282 olduğunu ifade ederek, geçmiş yıllarda bu ölçüm göstergesinin bulunmadığını hatırlattı.

Ekosistem paydaşlarına yönelik Ar-Ge ve yenilik hedeflerine değinen Prof. Dr. Mandal, erişilebilir hedeflerle ilerlediğimizi, ilk kez planda yüksek teknoloji hedefi koyduğumuzu, SAYEM ve 1004 Mükemmeliyet Merkezi Destek Programının yüksek teknoloji hedefli açılmış programlar olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanlığı Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu bünyesinde yürütülen “Türkiye Teknoloji Alanı Önceliklendirme Çalışması”na değinen Prof. Dr. Mandal, çalışmanın tamamen etki ve yapılabilirlik odaklı olduğunu, 27 teknoloji alanının incelendiğini bildirdi.

Yeni TÜBİTAK’ın stratejik yaklaşımını Ar-Ge ve yenilik çıktılarına/etkilerine odaklanma, ulusal hedeflere odaklı çıktılar, çıktıların toplumsal ve ekonomik faydaya dönüşümü, nitelikli bilgi ve nitelikli insan olarak açıklayan Prof. Dr. Mandal, SAYEM, Sanayi Doktora Programı ve Uluslararası Lider Araştırmacılar Programlarının nitelikli bilgi ve nitelikli insan bağlamında değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Sanayi Doktora Programı kapsamında 1. Fazın tamamlandığını belirten TÜBİTAK Başkanımız, ön plana çıkan üniversiteler ile özel sektör kuruluşları ile ilgili bilgi verdi. Prof. Dr. Mandal, AB Sınai Ar-Ge Dünya ilk 2500 sıralamasında Türkiye’den üç firmanın olduğunu, bunlardan ikisinin de Sanayi Doktora Programının ortağı olduğunu söyledi. Bu programın ikinci çağrısı kapsamında yeni başvuruların alındığını söyleyen Prof. Dr. Mandal, başvuruların 31 Aralık 2019 tarihine kadar alınacağını ifade etti.

Hedef odaklı yaklaşımlar kapsamında, Ar-Ge süreçlerinin yönetmenin, Ar-Ge yapmaktan daha önemli hale geldiğini vurgulayan TÜBİTAK Başkanımız, “Yapmak ve yönetmek aynı değil. Yönetim yapısı bizim açımızdan iki ana kriterden biri” diye konuştu.

SAYEM’in, TÜBİTAK 1004 Programına göre daha esnek olduğunu ifade eden Prof. Dr. Mandal, 1004 programındaki gelişmeler hakkında bilgiler verdi. Prof. Dr. Mandal, 1. Fazda 17 projenin desteklendiğini söyledi. Paydaşların önemli kısmının aynı zamanda burada da yer aldığına değinen Prof. Dr. Mandal, bu programdaki sonraki aşamanın stratejik araştırma programlarının uygulanması olduğunu, ikinci fazın 48 ay süreceğini belirtti.

SAYEM ile ilgili gelişmeleri aktaran Prof. Dr. Mandal, 1. Fazın dokuz ay sürdüğünü, 25 projenin desteklendiğini, bu projelerde ürünleşme, ticarileştirme yol haritasının beklendiğini dile getirdi. SAYEM paydaşlarının değer zincirlerini güçlendirmeye devam etmelerinin önemini vurgulayan Prof. Dr. Mandal, Sanayi İş Birliği Ağ Mekanizmasının etki odaklı ekosistem etkileşimlerini güçlendirecek nitelikte olması gerektiğini belirtti. TÜBİTAK Başkanımız, birlikte üretime dayalı iş birliğinin ortak geleceğimiz için kilit öneme sahip olduğunu ifade etti.

Prof. Dr. Mandal’ın sunumunun ardından, Doç. Dr. Peren H. Karagin tarafından,  SAYEM Bilgilendirme sunumu yapıldı. Daha sonra, TÜBİTAK TEYDEB Girişimcilik Destekleme Grubu Koordinatörü Dr. Sinan Tandoğan moderatörlüğünde, “Ürünleştirme Yol Haritası Deneyim Paylaşımı ve Faz 2 Süreci Hakkında Görüş ve Öneriler” konulu panel yapıldı. UİDB, AB Çerçeve Programları Müdürü V. Dr. M. Ufuk ATAY’ın Ufuk 2020 tanıtımının ardından program soruların yanıtlanmasıyla sona erdi.

27.12.2019