TÜBİTAK Bülten / Sayı 194 - Şubat 2018 - page 35

35
TÜBITAK
T ü r k i y e B i l i m s e l v e T e k n o l o j i k A r a ş t ı r m a K u r u m u
ın Çözümünde Önemli Bir Adım Atıldı
malzemeler sentezlenmiştir. Geliştirilen malzemelerin sert
ve yumuşak bölgeleri arasındaki ara yüzey çok yüksek de-
formasyonlar altında bile parçalanmamaktadır. Diğer yan-
dan bu malzemelere kendi-kendilerini onarabilme ve şekil-
hafızası fonksiyonları da katılmıştır.
Örneğin, elimizde küçük bir kesik olduğunda ve yara oluş-
tuğunda, ya da bir kemiğimiz kırıldığında belli bir süre son-
ra yaranın veya kırığın kendi-kendini onardığı gözlenir. Yara
kaybolmuştur veya kemik kırılmadan önceki durumuna
dönmüştür. Çoğu biyolojik sistemlerde gözlenen bu ‘kendi-
kendini onarabilme’ yeteneğini, yaptığımız araştırmalar so-
nucunda, geliştirdiğimiz hibrit maddelerde de oluşturduk.
Sert ve yumuşak bileşenlerden oluşan hibrit malzemeler
parçalandığında, parçalanan kısımların birleştirilmesi ve ısı-
tılması ile tekrar başlangıç özelliklerini geri kazanabilmek-
tedir” dedi.
Geliştirilen malzemelerde şekil-hafızası özelliğinin de ol-
masının yani “kalıcı şekil” ve “geçici şekil” olmak üzere iki
ayrı şekle sahip olmalarının da sağlandığına işaret eden
Prof. Okay, şekil-hafızası fonksiyonunun özellikle biyomedi-
kal alanda çok önemli olduğunu belirtti. Prof. Okay, “Örnek
olarak, çok küçük bir ‘geçici şekilde’ olan malzemenin cer-
rahi bir müdahale yapılmadan vücuda yerleştirilmesi, vücut
sıcaklığında ise istenen, daha büyük bir ‘kalıcı şekline’ dön-
mesi mümkün olacaktır” diye konuştu.
Yüksek Lisans ve Doktora öğrencilerinin proje çalışmaları-
na katılımıyla bilim insanı yetiştirilmesine katkıda bulunul-
duğunu da ifade eden Prof. Okay, “TÜBİTAK desteği olma-
dan proje çalışmalarının gerçekleşmesi mümkün olmazdı,
ancak yüzeysel ve teknolojik bir ürüne dönüşebilecek nite-
likte olmayan çalışmalar yapılabilirdi” dedi.
1...,25,26,27,28,29,30,31,32,33,34 36,37,38,39,40
Powered by FlippingBook