TÜBİTAK Bülten / Sayı 158 - Şubat 2015 - page 17

17
TÜBİTAK
T ü r k i y e B i l i m s e l v e T e k n o l o j i k A r a ş t ı r m a K u r u m u
Prof. Dr. Halil İnalcık
Dünyanın en önemli tarihçilerinden olan Prof. Dr.
Halil İnalcık, Osmanlı tarihi hakkında tartışma ya-
ratan ve bazı tarihi gerçekleri değiştiren araştırmalarını, 99
senelik hayatını, bilgi birikimini, tarihe bakışını ve anılarını,
TÜBİTAK Bilim ve Toplum Daire Başkanlığı bünyesinde ger-
çekleştirilen “Bilim Söyleşileri”nde paylaştı.
Prof. Dr. Halil İnalcık söyleşide, Ankara Üniversitesi Dil
Tarih ve Coğrafya Fakültesi’nde başlayıp İngiltere Cambri-
dge-Amerika Harvard ve 15 yıl görev yaptığı Chicago Üni-
versitesi’ne uzanan akademik hayatını ve buralarda gerçek-
leştirdiği bilimsel çalışmalarını anlattı. Osmanlı Devleti'ni
sadece Hanedanlık tarihi olarak değil aynı zamanda Osmanlı
Devleti'nin toplumsal yapısını, Osmanlı kültür ve medeniyet
tarihiyle ele aldığını anlatan Prof. Dr. Halil İnalcık, “Şimdiye
kadar, Osmanlı hakkındaki hüküm, batılı dostlarımızın gö-
rüşleri ile biliniyordu. Yaptığım çalışmalarla, uluslararası sah-
nede Osmanlı Devleti ile ilgili görüşleri temelinden değiştir-
dim. Şimdi Batılılar, Osmanlı’yı anlamak için beni okuyorlar”
dedi. Şeyhü’l-müverrihin (tarihçilerin şeyhi) olarak kabul edi-
len Prof. Dr. Halil İnalcık sözlerine şöyle devam etti:
“Balkan milletlerinin tarihçiliği, Osmanlı devri ile tarihi ta-
mamenTürk düşmanlığı aşılamaya çalışan bir tarihçilikti. Ben
Osmanlıların arşivlerini incelemeye aldım. Osmanlı arşivle-
rinde Rumeli’ye ait tahrir defterleri var. Osmanlı, fethettiği
yerlerde köy köy, her kişinin arazisini, ekonomik durumunu
ve ona göre alacağı verginin yazıldığı tahrir defterleri tut-
muştur. Osmanlılarda iki tür defter vardı: Defter-i Mufassal
ve Defter-i İcmal. Defter-i Mufassal, Balkan memleketindeki
bütün varlığı, ekonomik aktivitenin tespitidir. Osmanlı fet-
hettiği yerlerde özel bir sistemle yürüyordu. Bu sistem, çok
geriye gider. Balkanlarda köylerde her kişiden bir altın vergi
alırdı. Bu Bizans’a kadar gider. İslam tarihinde böyle bir kaide
yok. Bu Roma’dan gelir. Köylü vergi olarak senede bir altın
verirdi. Bunu akçe olarak ele alırsak, 22 akçe alırdı. 1 altın,
1...,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16 18,19,20,21,22,23,24,25,26,27,...40
Powered by FlippingBook