21
Prof. Dr. Reşat Apak, 1954 yılında İzmir-Karşıyaka’da doğdu.
İstanbul Üniversitesi (İ.Ü) Kimya Fakültesinden 1976’da ‘kimya
yüksek mühendisi’olarak mezun oldu. 1981’de İngiliz Kültür Heyeti
(British Council) burslusu olarak gittiği Liverpool Üniversitesi
Oşinografi Bölümü’nden “deniz kirlenmesi” alanında lisansüstü
diploma aldı. 1982’de bilim doktoru ünvanı; 1987’de ‘Analitik
Kimya Bilim Dalı Doçenti’ ve 1993’de profesör ünvanı aldı. İ.Ü.
Mühendislik Fakültesinde 1996-99 döneminde dekanlık ve 2007-
2015 yılları arasında İ.Ü. Deniz Bilimleri Enstitüsü’nde müdürlük
yaptı. Halen İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nde
Analitik Kimya Anabilim Dalı başkanı ve İ.Ü. Rektörlüğü’ne bağlı
Gıda Antioksidanları Uygulama ve Araştırma Merkezi (İÜ-GAAM)
müdürü olarak görev yapıyor.
6 Haziran 2012 tarihinde Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA)
Asli Üyeliğine atanan Prof. Apak, Haziran 2014’den bu yana TÜBA
Akademi Konseyi üyesi olarak görev yapıyor. Türkiye Kimya
Derneği’nden 2004 yılında “Kimya Biliminin İlerlemesine Katkı−
Şeref Üyeliği Ödülü”, 1 Haziran 2016’da İstanbul Üniversitesi
Rektörlüğünce ilk ve tek olarak verilen “Bilime Hizmet Ödülü”nü
kazandı.
700 Bilimsel Eser, Üç Adet Türkçe Ders Kitabı, Makalelere
Yüksek Sayıda Atıflar
Çok çeşitli uluslararası örgütlerden ve ulusal kurumlardan
aldığı çok sayıda projeyi yöneten Prof. Dr. Reşat Apak, pek çok
uluslararası kuruluşta Türkiye’yi temsil etti. Halen IUPAC Analitik
Kimya Dalı’nda Türkiye temsilcisi olan Prof. Apak’ın 700 dolayında
bilimsel eseri ve 3 adet (Türkçe) ders kitabı bulunuyor. 2017 yılı
sonunda, antioksidan tayin yöntemleriyle ilgili bir adet İngilizce
bilimsel kitabı da basılacak olan Prof. Apak’ın yayınlarına yüksek
sayıda atıf yapıldı. SCI-kapsamlı iki derginin (Talanta ve Turkish
Journal of Chemistry) bilimsel danışma kurulu üyesi olan Prof.
Apak’ın, meslek alanının en yüksek impact faktörlü 2 dergisi olan
Anal. Chem. (ACS) ve Trends Anal. Chem. dergilerinde 7 makalesi
yayınlandı.
Prof. Apak’ın en önemli buluşları arasında; 1990’lı yıllarda
‘konvansiyonel olmayan adsorbanlar üzerinde ağır metal
tayinlerinin incelenmesi ve modellenmesi’, 2004 yılında dünya
literatürüne kazandırdığı ‘CUPRAC antioksidan kapasite tayin
yöntemi’ ve yine 2000’li yılların ortalarından itibaren yaptığı
enerjetik madde tayin çalışmalarının ürünü olan, ‘sahada patlayıcı
izlerinin saptanması’ test kiti analiz sistemi (bu buluş, Kara
Kuvvetleri Komutanlığı’nca arazide kullanılmıştır) yer alıyor.
“Rahmetli Babam Cumhuriyet Dönemi Sonrası Türk Milli
Eğitimine Kanat Geren Büyük Bir Eğitimciydi”
“Rahmetli babam Cumhuriyet dönemi sonrası Türk Milli
Eğitimine kanat geren büyük bir eğitimciydi; bu anlamda eğitim
bilimleriyle çok küçük yaşlardan itibaren tanıştım” diyen Prof. Dr.
Apak, liseyi bitirdiği 1971 yılında, o dönemde Devlet Planlama
Teşkilatı’nca büyük sıçrama yapması öngörülen ve üniversite
seçme sınavlarında en yüksek başarıyı yakalayan öğrencilerce
tercih edilen kimya mühendisliği alanını seçtiğini ve İstanbul
Üniversitesi’nde 5 yıllık kimya yüksek mühendisliği eğitimini
tamamladıktan sonra, sanayiden ziyade pür kimya biliminin
kendisi için daha uygun olacağını düşündüğünü anlattı.
“TÜBİTAK Bilim Ödülü Türkiye’nin Nobel’idir”
Prof. Apak, TÜBİTAK Bilim Ödülünü kazandığını öğrendiğindeki
duygularını şu sözlerle ifade etti:“TÜBİTAK BilimÖdülü bir anlamda
Türkiye’nin Nobel’idir ve her araştırmacının rüyalarını süsleyen,
alınabilecek en itibarlı bilimsel ödüldür. Tabii çok az araştırmacıya
nasip olan böyle prestijli bir ödülü almak beni çok mutlu etti. Bu
ödül bana, öğrencilerime ve çalışma grubuma, bundan sonra
daha iyisini yapmak, hep güzel işlerle anılmak bağlamında ek
sorumluluklar da yükledi.”
“Bilim Adamlığı Usta-Çırak İlişkisidir. Bilim Adamı Adayı,
Hocasını İyi Seçmelidir”
Her akademisyenin araştırmacı ve/veya bilim adamı olmadığını
kabul etmek gerektiğiyle söze başlayan Prof. Apak, bilim insanı
olmak isteyen gençlere önerilerini şu sözlerle dile getirdi: “Bilim
adamlığı hem özel bir yetenek hem de özel ilgi ve çalışkanlık
gerektirir. Akademisyenlerin önemli bir bölümünün sadece eğitici/
öğretici kimliği olduğunu ve bilimadamlığı vasfının bulunmadığını
kabul etmek gerekir. Bilim adamlığı bir anlamda usta-çırak
ilişkisidir; dolayısıyla bilimadamı adayı, hocasını iyi seçmelidir. Bilim
adamı olmak isteyen gençler, entellektüel merakını yitirmemeli,
yeni ve özgün bilgi üretimini yaşam tarzı olarak benimsemelidir.
Hazır doğrulardan ve basmakalıp formüllerden kaçınmalı, kendi
doğrularını ve yöntemlerini kendisi arayıp bulmalıdır. Araştırmacı
belli bir alanda buluş yapabilmek için o alanın tüm bilgi birikimine,
yöntemveverilerineelindengeldiğincevakıf olmalıdır. Bol bol kitap
ve makale okumalıdır. Çoğu buluş, disiplinlerarası araştırmalarla
ortaya çıkar. Dolayısıyla bilim adamı araştırma konusuna sadece
dar bir açıdan yaklaşmamalı ve diğer bilim alanlarının da konuya
yakın doğrularıyla tanışmalı, onlar üzerinde zihnini çalıştırmalı ve
en önemlisi sürekli gözlem yapmalıdır.”
BİLİM ÖDÜLÜ
Temel Bilimler
Prof. Dr. Reşat Apak
Alanı:
Kimya / Analitik Kimya
“Analitik kimya bilim alanının temel ve uygulamalı dallarında; geleneksel olmayan adsorbanların analitik kimya ve çevre kimyasında kullanımı,
antioksidan kimyası ve antioksidan aktivite/kapasite tayinleri, enerjetik maddelerin ve bunların patlama sonrası kalıntılarının sahada ölçümü
konularındaki uluslararası düzeyde üstün nitelikli çalışmaları” nedeniyle BilimÖdülü verilmiştir.