TÜBİTAK Bülten / Sayı 193 - Ocak 2018 - page 23

23
Sosyal Bilimler
Prof. Dr. Sumru Altuğ
Alanı:
Ekonometri, Makroekonomi
“Makroekonomi ve ekonometri alanında dinamik makroekonomik modelleme, iktisadi dalgalanmalar, verimlilik ve büyüme konularındaki
uluslararası düzeyde üstün nitelikli çalışmaları” nedeniyle BilimÖdülü verilmiştir.
BİLİM ÖDÜLÜ
Prof. Altuğ’u Bugüne Getiren Sürecin Tohumları İngilizce
Bilmeden Başladığı Anaokulu Yıllarında Atıldı
Prof. Dr. Sumru Altuğ, 1951 yılında Ankara’da doğdu. 1956 ya
da 1957 yılında babasının görevi kapsamında bir NATO programı
yoluyla bir yıl için gittiği Washington DC’deki anaokuluna hiç İngilizce
bilmeden başladı. Bir gün ailesinin İngilizce konuşmaya başladığını
söylediğini aktaran Prof. Dr. Altuğ, “Beni bugüne getiren sürecin
tohumları belki o yıllarda atıldı” dedi. Prof. Dr. Sumru Altuğ, Koç
Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi Bölümünde
görev yapıyor. Prof. Altuğ, makroekonomik modelleme, yapısal
ekonometri ve iktisadi dalgalanmalar üzerine çalışmalarını yürütüyor.
Çalışmalarında Teknik ve Soyut Görünen Modellere Gerçek
Hayattan Bir Anlayış ya da Sezgi Katıyor
Bilimsel çalışmalarının güçlü teknik yanı olduğuna dikkat çeken
Prof. Dr. Sumru Altuğ, kendi çalışmalarını benzer çalışmalardan
ayıran özelliğin, teknik ve soyut görünen modellere gerçek hayattan
bir anlayış ya da sezgi katmaktan geçtiğini belirtti. Prof. Altuğ, son
yıllarda kaleme aldığı iktisadi dalgalanmalar alanında yaptığı ve
çeşitli uluslararası dergilerde yayımlanan ampirik çalışmalarını
benzer çalışmalardan ayıran özelliğin, iktisadi dalgalanmaların ya
da ekonomide zaman içinde görünen inişli-çıkışlı seyrin değişik
ülkelerde ne kadar farklılıklar gösterdiği üzerine olduğunu ifade etti.
Kadın meslektaşı Pamela Labadie ile birlikte Cambridge University
Press tarafından 2008 yılında yayımlanan Asset Pricing for Dynamic
Economies adlı kitapta, finansal varlıkların değerlendirilmesini
dinamik makroekonomik modellerle birleştirerek anlatmayı ve
modern makroekonomi kuramında kullanılagelen birçok dinamik
modelin içyapısını açıklamayı hedeflediklerini anlatan Prof. Altuğ,
“Benim Minnesota Üniversitesi’nde 1984 yılından itibaren yardımcı
doçent olarak çalıştığım ortamda, bilim insanlarının bir görevinin de
gelecek nesilleri ve genç araştırmacıları eğitecek eserler yaratmanın
ne kadar önemli olduğuydu”dedi.
“Belki de Bilim İnsanı Olmamdaki En Önemli Nedenlerden
Biri, Kendimi Bu Yolla En İyi İfade Edebilmemdir”
Doğrudan bilim insanı olmaya karar verdiğini düşünmediğini
dile getiren Prof. Altuğ, genç yaşlardan beri hep kitap okuduğunu,
derslerinde ve sınavlarda çoğunlukla yüksek notları aşırı bir çaba
harcamadan aldığını anlattı. ABD’nin Boston şehrinde birlikte yetiştiği
bir çocukluk arkadaşının yıllar sonra kendisiyle temasa geçince,“Senin
profesör ve bilim insanı olacağını ben daha o zaman biliyordum”
dediğini aktaran Prof. Altuğ, bilime yönelmesiyle ilgili şunları söyledi:
“Ailemde okumuş ve iyi yetişmiş insanlar vardı ama onlardan
doğrudan iham aldığımı ya da onlara benzemek için bir girişimde
bulunduğumu düşünmüyorum. Belki de bilim insanı olmamdaki en
önemli nedenlerden birisi, kendimi bu yolla en iyi ifade edebildiğim
içindir. Bunun yanında genç yaşlardan itibaren topluma da katkıda
bulunmak isteğimin olmasıdır.”
“Bilim Ödülünü Almak Bir Akademisyen İçin Çok Büyük Bir
Mutluluk Kaynağıdır”
Bilim Ödülünü almanın, uzun yıllar çaba gösteren ve ilgi çekecek
bir sorunun ortaya atılmasından yayınlanmış bir makale ya da kitap
olmasındaki süreçte büyük-küçük birçok konu ve detayla uğraşan bir
akademisyen için çok büyük bir mutluluk kaynağı olduğuna işaret
eden Prof. Altuğ, duygularını şu sözlerle ifade etti: “Bizler uzun yıllar
başkalarından çok da fazla takdir toplamadan işlerimizi yapan fikir
insanlarıyız. TÜBİTAK BilimÖdülünü almak tabii ki beni çok sevindirdi.”
TÜBİTAK Bilim Ödülünün kendisini daha yüksek hedeflere
yöneltmek konusunda da harekete geçirdiğini belirten Prof. Altuğ, “
BilimÖdülünü aldıktan sonra bir kadın iktisatçı olarak Nobel Ödülüne
aday kişiler arasında ismimin geçmesi için de çalışacağıma karar
verdim. Bunu ayrıca Türkiye’den ve Türk asıllı bir kişi olarak yapmanın
daha değerli olacağını düşündüm. Bence kişiler önlerine her zaman
ulaşmak istedikleri hedefler koymalılar. Bu tür hedeflere doğrudan
ulaşamayabiliriz ama o yolda çaba gösterirken birçok yeni katkı
gerçekleştirebiliriz”diye konuştu.
“Gençlere Türkiye’de Son 15-20 Yıldır Bilimsel Çalışma
Yapmak İçinOrtayaÇıkanElverişli Ortamı Değerlendirmelerini
Öneririm”
Prof. Altuğ, bilim insanı olmak isteyen gençlere önerilerini şu
sözlerle ifade etti: “Uzun yıllar zorlu çalışmalar yapıp çalışmalarının
meyvelerini toplamayı bekleyebilecekler mi? Konularına gerçekten
bağlılar mı? Yaptıkları bilimin insan için, toplum için, sürdürülebilir bir
dünya için olduğunun bilincindeler mi? Bunlara yanıtları evetse bilim
insanı olmalarını öneririm. Ayrıca Türkiye’de son 15-20 yıldır bilimsel
çalışma yapmak için ortaya çıkan elverişli ortamı – yeni ve uluslararası
alanda adı duyulan üniversiteleri, genel olarak devletin ve özellikle
TÜBİTAK’ınbilimsel araştırmalar için ayırdıkları fonları, yeni uluslararası
işbirliği olanakları– değerlendirmelerini öneririm.”
1...,13,14,15,16,17,18,19,20,21,22 24,25,26,27,28,29,30,31,32,33,...56
Powered by FlippingBook