Türkiye Uzayda Gücünü Gösteriyor: TÜBİTAK Dünya Uzay Haftası’nı Kutluyor

+
-
0
05 Oct 2025
Uzay
4–10 Ekim Dünya Uzay Haftası’nda TÜBİTAK uzaydaki yetkinliğini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Dünya genelinde her yıl 4–10 Ekim tarihleri arasında kutlanan Dünya Uzay Haftası, bu yıl “Uzayda Yaşamak” temasıyla gerçekleştiriliyor. Türkiye’nin bilim ve teknoloji öncüsü TÜBİTAK, uzay alanında attığı adımlarla ülkemizin küresel ölçekteki vizyonunu güçlendiriyor.

Uydu projeleri

Türkiye’nin yerli uydu geliştirme serüvenindeki ilk dönüm noktası, BİLSAT uydusuyla yaşandı. 2003 yılında fırlatılan BİLSAT, Türkiye’nin ilk uzaktan algılama uydusu olmasının yanı sıra, ülkemizin kendi uydusunu tasarlama, üretme ve görev işletimi konularında önemli bir deneyim kazanmasını sağladı. Bu proje, yerli uydu geliştirme kabiliyetinin temellerinin atılmasında kritik bir rol oynadı.

Bu tecrübenin ardından geliştirilen RASAT uydusu, 2011 yılında yörüngeye yerleştirildi. Türkiye’nin tamamen yerli mühendislik imkanlarıyla tasarlanıp üretilen ilk yer gözlem uydusu olan RASAT, yörüngede görev yaptığı süre boyunca binlerce görüntü elde ederek ülkemizin uydu tasarımı, üretimi ve işletimi alanlarında önemli bir birikim kazanmasını sağladı. Böylece, Türkiye’nin uzay teknolojilerinde kendi kabiliyetlerini geliştirebilmesi için güçlü bir altyapı oluşturuldu.

GÖKTÜRK-2 uydusu ise 2012 yılında yörüngeye fırlatıldı. Yüksek çözünürlüklü görüntüleme kabiliyetiyle savunma, çevre, tarım ve şehir planlama gibi alanlarda etkin olarak kullanılan GÖKTÜRK-2, milli gözlem uydusu alanındaki yetkinliğimizi bir üst seviyeye taşıdı. Bu proje ile Türkiye, uydu alt sistemleri ve entegrasyon süreçlerinde önemli bir teknik olgunluğa ulaştı.

Bu güçlü temelin üzerine inşa edilen İMECE projesi, metrealtı çözünürlükte yerli gözlem kabiliyetine geçişin simgesi oldu. Yörüngede başarıyla görev yapan ve Türk Hava Kuvvetleri envanterine alınan İMECE’nin ardından gözler yeni projelere çevrildi. TÜBİTAK UZAY, İMECE-2 ve İMECE-3 projelerini ilerletiyor. Bu takım uydu projeleri kapsamında, 2027 ve 2028 yıllarında yörüngede görev yapacak uyduların geliştirilmesine devam ediliyor. Böylece Türkiye, yeniden ziyaret zamanını kısaltarak yer gözlem yeteneğini daha güçlü bir seviyeye taşımayı hedefliyor. Üç uydu eş zamanlı çalışacak ve yeni uyduların çözünürlükleri artırılacak.

Yer gözlem uydularının yanı sıra Türkiye artık haberleşme uydusu da üretebilen bir ülke konumunda. Ülkemizin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu TÜRKSAT 6A, TÜBİTAK UZAY önderliğinde geliştirilerek geçen yıl yörüngeye fırlatılmasının ardından bu yıl başarıyla hizmete alındı. Bu proje, Türkiye’nin haberleşme teknolojilerinde dışa bağımlılığını azaltmasının yanı sıra uzay teknolojilerinde önemli bir dönüm noktası oldu. Böylece, haberleşme uydusu üretebilen dünyadaki 11 ülke arasına girdik.

Türkiye’nin İnsanlı İlk Bilim Misyonu

Öte yandan Türkiye, ilk astronotları Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever ile bilim misyonlarını başarıyla tamamlayarak Türkiye’nin insanlı uzay görevlerini başlatmış oldu. Astronotlarımızın yürüttüğü deneyler, Türkiye’nin uzay araştırmalarına katkısını artırırken genç nesillere de ilham vermeye devam ediyor.

Türkiye’nin insanlı ilk uzay bilim misyonunu gerçekleştiren astronotları Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever, uzayda önemli bilimsel deneyler yürüttü. Bu eniçalışmalar, uzayda yaşam, sağlık, malzeme, enerji teknolojileri gibi geniş yelpazede literatüre önemli katkılar sundu.

Uzayda Bitki ve Mikroalg Araştırmaları

EXTREMOPHYTE deneyi ile tuzlu ortama dayanıklı Schrenkiella parvula bitkisinin çimlenme ve büyüme süreci başarıyla izlendi; bitki uzayda da tuz stresine dayanıklı yapısını korudu. ALGALSPACE deneyinde ılıman ve kutup mikroalgleri karşılaştırıldı; kutup algleri uzayda daha iyi gelişti ve besin içerikleri zenginleşti. UZMAN projesi, mikroalglerin CO₂ yakalama ve O₂ üretim potansiyelini test ederek yaşam desteği için umut verdi. CRISPR-GEM çalışması ile bitkilere uzayda gen düzenleme sistemi (CRISPR) başarıyla uygulandı.

Uzayda Mikrobiyoloji ve Doğal Ürünler

PRANET deneyi, propolisin antibakteriyel etkilerini test etti; bazı durumlarda antibiyotikten daha etkili olduğu görüldü. METABOLOM ve MİYELOİD deneyleri, uzay ortamının insan metabolizması ve bağışıklık sistemi üzerindeki etkilerini inceledi. MESSAGE çalışması ile uzayda gen ekspresyon değişimleri tespit edildi ve hücresel yaşlanma baskılandı.

Uzayda İnsan Sağlığı ve Takip Sistemleri

VOKALKORD & OKSİJEN SAT sistemi ile yapay zekâ destekli sağlık takibi sağlandı. UZİKAT ile insülin kalemleri test edildi, YUVA deneyinde kan ve idrar örneklerinden fizyolojik değişimler izlendi. İVMERAD giyilebilir radyasyon dozimetresi ve BEACON projesi ile beynin ve omurilik sıvısının fizyolojik yanıtları uzayda ölçüldü.

Uzayda Malzeme ve Enerji Deneyleri

UYNA, gMETAL ve MİYOKA projeleri kapsamında Türkiye’nin geliştirdiği alaşımların özellikleri, katı parçacıkların düşük yerçekimi davranışları ve mikroyerçekim ortamında kurşusuz lehimleme süreçleri test edildi. Elde edilen veriler sanayi ve ileri teknoloji AR-GE çalışmalarına katkı sağladı.

Türkiye’nin İlk Ay Araştırma Programı

Türkiye’nin uzay hedefleri arasında en iddialı adımlardan biri ise Milli Ay Programı. TÜBİTAK koordinasyonunda yürütülen çalışmalarla, Türkiye yakın gelecekte Ay’a ilk bilimsel görevini gerçekleştirmeyi hedefliyor. Bu proje, ülkemizi derin uzay araştırmalarında söz sahibi ülkeler arasına taşıyacak.

Milli Uzay Programı kapsamında hayata geçirilen Türkiye’nin İlk Ay Araştırma Programı oldu. 2021 yılında Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanan program doğrultusunda, ülkemizin ilk kez Ay’a erişimini sağlayacak çalışmalar büyük bir kararlılıkla sürdürülüyor. Bu kapsamda ilk projede yerli ve milli imkânlarla geliştirilen uzay aracımız ile yörüngeden keşif gerçekleştirilmesi, devam eden ikinci projede ise yumuşak iniş ve yüzey keşfi yapılması hedefleniyor. Türkiye’nin uzayda bağımsız hareket kabiliyetini güçlendirecek bu görev sayesinde hem derin uzay teknolojilerinde kritik kabiliyetler kazanılacak hem de ülkemiz, Ay’a erişebilen sayılı ülkeler arasında yerini alacak. Ay Görevimiz, yalnızca bilimsel bir keşif hamlesi değil, aynı zamanda gelecek nesillere ilham verecek bir teknoloji ve inovasyon vizyonu olarak da büyük önem taşıyor.

TÜBİTAK, sadece uydu ve astronot çalışmalarıyla değil, aynı zamanda bilim yarışmaları, burs programları ve genç araştırmacılara sunduğu desteklerle de geleceğin uzay bilimcilerini yetiştirmeye devam ediyor.

Dünya Uzay Haftası Özel Etkinliği: TÜBİTAK Bilim Merkezleri Öğrencilerle Bilim İnsanlarını Buluşturuyor

Dünya Uzay Haftası kapsamında TÜBİTAK bilim merkezlerinde özel bir etkinlik gerçekleştirilecek. “Dünya Uzay Haftası Özel Etkinliği” başlığıyla düzenlenecek programda, 81 ilden en az 81 okul canlı yayınla bilim insanlarıyla buluşacak. Öğrencilerin doğrudan soru sorma imkânı bulacağı etkinlikte, 10 Ekim’de saat 14.00–15.00 arasında Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı Kocaeli Bilim Merkezi’nden öğrencilere seslenecek. Bu program, uzay bilimine olan ilgiyi artırırken çocuklara rol model olacak bilim insanlarıyla doğrudan iletişim fırsatı sunacak. 

Dünya Uzay Haftası etkinlikleriyle yurt içinde bilim farkındalığı artırılırken, aynı zamanda Türkiye’nin uzaydaki vizyonu yurt dışında da etkili biçimde temsil edildi. Avustralya’da düzenlenen IAC 2025’te, Türkiye uluslararası uzay kamuoyunun dikkatini çekmeyi başardı.

Hedef IAC 2026 Antalya’yı Tarihe Geçirmek

Türkiye, 76. Uluslararası Uzay Kongresi’nde (IAC 2025) güçlü bir çıkış yaparak, 2026’da Antalya’da ev sahipliği yapacağı dev organizasyonun tanıtımına Sidney’den başladı. 

Türkiye, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın koordinasyonunda, Türkiye Uzay Ajansı (TUA) ev sahipliğinde ve SAHA İstanbul eş ev sahipliğinde, 5-9 Ekim 2026 tarihleri arasında Antalya’da gerçekleştireceği 77. Uluslararası Uzay Kongresi (IAC 2026) için uluslararası tanıtım kampanyasını başlattı. 

Bu kapsamda, 29 Eylül – 3 Ekim 2025 tarihleri arasında Sidney’de düzenlenen IAC 2025’te  SAHA İstanbul, Aselsan, Ctech, DeltaV, Poloptech, Roketsan, Technocar, TUSAŞ, Tübitak Uzay, Türksat, İTÜ ve ODTÜ ülkemizin uzay alanındaki teknolojik yetkinliklerini, bilimsel kapasitesini ve iş birliğine dayalı yaklaşımını dünya kamuoyuyla buluşturdu. Aynı zamanda, 2026’da Antalya’da düzenlenecek IAC için yürütülen hazırlıklar; kongre süresince yapılacak sunumlar, iş birliği fırsatları ikili görüşmeler ve tanıtım etkinlikleriyle anlatıldı. 

Uluslararası Uzay Kongresi’nde, Türkiye Vizyonu Dünyaya Anlatılacak

Avustralya’nın Sydney kentinde düzenlenen 76. Uluslararası Uzay Kongresi (IAC 2025) kapanış töreninde, Türkiye’ye 2026 yılı kongresini düzenleme görevi devredildi.  Bu devir teslim töreniyle birlikte 77. IAC (IAC 2026) için ev sahipliği resmen Türkiye’ye verilmiş oldu. 

TÜBİTAK olarak, IAC 2026’nın Antalya’da gerçekleştirilmesine yönelik hazırlık süreçlerini yakından takip ediyoruz. Açılış, bilimsel oturumlar, uluslararası iş birlikleri, öğrenci projeleri ve sergilerle zengin bir program gerçekleştirilecek.