TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal için İstanbul Teknik Üniversitesi’ne (İTÜ) rektör olarak atanmasının ardından TÜBİTAK Gebze Kampüsü’nde bir veda töreni yapıldı. Törende TÜBİTAK çalışanlarına hitap eden Mandal, “ Ben kurumlardan ayrılışlarımı yeni bir başlangıç olarak görüyorum. Her zaman TÜBİTAK'la olan hikâyemi anlatırken doktora esnasındaki araştırma bursuyla başladığını ifade ederek başladım. Bugün buradaysam, Türkiye'nin iyi üniversitelerinden birisi olan İstanbul Teknik Üniversitesi'ne rektör olarak atandıysam bunlar hep TÜBİTAK vasıtasıyla elde etmiş olduğum kazanımlar, yani bir diğer ifadeyle bu kurumun sizler vasıtasıyla oluşturmuş olduğu değer sayesinde.” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Hasan Mandal, “Bu salonda birçok kez sizlerle bir araya geldik. Bu benim için daha zor bir konuşma. Kuruma 18 Şubat 2018’de atanmıştım. 6,5 yılı aşkın bir süre kurum başkanı olarak görev yaptım. Kurumun tarihçesine baktığımız zaman uzun bir dönem. Ben yirmi beşinci kurum başkanı olarak görev yaptım. Göreve geldiğimde kendime biçmiş olduğum ömür iki yıldı. Yani iki yılın üzerinde bir görev yapabilirsem ortalamanın üzerinde bu kuruma katkı vermiş olacaktım. Bu da benim açımdan bir başarıydı. Dört yılı tamamlamak yani bir dönemi tamamlamak kendime koyduğum ikinci bir hedefti. Bunların hepsi sizlerle birlikte gerçekleşti. Kurum başkanı olarak ikinci kez atanmam Şubat 2022’de oldu .” diye konuştu.
“Sayın Cumhurbaşkanımıza böyle bir görev bize layık gördüğü için teşekkür ediyorum”
Kariyer hayatında en çok arzu ettiği yöneticilik görevlerinden birisinin de rektörlük olduğunu kaydeden Mandal, “2010 yılında Anadolu Üniversitesi'nde rektör olmak için çok çaba göstermiştim. Gece gündüz uğraşmıştım. Hayırlısını beklemek, hayırlısı olsun demek önemli. Tensipleri için Sayın Cumhurbaşkanımıza böyle bir görev bize layık gördüğü için teşekkür ediyorum. Bu gerçekten benim için çok kıymetli.” dedi.
Cumhurbaşkanımızın ülkemizin iyi, daha iyi olması beklenen bir üniversiteye rektörlük görevi için tevdi edilmesi dolayısıyla hem heyecanlı hem sorumlu hissettiğini belirten Mandal, aynı zamanda TÜBİTAK’tan ayrıldığı için de duyduğu üzüntüyü dile getirdi. “Sizlerle olan birlikteliğimiz başka ortamda mutlaka devam edecektir ama kurum başkanı olarak son kez bir araya geldiğimiz bir görüşmedeyiz. Kurumda hep öğrenen olma noktasındaydım. Sadece bildiğini paylaşan değil, her şeyi bildiğini ifade eden değil, öğrenen ve öğrendikçe de gelişen kocaman bir kurumumuz var. Türkiye'nin bir marka değeri. Bu dönemler esnasında birçok kurum ismi oluşmuş, isimleri değişmiş ama bu kurum hep TÜBİTAK olarak kısaltılmış ifadesiyle herkesin göz bebeği. Dolayısıyla böyle göz bebeği olan bir kurumda sizlerle birlikte çalışmak benim için büyük bir mutluluk. Kurumuzun çıtasını bu zaman diliminde yükseltmeye çalıştık. Geceden bu yana sürekli bir iletişim halindeyim. Her farklı profilden, üniversiteden, sanayiden, sivil toplum kuruluşlarından, siyasetten, birçok profilden insanların TÜBİTAK'ın nereye geldiğini ifade etmelerinden dolayı memnuniyet duydum.” cümlelerini kurdu.
“TÜBİTAK artık ulaşılabilir kurum”
TÜBİTAK’ın artık ulaşılabilir kurum olduğu için mutlu olduğunu dile getiren Mandal, “TÜBİTAK'ta ne bırakıyorum dersem kendimce; Bir defa TÜBİTAK gerçekten toplumumuzda artık ulaşılabilir bir kurum. Ben bundan dolayı çok mutluyum. Özellikle kurumumuzun iki misyonu olarak ifade edersek destek kısımlarımız ve araştırmayı yapan kısımlarımız açısından. Her iki misyon kapsamında da katkı veren herkese her düzeyde 6.300 arkadaşımıza yürekten teşekkür ediyorum. Gerçekten sahaya gittiğim zaman karşılığımız var.” dedi.
“TÜBİTAK Türkiye’nin kritik ihtiyaçları için statik değil dönüştücü bir noktada ilerliyor”
Prof. Dr. Hasan Mandal, TÜBİTAK’ın Türkiye’nin kritik ihtiyaçları için statik değil dönüştücü bir noktada ilerlediğini dile getirdi. “Aynı şekilde merkez enstitülerimiz tarafında da TÜBİTAK’ın daha fazlasını hak ettiğine ben kesinlikle inanıyorum. Daha fazlasından kastım şu, TÜBİTAK'ın genel olarak bir ürünü yok. Ama ülkemizde ve dünyada TÜBİTAK markası var. Ve özellikle yine Ankara odaklı baktığımız zaman, bizim daha fazla ihtiyaç makamı müşteri kurum diye baktığımız kurumlar noktasında ülkemizin kritik ihtiyaçlarına cevap vermek için statik değil, dönüştürücü bir noktada ilerlediğimizi de görüyoruz.” dedi.
“Kaynağa ulaşmada geleneksel yöntemlerin değişmesi gerekiyor”
Türkiye'nin ve TÜBİTAK'ın kaynak problemi olmadığını kaydeden Mandal, “Sadece kaynağa ulaşma yönteminde geleneksel yöntemlerin değiştirmesi gerekiyor.” dedi.
En önemli gücün insan kaynağı olduğunu dile getiren Mandal “Bizim en önemli gücümüz ise insan kaynağı. Dolayısıyla gelecekte daha fazla insan kaynakları odaklı sürecimizde iyileşmenin yapılması gerekiyor. Gelecekte bu kurumun daha fazla iş yapması isteniyorsa ve yenilik yapması isteniyorsa bunu da insan kaynağı ile yapacak.” cümlelerini kurdu.
“TÜBİTAK Başkanı olarak görev aldığım için kendimi her zaman onurlu ve memnun hissedeceğim”
Prof. Dr. Hasan Mandal, TÜBİTAK Başkanı olarak görev aldığı için kendini her zaman onurlu ve memnun hissedeceğini dile getirdi. “Daha önce Anadolu Üniversitesi'nden ayrılmıştım. Daha sonra Sabancı Üniversitesi'nden ayrılmıştım. Sonra YÖK'ten ayrılmıştım. O kurumların tümüyle ilişkim aynı düzeyde. Tabii ki bir yönetsel görev anlamında değil ama iletişim anlamda kapılarından rahatça içeri girdiğim, hocalarla bir araya geldiğim bir ayrılış sürecim oldu bugüne kadar görev yaptığım kurumların tümünde. İnşallah TÜBİTAK'la da aynı şekilde olacağına inanıyorum. Bakanımız da sağ olsun benden katkı beklediğini ifade etti. Bazı başlıklarda TÜBİTAK'ımıza katkı vermeyle devam edeceğim”
Mandal, “Her gittiğim kuruma bir önceki kurumda öğrendiklerimi taşımaya çalıştım. Dolayısıyla bu kurum bana ne kazandırmışsa, özellikle 7 yıldır, bunu şimdi bir üniversiteye kazandırmaya çalışacağım. Bu kurum gerçekten çok saygı duyulacak bir kurum ve bu kurumun gelecekte çok daha iyisini yapacağını biliyorum. Ben her zaman üzerine koymaya çalıştım. Bu kurum bir marka oluşturmuşsa, demek ki geçmişte iyi işler yapılmış demektir. Buna sizlerin de mutlaka doğal olarak katkısı vardır. O yüzden bundan sonra da onun üzerine inşa edilecektir. O yüzden kurumu izlemeye, takip etmeye ve bundan gurur duymaya ve bu kurumda çalışmış olmaktan dolayı da kendimi onurlu bir şekilde hissetmeye, memnun bir şekilde hissetmeye devam edeceğim.” dedi.
Konuşmasını kurum çalışanlarına değinerek ve onlara teşekkür ederek bitiren Mandal “Tekrar her bir arkadaşımızın hakkını helal etmesini istiyorum. Çünkü birçok ortamda tansiyonun yükseldiği ama arka planda arkadaşlarımızı mağdur etmeden, hangi arkadaşımızın kalbi kırılıyor ise bunu telafi etme noktasında bir çaba içinde oldum. Geceleyin burada yürürken kampüsün içinde birçok hep güvenlik arkadaşlarımız da görüyorlardır. Hep bir konuşma halindeydim, bu konuşmaların hepsi esasında bu kurumu, ülkemizi daha iyi nereye getiririz diye ki bu çünkü bu ülke bunu hak ediyor. Bu kurum bunu hak ediyor. “ dedi.
TÜBİTAK Başkan Yardımcısı İsmail Doğan da “Biz de bugün kampüste bulunmanızı bir fırsat bilerek size teşekkür etmek istedik. Bu kadar kritik ve önemli görevler yapan TÜBİTAK gibi ülke açısından çok kritik bir kuruma 2018'den itibaren başkanlık ettiniz. Kuruma ve ülkeye yapmış olduğunuz katkılardan, hizmetlerden ve biz kurum çalışanlarına yapmış olduğunuz katkılardan dolayı tekrar teşekkür ederiz.” diye konuştu.
Çiçek takdiminden sonra toplu fotoğraf çekimi ile program sona erdi.
ABD Ulusal Bilim Vakfı (National Science Foundation-NSF) bünyesindeki “Uluslararası Araştırma ve Eğitim için Ortaklıklar” (Partnerships for International Research and Education-PIRE) programı NSF’in desteklediği tüm bilimsel alanları kapsayan bir çok taraflı destek programıdır. Programın temel amacı, eğitim ve araştırma alanlarında ancak uluslararası işbirliği sağlanarak gerçekleştirilebilecek, yüksek bütçeli projeleri desteklemektir. Bu nedenle PIRE, NSF’in en yüksek seviyeli destek programları arasında bulunmaktadır. Program iki yılda bir çağrıya açılmaktadır.
TÜBİTAK ile NSF arasında Ocak 2016’da gerçekleştirilen anlaşma ile TÜBİTAK, PIRE programı ortaklarından olan 18 ülke kuruluşundan biri haline gelmiştir. (Diğer ortaklar için tıklayınız) Program kapsamında önerilen işbirliği projelerinde Türk tarafı için TÜBİTAK tarafından yurtdışı seyahat desteği ve araştırma desteği verilebilmektedir.
TÜBİTAK'a yapılacak proje başvurularının elektronik başvuru sistemi üzerinden yapılması gerekmektedir.
Ortak araştırma projesi önerme ve destekleme koşulları aşağıda yer almaktadır:
Ortak araştırma projesi önermek isteyen Türk bilim insanlarının, projeyi birlikte gerçekleştirecekleri bir ABD araştırma kuruluşunda çalışan araştırmacı(lar) ile "proje ortağı" olarak anlaşmaları gerekmektedir.
Program kapsamında Türk araştırmacılar proje önerileriyle TÜBİTAK proje başvuru sistemin üzerinden 2560 PIRE Ortak Destek Programı’na başvururken ABD’deki proje ortakları ise NSF’e “Fastlane” sistemi üzerinden başvurabilmektedir. Program ABD’li araştırmacılar için iki aşamalı iken Türk araştırmacılar için tek aşamalı değerlendirme süreci söz konusudur.
Program kapsamında proje süreleri Türk araştırmacılar için de ABD’li araştırmacılar için de 5 yıla kadar olabilmektedir. Proje çerçevesinde Türk araştırmacıların araştırma masrafları kapsamında, uluslararası seyahat masrafları, küçük ekipmanlar, yazılım, hizmet alımı, bursiyer ve benzeri masraflar TÜBİTAK tarafından karşılanmaktadır. Bu doğrultuda Türk araştırmacılar için PIRE kapsamındaki araştırma bütçe üst limiti yılda 500.000 TL’yi geçmeyecek şekilde 5 yıl için en fazla 2.500.000 TL’dir. Proje Teşvik İkramiyesi (PTİ) ve Kurum Hissesi araştırma bütçesinden ayrı olarak verilmektedir.
ABD tarafı için NSF’e gerçekleştirilecek birinci ve ikinci aşama başvuru tarihleri PIRE resmi sitesinde belirtilmektedir.
PIRE programı ilgili internet adresleri aşağıda verilmektedir:
http://www.nsf.gov/funding/pgm_summ.jsp?pims_id=505038
http://www.nsf.gov/publications/pub_summ.jsp?ods_key=gpg
http://www.nsf.gov/publications/pub_summ.jsp?ods_key=nsf16571&org=NSF
Başvuru Konuları:
Program ABD Ulusal Bilim Vakfı’nın desteklediği tüm bilimsel alanlarda açılabilmekte olup bu alanlar şu şekildedir:
(Ulusal Bilim Vakfı ilgili sayfası için tıklayınız)
Serginin açılış törenine; Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Muhammet Kasım Gönüllü, Bulgaristan'ın Ankara Büyükelçisi Anguel Tcholakov, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Orhan Aydın, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Başkanı Prof. Dr. Burcu Özsoy ve Bulgaristan Antarktika Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Christo Pimpirev katıldı.
İkili İş Birliği ve Ortak Çalışmalar Vurgulandı
Bulgaristan'ın Ankara Büyükelçisi Anguel Tcholakov, açılış konuşmasında, “Bulgaristan-Türkiye, Antarktika'da bile Komşu” temalı serginin, iki ülkenin köklü dostluğunu ve her alandaki iş birliğini simgelediğini vurguladı. "Bulgaristan ve Türkiye, her koşulda dost, komşu ve müttefik olarak birlikte hareket etmeye devam etmektedir. Bilim, güvenlik, savunma ve kültürel miras gibi birçok alanda ortak projeler yürütüyoruz. Antarktika’daki bilimsel çalışmalarımız da bu iş birliğimizin güçlü bir yansımasıdır." dedi.
Büyükelçi Tcholakov, konuşmasında ayrıca Bulgaristan Antarktika Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Christo Pimpirev’in Antarktika’daki bilimsel çalışmalarına ve iki ülke arasındaki kutup araştırmalarına katkılarına da değinerek, bilim insanlarının birlikte yürüttüğü projelerin, gelecekte daha büyük başarılara kapı aralayacağını söyledi.
“Kutup bilimlerinde öncü ülke olmayı ve bu alanda uluslararası iş birliklerimizi güçlendirmeyi hedefliyoruz”
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Muhammet Kasım Gönüllü, konuşmasında Türkiye’nin kutup bilimleri alanındaki vizyonuna dikkat çekerek şunları söyledi:
"Antarktika sadece bilimsel araştırmalar için bir merkez değil, aynı zamanda insanlığın ortak mirasıdır. Türkiye olarak, Milli Teknoloji Hamlesi vizyonumuz doğrultusunda kutup bilimlerinde öncü ülke olmayı ve bu alanda uluslararası iş birliklerimizi güçlendirmeyi hedefliyoruz. 2017 yılından bu yana gerçekleştirdiğimiz ulusal Antarktika bilim seferleri, bilim insanlarımızın küresel araştırmalara katkı sunmasını sağlamaktadır. Türkiye ve Bulgaristan arasındaki iş birliği, sadece bilimsel çalışmalarla sınırlı kalmıyor; aynı zamanda genç araştırmacılarımız için yeni fırsatlar yaratıyor ve iki ülkenin bilimsel etkileşimini artırıyor." dedi.
“Bulgaristan ile iş birliğimiz bilim diplomasisinin güzel bir örneğidir”
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Orhan Aydın, Antarktika'nın küresel bilimsel araştırmalar açısından taşıdığı kritik rolü vurgulayarak, "Türkiye olarak Antarktika’daki bilimsel varlığımızı güçlendirmeye ve uluslararası iş birliklerimizi artırmaya kararlıyız. Bulgaristan ile iş birliğimiz bilim diplomasisinin güzel bir örneğidir. " dedi. İki ülkenin bilimsel ve akademik alandaki iş birliğinin daha da ileriye gitme potansiyeline sahip olduğunu belirten Aydın, "Daha iyi kapasiteye ulaşabileceğimize inanıyoruz." ifadelerini kullandı.
Antarktika’da 10 Yıllık Ortak Bilimsel Çalışmalar
Bulgaristan Antarktika Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Christo Pimpirev, Bulgaristan ve Türkiye'nin Antarktika'ya dair bilimsel çalışmalar için 10 yıl önce bir mutabakat zaptı imzaladığını hatırlatarak, iş birliğinin verimliliğine dikkat çekti. İki ülke arasında derin tarihi bağlar bulunduğunu ifade eden Pimpirev, Bulgaristan ve Türkiye’nin ortak değerlerine ve dostluğuna vurgu yaptı.
TÜBİTAK MAM Başkanı ve Kutup Araştırmaları Enstitüsü(KARE) Müdürü Prof. Dr. Burcu Özsoy, Kovid-19 salgınından önce, Türk araştırmacıların Bulgaristan’ın Antarktika altyapısını kullandığını, Bulgar araştırmacıların ise Türk seferleri aracılığıyla kıtanın farklı bölgelerine erişim sağladığını belirtti. Pandemi sonrası iş birliğinin, Bulgaristan’ın ilk kutup deniz araştırma gemisinin denize indirilmesiyle yeni bir aşamaya geçtiğini ifade eden Özsoy, “Bu nedenle, 2022’de iki ülke arasındaki araştırmacı değişim programları devam ederken, lojistik iş birliği yeni zirvelere ulaştı.” diye konuştu.
2014 ve 2015 yıllarında 2 Türk bilim insanı bireysel girişimleri ile Bulgaristan’ın Antarktika seferlerine katıldı. 2018 yılında Bulgaristan’ın Antarktika’daki bilim üssüne 2 Türk araştırmacı gönderildi. Devam eden süreçte de Bulgar bilim insanları Ulusal Antarktika Bilim Seferlerimizde (TAE) misafir edildi ve Türk bilim insanları da Bulgaristan’ın Antarktika’daki bilim üssünde çalışmalarını gerçekleştirdi. 2020 yılından bu yana ise KARE ve BAI arasında imzalanan ikili işbirliği anlaşması kapsamında süreçler yürütülüyor.
İkili iş birliği kapsamında bugüne kadar 100’den fazla Bulgar bilim insanı, Türkiye'nin "Şili-Antarktika, Antarktika-Şili" uçuşlarında misafir edildi. Son 3 senedir de Türkiye’nin Antarktika’daki çalışmaları için gönderdiği bilimsel kargoları, Varna’dan Antarktika’ya Bulgaristan’a ait NAVAL-RSV-421 isimli gemi ile Bulgaristan tarafından gerçekleştiriliyor.
2024 yılında gerçekleştirilen TAE-VIII özelinde ise, bir Bulgar araştırmacı misafir edilirken, bir Türk araştırmacı da Bulgaristan’ın Antarktika üssünde çalışmalarını gerçekleştirdi. Yine aynı sefer kapsamında 3 Bulgar araştırmacı güney yönlü ve 9 araştırmacı kuzey yönlü olmak üzere toplam 15 Bulgar araştırmacı Türkiye’nin Antarktika uçuşlarında misafir edildi. TAE-VIII kargoları ise Varna üzerinden Antarktika’ya Bulgaristan gemisi ile ulaştırıldı. Yine 2024 yılında, Dördüncü Ulusal Arktik Bilimsel Araştırma Seferi (TASE-IV) sırasında bir Bulgar araştırmacı seferde çalışmalarını icra etti.
Sergi öncesi Bulgaristan Heyetinden TÜBİTAK’a ziyaret
Sergi öncesinde yürütülen ikili iş birlikleri çerçevesinde, Bulgaristan’ın Ankara Büyükelçisi Anguel Tcholakov ve beraberindeki heyet, TÜBİTAK Başkanlık Binası’na bir ziyaret gerçekleştirdi. TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Orhan Aydın’ın ev sahipliğinde gerçekleşen görüşmede, iki ülke arasındaki bilimsel iş birlikleri, özellikle Antarktika’daki ortak çalışmalar ele alındı.
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Orhan Aydın, Türkiye ve Bulgaristan’ın kutup araştırmalarındaki iş birliğinin, bilimsel keşifleri ilerletmenin yanı sıra küresel sorunlara ortak çözümler geliştirme açısından da önemli bir örnek teşkil ettiğini vurguladı. Antarktika araştırmalarının ötesinde, TÜBİTAK ile Bulgaristan Bilimler Akademisi (BAS) ve Bulgaristan Tarım Akademisi arasındaki başarılı iş birliklerine de değinilerek, çeşitli disiplinlerde ortak araştırma projeleri yürütüldüğü ve bu iş birliklerinin artması potansiyeli masaya yatırıldı.
TÜBİTAK MAM Başkanı Prof. Dr. Burcu Özsoy da katıldığı toplantıda, Antarktika’da gerçekleştirilen bilimsel projeler, lojistik destek ve çevresel sürdürülebilirlik konularını ele aldı.
Heyette yer alan Bulgaristan Antarktika Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Christo Pimpirev, Antarktika’da gerçekleştirilen bilimsel projelere dair görüşlerini paylaşırken, TÜBİTAK MAM Başkanı Prof. Dr. Burcu Özsoy da Türkiye’nin kutup araştırmalarındaki rolüne ilişkin bilgi verdi.
Sergi Büyük İlgi Gördü
Fotoğraf sergisi kapsamında, Türkiye ve Bulgaristan’ın kıtadaki bilimsel faaliyetleri ve ortak projeleri ziyaretçilere tanıtıldı. Etkinlik, katılımcıların sergiyi gezerek bilim insanlarıyla birebir görüşmeler yapması ve projeler hakkında detaylı bilgi almasıyla devam etti.
Gece boyunca, Türkiye ve Bulgaristan’ın kutuplardaki bilimsel varlığını daha da geliştirmek ve akademik iş birliklerini artırmak adına fikir alışverişinde bulunuldu.
TÜBİTAK ULAKBİM, temel misyonu gereği, ülkemizdeki akademik bilgi üretimini geliştirmek ve etkinleştirmek amacıyla alanında lider elektronik bilgi kaynaklarına abonelikler yaparak, araştırmacıların hizmetine sunmaktadır.
ULAKBİM tarafından abone olunan Uluslararası E-veritabanlarına erişim IP kontrollü olarak TÜBİTAK ve bağlı enstitülerde görev yapan çalışanlarımız ve araştırmacılarımız elektronik bilgi kaynaklarından doğrudan yararlanabilmektedir.
İlgili uluslararası veri tabanlarından yararlanmak isteyen dış kullanıcılarımız ise, ULAKBİM Ulusal Belge Sağlama Sistemi'ni kullanabilirler.
Elektronik Kaynaklar Ulusal Akademik Lisansı (EKUAL) Projesi kapsamında abonelik yapılan EKUAL Veri Tabanlarına TÜBİTAK ve bağlı enstitüleri ile ilgili üniversiteler ve Sağlik Bakanlığı Eğitim ve Araştıma Hastaneleri IP kontrollü olarak erişim sağlayabilmektedirler.
Türkçe veritabanları için herhangi bir erişim sınırlaması bulunmamaktadır.
Tarama Sayfaları
• DergiPark
• Toplu Katalog (TO-KAT)
• TR Dizin
• TÜBİTAK Kurumsal Arşivi (Aperta)
• TÜBİTAK Erişimine Açık Veri Tabanları
• Türkiye Akademik Arşivi (Harman)
Ortak araştırma projesi önermek isteyen Türk bilim insanlarının, projeyi birlikte gerçekleştirecekleri bir ABD araştırma kuruluşunda çalışan araştırmacı(lar) ile "proje ortağı" olarak anlaşmaları gerekmektedir.
ABD’deki proje ortakları NSF'ten halihazırda devam eden proje destekleri olan veya NSF'in herhangi bir araştırma destek proıgramına yeni başvuracak araştırmacılar olabilirler.
Türk tarafı için program sürekli olarak başvuruya açıkken ABD tarafı için başvurulacak programa göre son başvuru tarihleri değişiklik göstermektedir. Bununla birlikte proje süreleri ve bütçeleri de ABD tarafı için başvurulacak programa göre değişiklik göstermektedir. Türk tarafı için sürekli açık olan 2501 NSF ile İkili İşbirliği Programı bütçe üst limiti 3.000.000 TL, süre üst limiti ise 36 aydır.
NSF’in ilgili internet adresleri aşağıda verilmektedir:
Alanlara göre açılan çağrılar:
http://www.nsf.gov/funding/browse_all_funding.jsp
Proje hazırlama Kılavuzu:
Proje bütçesi;
9. Ulusal Antarktika Bilim Seferi kapsamında yola çıkan Türk ekibi, 60 saat süren uzun yolculuğun ardından Antarktika King George Adası'na vardı. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı uhdesinde, TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü koordinasyonunda gerçekleşen 9. Ulusal Antarktika Bilim Seferi'ne katılan ekip, İstanbul'dan ayrıldıktan sonra Brezilya ve Şili üzerinden 103 enlem geçerek zorlu bir yolculuk yaptı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır'ın katılımıyla İstanbul Havalimanı'nda düzenlenen törenle Beyaz Kıta'ya uğurlanan 20 kişilik ekip, 2,5 gün süren yolculuğun ardından Antarktika King George Adası'na vardı. Ada yakınlarında bulunan Şili bayraklı Betanzos isimli gemiye gelen bilim ekibi, toplu fotoğraf çektirdi. Yaklaşık 14 bin kilometre yol katederek adaya ulaşan bilim ekibi, buradan gemiyle önce Dismal Adası'na, daha sonra ise Türk bilimsel araştırma kampının bulunduğu Horseshoe Adası'na varmayı planlıyor.
Ekip, "bilim ve barış kıtası" olarak adlandırılan Antarktika'da yaşam bilimleri, sosyal bilimler, fiziki bilimler ve yer bilimleri gibi alanlarda 19 ayrı proje icra edecek.
"Türkiye'nin burada ayak izinin bulunması çok önemli"
Türk bilim heyetini, Şili'nin Santiago kentindeki Arturo Merino Benitez Uluslararası Havalimanı'nda, Türkiye'nin Santiago Büyükelçisi Ahmet İhsan Kızıltan ve Büyükelçilik personeli karşıladı. Büyükelçi Kızıltan, burada yaptığı açıklamada, Antarktika Bilim Seferi ekibini karşılamaktan dolayı duydukları memnuniyeti dile getirerek, "Antarktika her bakımdan büyük potansiyel arz eden bir kıta. Hem bilimsel hem de doğal kaynaklar açısından Türkiye'nin burada ayak izinin bulunması çok önemli. Yıllar içinde bu seferler sayesinde Türkiye'nin bilimsel kapasitesini gösterme imkanımız bulunuyor." dedi. Şili makamlarının bu çabalarını her zaman desteklediğini kaydeden ve bu nedenle onlara teşekkür eden Kızıltan, "Türkiye ile Şili arasındaki işbirliğinin ticari, ekonomik ve siyasi birçok boyutu var. Ancak bu bilimsel boyut ayrı bir özellik katıyor. Gelecekte de bu seferlerin devam etmesini, başka vesilelerle de bilimsel işbirliğimizin gelişmesini istiyoruz." diye konuştu.
"Kıtaya inmeden tüm eşyalarımızı dezenfekte ediyoruz"
9. Ulusal Antarktika Bilim Seferi Koordinatörü Prof. Dr. Burcu Özsoy da Antarktika'nın flora ve faunasının korunması ve kıtaya ait olmayan türlerin taşınmasını önlemek amacıyla birçok kural uygulandığını belirterek, "Bu kurallar kapsamında da tedbir alan sefer ekibi, uçaktan inerken botlarını özel solüsyonlarla dezenfekte ederek kıtaya ayak bastı." dedi. 9. Ulusal Antarktika Bilim Seferi Lider Yardımcısı Dr. Atilla Yılmaz ise uzun seyahatler ve aktarmalar sonucunda Antarktika King George Adası'na indiklerini kaydederek, bir önceki duraklarında valizlerini ve eşyalarını dezenfekte ettiklerini, bu sayede kıtaya herhangi bir yabancı canlı türü taşınmasının önüne geçmeyi amaçladıklarını söyledi.
Çağrı, Türk ve Amerikan bilim insanları arasındaki araştırma ortaklıklarından doğan başvuruları teşvik ederek uygun bütçeli tanı ve tedavi teknolojilerinin gelişmesiyle düşük ve orta seviye kaynak gerektiren tıbbi ihtiyaçların karşılanmasıdır.
Uygun Bütçeli Tıbbi Teknolojiler (Affordable Medical Technologies): Kullanılabilir, uygun maliyetli, sürdürülebilir ve dünyanın farklı bölgelerindeki düşük ve orta seviye kaynak gerektiren, belirli klinik ihtiyaçları karşılayabilen teknolojileri işaret etmektedir.
Araştırma ve Inovasyon: Bu çağrı kapsamındaki araştırmalar amaç-odaklı olmalı ve araştırılması hedeflenen kanser sorunlarının klinik ortamlarda çözülmesiyle elde edilecek çıktıların geniş çaplı benimsenmesi ve etkin bir şekilde yayılması için gerekli performans ihtiyaçlarını karşılamalıdır. İnovasyon çerçevesinde ise başvurular, henüz klinik ortamlarda geniş çaplı yer edinmemiş, gelişmekte olan veya yeni imkanların uyumlu bir uluslararası plan çerçevesinde klinik kullanıma kazandırılmasına yönelik olmalıdır. Nihai kullanıcılara yeni yetkinlikler kazandıracak bir inovatif amaç gütmelidir.
Klinik Kullanıma Yönelik Proje Odağı: Başvurular projenin tekli veya çoklu klinik araştırmalar açısından önemini veya ortaya çıkaracağı olası klinik faydayı net bir şekilde ortaya koymalıdır. Araştırma ekipleri onkoloji, patoloji ve/veya diğer klinik bilimlerle ilgili ana uzmanlıkları sağlaması açısından hekimleri temel katılımcılar olarak dahil etmelidir ve planlanmış amaca uyumlu şekilde hareket etmelidir. Çok yönlü klinik araştırmaları uygulayan, optimize eden (en uygun hale getiren) ve çok yönlü klinik araştırmaları geçerli kılan araştırma planları teşvik edilmektedir. Ancak, klinik çalışmaların temel oluşturduğu başvurular (Önerilen teknoloji ve yöntemin halihazırda kullanılıyor olduğu, optimize, doğrulanmış ve geliştirilmiş olduğu; araştırmadaki niyetin klinik çıktıların keşfedilmesi olduğu öneriler) bu çağrı için uygun değildir.
Çağrı kanser alanında yapılacak proje başvurularını kapsayacaktır.
Çağrı Kapsamında Gerçekleştirilebilecek Örnek Çalışma Konuları:
Bu çağrı çerçevesinde hedeflenen kanser hastalığına yönelik tasarlanan teknolojiler, aşağıdakilerle sınırlı olmamakla birlikte, bunlar gibi olabilir:
Yukarıda belirtilenler sadece örnek amaçlıdır. Sadece düşük veya orta seviye kaynak gerektiren cihaz ve ortak teknoloji geliştirilmesine yönelik başvurular teşvik edilmektedir. Bunun yanında, araştırmacılardan geliştirecekleri teknoloji ile yaratacakları etkiyi tanımlamaları da beklenmektedir.
Ortak Ar-Ge projesi önerme ve destekleme koşulları aşağıda yer almaktadır:
Dikkat edilmesi Gereken Diğer Hususlar:
Ortak Ar-Ge projesi önermek isteyen Türk bilim insanlarının, projeyi birlikte gerçekleştireceği Amerikalı araştırmacılar ile “proje ortağı” olarak anlaşmaları gerekmektedir.
Türkiye’deki proje ortaklarının, çağrı açıldığında başvuru sistemine yüklenecek olan proje öneri formunu doldurarak incelenmek üzere TÜBİTAK’a, ABD’li proje ortaklarının ise NIH’den temin edecekleri proje öneri formunu doldurarak NIH’e eşzamanlı olarak teslim etmeleri gerekmektedir. Tek taraflı başvurular kabul edilmemektedir.
TÜBİTAK ve NIH kendilerine iletilen proje önerilerini kendi iç prosedürlerine uygun bir şekilde incelemekte ve değerlendirmektedirler. Değerlendirme bilimsel yeterlilik esasına göre yapılmaktadır. Bahsekonu kuruluşlar, incelenen projeler hakkındaki kararlarını birbirine bildirmekte, iki kuruluşun da uygun bulduğu projeler desteklenmektedir..
Ortak projeler 2 yılı aşmayacak şekilde gerçekleşmekte, projeler bilim insanı ve bilgi değişimi yoluyla uygulanmaktadır. Proje öneri formu doldurulurken proje kapsamında yapılacak çalışma ziyaretlerinin sayı ve süresinin ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmesi gerekmektedir.
Projeler kapsamında yapılacak araştırmacı değişimlerinde, her ülke kendi araştırmacılarının masraflarını (konaklama, yeme-içme, uçak bileti ve gündelik) masraflarını üstlenmektedir. Bu durumda,
Türk bilim insanları/uzmanlar için:
Türkiye'den giden Türk bilim insanları ve uzmanların uluslararası seyahat giderlerinin yanı sıra konaklama masrafları ve ayrıca yeme içme masraflarını karşılamak üzere 100 ABD Doları karşılığı Türk Lirası gündelik TÜBİTAK tarafından ödenir. Çağrı kapsamında yurtdışı seyahat desteği, konaklama ve yeme-içme desteğinin yanı sıra Türk tarafına TÜBİTAK tarafından ayrıca araştırma desteği de verilmektedir.
Çağrı ile ilgili halihazırda açıklanmış olan detaylara ABD’li araştırmacılar http://grants.nih.gov/grants/guide/pa-files/PAR-15-276.html sayfasından, Türk araştırmacılar ise www.tubitak.gov.tr/uidb sayfasından ulaşabilmektedir.
Söz konusu işbirliği çerçevesinde TÜBİTAK’a proje önerisi sunmak isteyen araştırmacıların, çağrının açılmasını takiben sisteme yüklenecek olan Proje Öneri Formu’nu elektronik olarak doldurması ve özellikle belirtilen belgelerin çıktılarının alınarak çağrının açıklanacak olan son başvuru tarihine kadar İkili ve Çoklu İlişkiler Müdürlüğü, TÜBİTAK’a teslim edilmesi gerekmektedir.
Amerikalı ortakların ise başvuru süreçleri için NIH ile temasa geçmeleri gerekmektedir.
TÜBİTAK Uluslararası Projeler Online Başvuru adresi: http://uidb-pbs.tubitak.gov.tr
Islak İmzalı Elektronik Başvuru Çıktısının İletilmesi Gereken Adres:
TÜBİTAK
Uluslararası İşbirliği Daire Başkanlığı
İkili ve Çoklu İlişkiler Müdürlüğü
Adres: TÜBİTAK-ULAKBİM YÖK Binası B5 Blok
06539 Bilkent / ANKARA
TÜRKİYE
Tel: (+90 312) 298 94 94 43
Faks: (+90 312) 427 74 83
E-posta: uidb@tubitak.gov.tr
TÜBİTAK ULAKBİM, temel misyonu gereği, ülkemizdeki akademik bilgi üretimini geliştirmek ve etkinleştirmek amacıyla alanında lider elektronik bilgi kaynaklarına abonelikler yaparak, araştırmacıların hizmetine sunmaktadır.
ULAKBİM tarafından abone olunan Uluslararası E-veritabanlarına erişim IP kontrollü olarak TÜBİTAK ve bağlı enstitülerde görev yapan çalışanlarımız ve araştırmacılarımız elektronik bilgi kaynaklarından doğrudan yararlanabilmektedir.
İlgili uluslararası veri tabanlarından yararlanmak isteyen dış kullanıcılarımız ise, ULAKBİM Ulusal Belge Sağlama Sistemi'ni kullanabilirler.
Elektronik Kaynaklar Ulusal Akademik Lisansı (EKUAL) Projesi kapsamında abonelik yapılan EKUAL Veri Tabanlarına TÜBİTAK ve bağlı enstitüleri ile ilgili üniversiteler ve Sağlik Bakanlığı Eğitim ve Araştıma Hastaneleri IP kontrollü olarak erişim sağlayabilmektedirler.
Türkçe veritabanları için herhangi bir erişim sınırlaması bulunmamaktadır.
Tarama Sayfaları:
ORTAK PROJE ÖNERME VE DESTEKLEME KOŞULLARI
TÜBİTAK ile Bulgar Bilimler Akademisi (Bulgarian Academy of Sciences – BAS) arasındaki işbirliği çerçevesinde Türk ve Bulgar bilim insanları arasında ortak projeler desteklenmektir. Bu kapsamda "2502 - Araştırma Projeleri- BAS ile İkili İşbirliği Destek Programı" başlığı ile program başvuruya açıktır.
TÜBİTAK-BAS işbirliği projelerinde Türk tarafına TÜBİTAK tarafından yurtdışı seyahat desteği ve araştırma desteği verilmektedir.
Ortak araştırma projesi önermek isteyen Türk bilim insanlarının, projeyi birlikte gerçekleştirecekleri Bulgar Bilimler Akademisi’ne bağlı enstitülerde çalışan araştırmacı(lar) ile "proje ortağı" olarak anlaşmaları gerekmektedir.
2502 BAS ile İkili İşbirliği Programı sürekli olarak başvuruya açık olup başvuru toplama tarihleri belirlenmiştir. (31 Ocak, 31 Mayıs ve 30 Eylül) Her dönem için söz konusu tarihlere kadar başvuruların tamamlanması gerekmektedir. 2502 BAS İkili İşbirliği Programı bütçe üst limiti 3.000.000 TL, süre üst limiti ise 24 aydır.
Çağrı kapsamında aşağıdaki tematik alanlardan gerçekleştirilecek başvurular kabul edilecektir:
Biomedicine and Quality of Life: Biomedicine, Biomaterials, Epidemiology,
Nanosciences, New Materials and Technologies: Biomaterials, Ceramics & Composites,
Energy Resources and Energy Efficiency: Solar Power, Wind Energy, Off-Shore Wind Energy
Biodiversity, Biosources and Ecology: Sustainable Agriculture, Endemic Plants, Natural Plant Chemicals (Extraction of High-Value Chemicals from Plants)
Information and Communication Technologies
Cultural-Historical Heritage and National Identity
Türkiye'deki proje ortaklarının proje başvurularını elektronik başvuru sistemi üzerinden incelenmek üzere TÜBİTAK'a teslim etmeleri gerekmektedir. Tek taraflı başvurular kabul edilmemektedir.
TÜBİTAK ve BAS kendilerine iletilen proje önerilerini kendi iç prosedürlerine göre incelemekte ve değerlendirmektedir. Değerlendirme bilimsel yeterlilik esasına göre yapılmaktadır. Her iki kuruluş incelenen proje önerileri hakkındaki kararlarını birbirlerine bildirmekte, TÜBİTAK sadece iki tarafça da uygun bulunan projeleri desteklemektedir.
Projeler bilim insanı ve bilgi değişimi yoluyla uygulanmaktadır. Proje öneri formu doldurulurken proje kapsamında karşılıklı talep edilen araştırmacı değişimi süre ve sayısının ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmesi gerekmektedir.
Projeler kapsamında yapılacak bilim insanı değişimlerinde, “Gönderen Taraf”, uluslararası seyahat, konaklama ve yeme-içme masraflarını üstlenmektedir.
Buna göre, Türkiye'den giden bilim insanlarının konaklama masrafları ve ayrıca yeme içme masraflarını karşılamak üzere verilecek olan gündelikler 6245 Sayılı Harcırah Kanununu ve Yurtdışı Gündeliklerine Dair Karar kapsamında hesaplanmaktadır.
Bu doğrultuda yapılacak seyahatlerde ilk 10 gün için %50 artırılmış seyahat desteği verilmektedir.
Proje bütçesi;
İkili işbirliği projelerinde Türk tarafına TÜBİTAK tarafından yurtdışı seyahat desteği, konaklama, yeme-içme ve araştırma desteği verilmektedir.
Söz konusu işbirliği çerçevesinde TÜBİTAK’a proje önermek isteyenler başvurularını elektronik başvuru sistemi üzerinden yapabilirler.