8 – 31 Temmuz 2025 tarihleri arasında gerçekleştirilen sefer kapsamında, 9’u Türk ve 3’ü yabancı olmak üzere toplam 12 araştırmacı, Arktik Okyanusu ve çevresinde önemli bilimsel çalışmalara imza attı. Bilimsel çalışmalara ayrıca Arjantin, Bulgaristan ve Ekvador’dan araştırmacılar da katkı sundu.
19 Proje, 12 Araştırmacı, 3 Lise Öğrencisi
Sefer süresince; oşinografi, biyoloji, kimya, atmosfer, meteoroloji ve uydu sistemleri başta olmak üzere toplam 19 bilimsel proje hayata geçirildi. Çalışmalar, 5 kadın ve 7 erkekten oluşan sefer ekibi tarafından yürütüldü. Sefer, Arktik Okyanusu üzerinde belirlenen 70 bilimsel örnekleme istasyonunu kapsayacak şekilde üç bin deniz milini aşkın rota boyunca başarıyla tamamlandı.
TASE V, bu yıl genç bilim insanlarına da ev sahipliği yaptı. TÜBİTAK 2204-C ve 2204-D Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışmaları birincileri arasından seçilen 3 farklı projede yer alan 3 lise öğrencisi, geliştirdikleri projeleri Arktik koşullarında test etme imkânı buldu.
Bilimsel Gözlemler: Atmosfer, Mikroplastik, CTD Profilleri
Araştırmalar kapsamında, Arktik Okyanusu'nda; CTD profilleri boyunca deniz suyu özelliklerinin analiz edilmesi, yüzey sıcaklığı ve tuzluluk ölçümleri, su ve sediman örneklemeleri, mikroplastik analizi, GNSS verileri ile atmosferik süreçlerin izlenmesi, meteorolojik değişkenlerin bölgesel ve zamansal ölçeklerde gözlemlenmesi gerçekleştirildi.
TASE V kapsamında ayrıca 2 kamu kurumu, 5 üniversite ve 3 liseden araştırmacılar yer aldı.
Türkiye'nin Kutup Vizyonu Güçleniyor
Küresel iklim değişikliği, deniz bilimleri, canlı bilimleri, meteoroloji gibi birçok alanla doğrudan ilişkili olan Arktik Bölgesi, Türkiye’nin bilimsel diplomasi ve sürdürülebilirlik politikalarında stratejik önem taşıyor.
TÜBİTAK MAM KARE koordinasyonunda düzenlenen Ulusal Arktik Bilimsel Araştırma Seferleri, ülkemizin kutup bölgelerine yönelik bilimsel kapasitesini güçlendirmeyi ve uluslararası bilimsel iş birliklerini artırmayı hedefliyor. Bu doğrultuda Arktik’te düzenli olarak sürdürülen seferler, Türkiye'nin bilimsel varlığını küresel ölçekte daha da görünür hale getiriyor.