Arama

+
-
0

TÜBİTAK Gökyüzü Gözlem Etkinliği, Bursa Uludağ’ın eteklerindeki Kirazlı Yaylası’nda Türkiye’nin dört bir yanından gök bilim meraklılarını bir araya getirdi. Astronomi meraklıları, perseid meteor yağmuru ile adeta görsel bir şölen yaşadı. Etkinliğin açılışını Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal yaptı. 

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TÜBİTAK Gökyüzü Gözlem Etkinliği’nin açılış töreninde “Gözlem etkinliğimizi, Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuyla artık Anadolu’nun dört bir yanında 7’den 70’e çok daha geniş bir katılımla düzenleniyor. Hava ve ışık kirliliği açısından yaptığımız incelemeler sonucu bu yıl gökyüzü gözlem şenliğimiz için Bursa Uludağ Kirazlıyayla’yı uygun alan olarak tespit ettik.” dedi.

“Etkinliğimize 81 ilimizden yapılan 14 bin 506 başvuru, yeni bir rekoru beraberinde getirmiş oldu. Yapılan değerlendirme ve kura sonucu bin 47 şanslı gökbilim meraklısı bizlerle birlikte bu heyecanı paylaşıyor. Gökbilim sevdalılarının gökyüzü gözlem etkinliğimize göstermiş olduğu yoğun ilgi, bizim için bir gurur kaynağı.” diyen Kacır, “Perseid meteor yağmurunun en yoğun gerçekleşeceği günlerde düzenlediğimiz gözlem etkinliğimiz boyunca; gün içinde özel filtreli teleskoplarla güneş gözlemleri yapacağız, gece saatlerinde de galaksileri, yıldız kümelerini ve gökcisimlerini gözlemleyeceğiz.  39 teleskop eşliğinde bu laboratuvarda yer alan yıldızları, gök adaları, nebulaları keşfedeceğiz. Satürn, Jüpiter, Mars, Uranüs gezegenleri ile uydumuz Ay’ı gözlemlerken Uluslararası Uzay İstasyonu’nu birlikte izleyeceğiz. Tüm bunlarla beraber bilim insanlarımız; öte gezegenler, uydu teknolojileri, asteroitler, yıldız örtülmeleri gibi konularda sunumlar yaparak katılımcılarımızı bilgilendirecek.” ifadelerini kullandı.

“Bilim ve teknoloji atılımlarını uzaya taşıyan bir Türkiye var”

“Sevgili gençler; nasıl ki Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever gökyüzünün sınırlarını aştı, ay yıldızlı bayrağımızı uzaya taşıdıysa, sizin hayallerinizin sınırları da bu ufkun ötesine geçecek. Şüphesiz geleceğin astronotları, Türk bilim insanları, astronotları, astronomları bugün aramızda yer alan gök bilimi meraklıları arasından çıkacak.” vurgusu yapan Bakan Kacır, “Milli Teknoloji Hamlesi vizyonumuz doğrultusunda insanlığın ve ülkemizin geleceği için uzayın sunduğu fırsatlardan en üst düzeyde istifade ederek, ülkemizin teknolojik bağımsızlığını tesis etmeyi, uzaydaki hak ve menfaatlerimizi en üst düzeyde korumayı tarihi sorumluluk olarak görüyoruz. Bu anlayışla, geride bıraktığımız 22 yılda uzay bilimi ve teknolojilerinde insan kaynağı, tasarım ve mühendislik yetkinliği açısından güçlü bir altyapı kurduk. Artık bilim ve teknoloji atılımlarını uzaya taşıyan bir Türkiye var. “ değerlendirmelerinde bulundu. 

Bakan Kacır, “Türkiye Yüzyılı’nda da hayata geçirdiğimiz milletimizin istiklali ve istikbali için kritik öneme sahip projelerle daha gür bir sesle ‘uzayda biz de varız’ diyoruz. Metre altı çözünürlüğe sahip yer gözlem uydumuz İMECE’yi millî imkânlarımızla geliştirdik ve ürettik. Geçtiğimiz yıl nisan ayında yörüngesine yerleşerek uzayda yerini almasını sağladık. Türk mühendislerin eseri millî gururumuz İMECE, coğrafi kısıtlama olmaksızın Dünya’nın dört bir yanından yüksek çözünürlüklü görüntü elde ediyor. İMECE uydusunda elde ettiğimiz yetkinliği bir adım daha ileriye taşıyarak yerli ve millî haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A’yı yine kendi insan kaynağımızın alın ve akıl teriyle geliştirdik. Kendi haberleşme uydusunu üretebilen, test edebilen ve geliştiren 11 ülkeden birisi olarak uydu üretiminde artık A takımında yer alan bir Türkiye var.” diye konuştu.

“Ülkemiz uzay bilim tarihi açısından imza niteliğindeki bu projeler, Milli Uzay Programımız doğrultusunda güçlü ve bağımsız bir Türkiye’nin yerini uzayda da tahkim etmek için kararlılığımızın bir göstergesidir. “Ay Programı”mız kapsamında, mühendislerimiz ve bilim insanlarımız tarafından tasarlanan ve üretilen uzay aracıyla Ay’a erişeceğiz. Uluslararası iş birlikleriyle kuracağımız uzay limanıyla ülkemizin uzaya bağımsız erişimini temin edeceğiz. İleri seviyede uzay gözlemleri için yürüttüğümüz Doğu Anadolu Gözlemevi projesini tamamlayarak, bölgemizin en gelişmiş teleskopuna sahip olacağız.” diyen Kacır,  “Bursa’ya kazandırdığımız GUHEM gibi yurdumuzun dört bir yanında açacağımız yeni bilim merkezleriyle gençlerimizi uzay bilim ve teknolojileriyle buluşturacağız. Dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST’le, gökyüzü gözlem etkinlikleriyle, eğitim ve girişimci destek programlarıyla uzay bilimi ve teknolojilerinde ülkemizin en kıymetli hazinesi insan kaynağımıza, yani siz değerli gençlerimize yatırım yapmayı hız kesmeden sürdüreceğiz. Gözlerinin içi bilim aşkıyla parıldayan ve keşfetme heyecanıyla ışıldayan gençlerimizin azmi ve enerjisiyle nice başarılara imza atacağımızdan şüphe duymuyorum.” İfadelerini kullandı.

Bakan Kacır gençlere tavsiyelerde bulundu: “Geleceğimizin teminatı sevgili gençler, sizler yarınlarımızın umudusunuz. Bu toprakların evlatları olarak geleceğimiz adına sizlerden beklentimiz büyük. Bizler sizinle yol arkadaşlığı yapmaktan gurur duyuyoruz. Geleceğin Türkiye’sini inşa ederken; alın terinize ve akıl terinize her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Unutmayın ki; “Tam Bağımsız Türkiye” yolunda birlikte olacağız, beraber yol yürüyeceğiz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak sizlere olan kesintisiz desteğimizi sürdüreceğiz.”

71 Yaşındaki Necla Balgat Heyecanını Paylaştı

Bakan Kacır, Gökyüzü Gözlem Etkinliği’nin en genç katılımcılarından 1,5 yaşındaki Bilal Uzun ve ailesi ile 71 yaşındaki Necla Balgat’ı sahneye davet etti. Duygularını paylaşan Necla Balgat’ın, “Bize bu şenliği yaşattığınız için çok teşekkür ediyorum. Geç kaldığımı düşünüyorum” sözleri üzerine, Bakan Kacır “Daha çok var, önümüzdeki yıllarda da beraber devam edelim. Daha önce hiç gözlem yaptınız mı?” ifadelerini kullandı. 

Necla Balgat da, “Çağırırlarsa neden olmasın. İlk defa gözlem yapacağım. Gökyüzünü, yıldızları, Ay’ı, her şeyi çok merak ediyorum.” diyerek heyecanını paylaştı. 

“3 gün boyunca 24 saat sürekli bir aktivitenin olduğu bir etkinlikteyiz”

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal da açılış töreninde yaptığı konuşmada TÜBİTAK’ın 61. Yılında 1998 yılından bu yana düzenlenen Gökyüzü Gözlem etkinliğinde ayrı bir heyecan yaşadıklarını ve etkinliği Bursa'da ilk kez gerçekleştirdiklerini kaydederek, “Uzunca yıllardır bu etkinliği yaptığımız Antalya Saklıkent. Geçtiğimiz yıl da oradaydık. Yine Sayın Bakanımız da bizimleydi. Bu yıl ise Bakanımızın farklı illerde de yapılması talimatıyla Bursa Uludağ’dayız. Çok güzel bir atmosferdeyiz. Özellikle geceleyin beklediğinize değecek göreceksiniz.” diye konuştu. 

Etkinliğe ilişkin bilgiler paylaşan Mandal, “Gün boyu çocuklarımızla, gençlerimizle, geleceğin teknoloji yıldızlarıyla ve gök bilim meraklıları ile birçok etkinliği birlikte gerçekleştirdik. Yarın ve Pazar günü de devam edecek. Aynı zamanda bu salonda ülkemizin en iyi bilim anlamındaki teknoloji anlamındaki hocaları, astronomları, astronotları sizlere sunum yapacak. Eminim birçok sorumuz var. Hatta bazen çekiniyoruz sorularımızı sormaya. Ama hiç çekinmeden rahatlıkla sorabileceğiniz etkinliklerimiz olacak. Pazar günü de yarışmamız var. Geceleri de ki esas gelme amacımız o. Gökyüzü gözlem etkinliklerimizi gerçekleştireceğiz bugün akşam, bu gece ve yarın sabaha kadar. O yüzden 3 gün boyunca 24 saat sürekli aktivitenin olduğu bir etkinlikteyiz. Hem eğitmek hem öğrenmek, aynı zamanda denemek, uygulamak, görmek ve gök cisimlerinin tümünü tanımak… Bu etkinlikte bunların hepsini yapıyoruz.” dedi.

“Sizlerle birlikte gerçekleştiriyor olduğumuz bu etkinlik vasıtasıyla esasında biz tarihi bir sorumluluğu da yerine getiriyoruz.” vurgusu yapan Mandal,  “Çünkü bu coğrafya astronominin doğduğu ve geliştiği bir coğrafya. Bütün dünyanın örnek aldığı 1500’lü yıllarda Uluğbey'den, Ali Kuşçu'dan, Takuyiddin’den hem astronom, bilim insanı olarak bahsedildiği hem de dünyanın ilk ve örnek gösterilen rasathanelerinin yapıldığı bir coğrafyadan geliyoruz. Ancak arada bunlardan uzaklaştığımız bir dönem, bir boşluk var. İşte onu hızlı bir şekilde kapatabilmek için de biz 1998 yılından bu yana farkındalığı arttırmak için bir çaba içindeydik. Ama özellikle 2021 yılından itibaren Sayın Cumhurbaşkanımızın Milli Uzay programını ortaya koymasıyla bu artık bir yol haritasına ve stratejiye dönüştü. Bu yapmış olduğumuz etkinlik ile ülkemizin Milli Uzay Programı kapsamındaki 10 başlığına katkı sunuyoruz. Bu 10 başlıktan iki tanesi. Birincisi gökyüzünü anlamak ve izlemek…  İkincisi ise çok daha kıymetli olan bu alanda insan kaynağı yetiştirmek. O da sizlersiniz. O yüzden bu etkinlik ve sizlerin burada olması gerçekten çok çok kıymetli.” değerlendirmelerinde bulundu 

TÜBİTAK Başkanı katılımcılara soru sorun çağrısı yaptı: “Yedi yıldır bu etkinliklere katılan bir birisi olarak soru sormaktan çekinmemenizi tavsiye ediyorum. Burada 39 tane teleskobun başında 50 tane astronomumuz var. Gerçekten çok kıymetli arkadaşlarımız. Heyecanlı bir şekilde sizlerden gelecek soruları bekliyorlar. Buraya kaç kez gelirseniz o kadar çok öğreneceğiniz bir derin uzay var. Bu yıl tabii ekstra bir farklılığımız var, iki astronotumuz da bizlerle birlikte.”

Prof. Dr. Mandal, “2023 yılında Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıl dönümünde, 15 Nisan 2023'te İlk metrealtı çözünürlüğe sahip gözlem uydumuz İMECE’yi gönderdik. 2024'te ise yol haritamız çok daha kıymetliydi. İki astronotumuz uzaya gitti. Ama aynı zamanda önemli bir olay daha vardı. O da 9 Temmuz'da ilk yerli ve milli haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A’yı gönderdik. Bu yıl gerçekten Türkiye’nin uzayı en çok konuştuğu yıllardan birisiydi. Ve bu artarak devam edecek. “ dedi.

2 yaşındaki Muaz Mutlu ile görüştüğünü ve ondan çok etkilendiğini anlatan Mandal, “2 yaşındaki bir çocuk Jüpiter'i biliyor, Jüpiter'in özelliğini biliyor. En yakın gezegeni biliyor. En uzağa biliyor. Uranüs'ün özelliğini biliyor. Ben bu çocuklarımızı gördüğüm zaman, gençlerimizi gördüğüm zaman geleceğe çok daha fazla umutla bakıyorum. O yüzden iyi ki bu etkinlikleri yapıyoruz diyorum.” İfadelerini kullandı. 

Törende, Bursa Valisi Mahmut Demirtaş ve Türkiye Uzay Ajansı (TUA) Başkanı Yusuf Kıraç da birer konuşma yaptı. 

Törene, AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, AK Parti Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez, Türkiye’nin ilk astronotları Alper Gezeravcı ile Tuva Cihangir Atasever de katıldı. 

Bakan Kacır, konuşmaların ardından, Gökyüzü Gözlem Etkinliği katılımcıları ve protokol üyeleri ile birlikte fotoğraf çekildi.

Açılış töreninin ardından gözlem alanını TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ile birlikte gezen Bakan Kacır hem gözlem yapanlarla hem de astronomlarla sohbet etti. 

Gece gözlemi gün aydınlanana kadar devam etti. 

Astronotlar gençlerle buluştu

Etkinlik alanındaki konferans çadırında 3 gün boyunca birbirinden ilginç 19 sunum gerçekleştirildi. 

Gökyüzü Gözlem Etkinliğinin 26. yılında, Türkiye Yüzyılı’na isimlerini altın harflerle yazdıran ilk Türk astronotlarımız Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever de deneyimlerini paylaşmak üzere gençlerle bir araya geldi.

Etkinliğin son gününde de bilgi yarışması düzenlendi. Bilgi yarışması sonunda birinci olan katılımcıya teleskop, ikinciye TÜBİTAK popüler bilim yayınlarından oluşan kitap seti, üçüncüye ise bir yıllık dergi aboneliği hediye edildi. Yarışmada derece alanlara ödüllerini TÜBİTAK BİTO Başkanı Ömer Kökçam yaptı. Ödül takdiminin ardından kapanış konuşmasını da gerçekleştiren Kökçam  güzel bir etkinliğin geride kaldığını belirterek tüm katılımcılara teşekkür etti. TÜBİTAK’ın 61 yaşında olduğunu hatırlatan Kökçam, Bilim ve Teknik dergisinin 57 yıldır nesiller yetiştirdiğini kaydetti. Kökçam, bilim ve topluma hitap eden etkinliklerin artarak devam edeceğini de vurguladı. 

Gökyüzü Gözlem Etkinliğine bini aşkın kişi katıldı. Cumartesi günü düzenlenen halk gününde de binlerce kişinin ziyaret ettiği etkinlikte 3 gün 2 gece boyunca her yaş grubuna yönelik bilim ve teknolojide farkındalık artırıcı atölye ve etkinlikler düzenlendi.  

TÜBİTAK çadırındaki atölyelere katılan çocuklar TÜBİTAK tarafından düzenlenen bilimsel etkinliklere katılarak hem eğlendi hem de öğrendi. 

TÜBİTAK ile Azerbaycan Ulusal Bilimler Akademisi (Azerbaijan National Academy of Sciences – ANAS) arasındaki işbirliği çerçevesinde, Türkiye’deki akademik kurumlar veya sanayi kuruluşları ile ANAS Enstitüleri arasında gerçekleştirilecek olan ortak araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) projeleri desteklenecektir.

 Çağrı kapsamında yer alan tematik alanlar aşağıda sunulmaktadır:

  • Kentleşme, Şehir ve Bölge Planlama (Sürdürülebilir Şehirler);
  • Kültürlerarası Etkileşim;
  • Dil Birliğine İlişkin Çalışmalar;
  • Ekonomi (Döngüsel Ekonomi, Kalkınma konularını kapsayacak şekilde);
  • Sismoloji;
  • Dijital Dönüşüm.

5 Kasım 2024, 23:59'a kadar açık kalacak olan bahsekonu çağrıya ilişkin başvurular https://uidb-pbs.tubitak.gov.tr/ internet adresinden yapılabilmektedir. 

Çağrı metnine ulaşmak için tıklayınız

Başvuru Koşulları

Bahsekonu program kapsamında yapılacak başvurulara ilişkin koşullara https://tubitak.gov.tr/sites/default/files/2024-08/1071_arastirma_projeleri_surec_dokumani.pdf internet adresinden ulaşılabilmektedir.

Ayrıca 2024 yılı çağrı metnine aşağıdaki linkten ulaşılabilmektedir. 

https://tubitak.gov.tr/sites/default/files/2024-08/2542_TUBITAK-ANAS-2024_call_text.pdf

Desteklenecek projelerde Türk tarafına, Proje Teşvik İkramiyesi (PTİ) ve Kurum Hissesi hariç olmak üzere en fazla 2.000.000 TL maddi katkı sağlanacaktır.

Çağrı kapsamında sunulacak projelerin süresi en fazla 24 ay olabilir.

Çağrı açılış tarihi 6 Ağustos 2024, son başvuru tarihi ise 5 Kasım 2024, 23:59 olarak belirlenmiştir.

ÖNEMLİ UYARI: Sistemde yaşanabilecek yoğunluklar düşünülerek başvuruların son gün ve son saate bırakılmaması önerilmektedir. Başvuru tarih ve saatinden sonra sistem tekrar açılmayacaktır.

 

İletişim

Müslüm GÜZEL

Bilimsel Programlar Uzmanı

TÜBİTAK Uluslararası İşbirliği Daire Başkanlığı

İkili ve Çoklu İlişkiler Müdürlüğü

Adres: TÜBİTAK Başkanlık Tunus Caddesi No:80
06100 Kavaklıdere / Ankara
Tel: (+90 312) 298 17 94
E-posta: uidb@tubitak.gov.tr

It is aimed for researchers who are experts in their fields to be included in the platforms supported within the scope of the "1004-Center of Excellence Support Programme" with their projects that will add value to 1004 Platforms.

In this context, a call titled "Call for Cooperation with 1004 Platforms" has been announced within the scope of "1001-Scientific and Technological Research Projects Support Program" in order to support new projects that will meet the needs of the platforms or support their current work.

Alanlarında uzman araştırmacıların "1004-Mükemmeliyet Merkezi Destek Programı" kapsamında desteklenmekte olan platformlara katma değer sağlayacak projeleri ile dahil olmaları hedeflenmektedir. 

Bu doğrultuda; platformda yürütülen projelere ek olarak platformların ihtiyaçlarını karşılayacak/mevcut çalışmalarını destekleyecek yeni projelerin desteklenmesi amacıyla “1001-Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı” bünyesinde "1004 Platformları ile İş Birliği Çağrısı" başlıklı bir çağrı açılmıştır.

7 Ağustos 2024 tarihinde açılan ve sürekli açık olacak olan çağrıya ilişkin özel hususların yer aldığı çağrı metni aşağıda yer almaktadır:

1004 Platformları ile İş Birliği Çağrısı Bilgi Notu

Araştırma Destek Programları Başkanlığı (ARDEB) tarafından yürütülmekte olan 1001-Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programının 2024 yılı 2. dönem başvuruları 9 Ağustos 2024 tarihi itibariyle https://ardeb-pbs.tubitak.gov.tr adresi üzerinden alınmaya başlanmıştır. 

Söz konusu program kapsamında desteklenen projelerde görev alan lisans, yüksek lisans, doktora ve doktora sonrası araştırmacılara proje bütçesinden ödenebilecek burs üst limitleri 1 Temmuz 2024 tarihi itibariyle güncellenmiş olup, güncel burs miktarları web sayfasında yayınlanmıştır.

2024 yılı 2. döneminde sunulacak proje önerilerinin çevrim içi başvuruları için son tarih 23 Eylül 2024, söz konusu projelerin e-imza sürecinin tamamlanması için son tarih ise 26 Eylül 2024 olarak belirlenmiştir. Belirtilen süreler içerisinde proje başvuru onayının gerçekleştirilmesi ve e-imza sürecinin tamamlanması hususları önem arz etmektedir. 

1001 Programına ilişkin güncel Başvuru Formları için tıklayınız.

Makine teçhizat giderlerinde limit var mıdır?

Araştırma desteğinin alt kalemlerinde limit bulunmamaktadır.

Destek kapsamında kuracağı ekipteki doktora öğrencilerinin; kongre, konferans vb. katılımlarına ilişkin seyahat masrafları fonlanabiliyor mu?

Proje kapsamında ekipteki doktora öğrencilerinin seyahat giderleri proje desteğinden karşılanabilir.

Makine teçhizat giderlerinde limit var mıdır?

Araştırma desteğinin alt kalemlerinde limit bulunmamaktadır.

Destek kapsamında kuracağı ekipteki doktora öğrencilerinin; kongre, konferans vb. katılımlarına ilişkin seyahat masrafları fonlanabiliyor mu?

Proje kapsamında ekipteki doktora öğrencilerinin seyahat giderleri proje desteğinden karşılanabilir.

Makine teçhizat giderlerinde limit var mıdır?

Araştırma desteğinin alt kalemlerinde limit bulunmamaktadır.

Destek kapsamında kuracağı ekipteki doktora öğrencilerinin; kongre, konferans vb. katılımlarına ilişkin seyahat masrafları fonlanabiliyor mu?

Proje kapsamında ekipteki doktora öğrencilerinin seyahat giderleri proje desteğinden karşılanabilir.

Makine teçhizat giderlerinde limit var mıdır?

Araştırma desteğinin alt kalemlerinde limit bulunmamaktadır.

Destek kapsamında kuracağı ekipteki doktora öğrencilerinin; kongre, konferans vb. katılımlarına ilişkin seyahat masrafları fonlanabiliyor mu?

Proje kapsamında ekipteki doktora öğrencilerinin seyahat giderleri proje desteğinden karşılanabilir.

Kuzey Anadolu Fay Sistemi’nin Marmara Denizi içerisindeki segmentleri hakkında yeni bilgiler üretildi

Türkiye, 17 Ağustos 1999'da, son yüzyılın en büyük depremlerinden birini yaşadı. Merkez üssü Gölcük olan 7,4 büyüklüğündeki deprem saat 03.02'de başladı ve 45 saniye sürdü. Deprem, Marmara'nın tamamında, hatta İzmir ve Ankara'dan da hissedildi. Marmara Depremi'nde Türkiye'nin kaybı büyük oldu. Resmi açıklamalara göre, 17 bin 840 kişi öldü, 43 bin 953 kişi yaralandı. Depremde 285 bin konut ve 40 binden fazla iş yeri hasara uğradı. 

TÜBİTAK deprem sonrası hemen çalışmalarına başladı

TÜBİTAK MAM tarafından 17 Ağustos Gölcük-İzmit Depremi ardından bölgede yoğun sismolojik ve jeodezik ağlar kurularak artçı deprem çalışmaları yapıldı. Elde edilen sonuçlar ilgili kurum ve kuruluşlarla paylaşıldı. 

Sismolojik ağ ile depremin merkez üssüne 13 kilometre mesafede öncü depremler tespit edildi

TÜBİTAK MAM Yer Bilimleri Araştırma Grubu tarafından oluşturulan sismoloji ve GPS gözlem ağları ile deprem öncesinde, sırasında ve sonrasında yakın alanlarda önemli gözlemler gerçekleştirildi. Sismolojik ağ ile depremin merkez üssüne 13 kilometre mesafede öncü depremler tespit edildi. Elde edilen sonuçlar depremlerin önceden kestirimine yönelik uluslararası bilim camiasında ses getirdi.

17 Ağustos Depremi sonrasında İstanbul’da en çok etkilenen Avcılar Bölgesi’ndeki yıkımın nedenleri araştırıldı. Zemin kaynaklı sismik büyütme özelliği ortaya konuldu ve kamu yönetim kademelerine gerekli raporlamalar yapıldı.

Beklenen Marmara Depremi’ne Yönelik Araştırmalar

Yalova, Kocaeli, Bursa ve Balıkesir illerinde ve İstanbul’da Avcılar, Silivri, Büyükçekmece ilçelerinde sismik tehlike çalışmaları yapıldı. 

Deprem Sonrası Acil Gözlem Araştırmaları (DEPAR) projesi kapsamında, TÜBİTAK MAM Türkiye’deki 6.0 üzeri büyüklükteki tüm depremlerin hemen sonrasında acil deprem gözlem çalışmaları yapıyor. 

20 Sismoloji ve 11 GPS gözlem istasyonu kuruldu

Hali hazırda kurulu 20 Sismoloji ve 11 GPS gözlem istasyonundan oluşan ağlar ile güncel deprem aktivitesi izleniyor. 

17 Ağustos Depremi sonrasında da Marmara Bölgesi deprem gözlem çalışmaları sürdürüldü. Türk-Fransız-Alman işbirlikleri ile Marmara Denizi tabanında ve kara sismolojik ağları ile detaylı fay araştırmaları gerçekleştirildi. Mevcut ağlar ile TÜBİTAK MAM güncel sismolojik aktiviteyi izlemeyi sürdürüyor. 

TÜBİTAK MAM’ın çalışmaları kapsamında, Kuzey Anadolu Fay Sistemi’nin Marmara Denizi içerisindeki segmentleri hakkında yeni bilgiler üretildi. 

Bölgenin 3-boyutlu tomografik hız modelleri ortaya konuldu 

Bu çerçevede TÜBİTAK MAM Yer Bilimleri Araştırma Grubu araştırmacıları ses getiren yüksek lisans ve doktora çalışmaları yaptı. 

17 Ağustos Depremi sonrasında Araştırma Grubumuzun bölgedeki faaliyetleri çerçevesinde iki adet doktora çalışması tamamlandı. Birinci çalışmada Deniz Tabanı Sismometreleri ve karasal sismolojik ağlar kullanılarak Marmara Denizi sahasında Kuzey Anadolu Fayı üzerinde ve yakın civarında meydana gelen depremlerin hassas konumları ve bu bölgenin 3-boyutlu tomografik hız modelleri ortaya konuldu.

2002-2009 döneminde depreme ait deformasyonlar bölgede etkin olarak devam etti

Öte yandan 17 Ağustos Depremi, deprem öncesi, anı ve sonrasının GPS ile izlenerek yer deformasyonlarının belirlenebildiği dünyaca önemli depremlerden biri olarak öne çıkıyor. Yer Bilimleri Araştırma Grubu bünyesinde yapılan diğer bir doktora çalışmasında, 17 Ağustos depremi özelinde, jeodezik bakış açısıyla deprem döngüsünün tanımlanması amaçlandı. Bu çalışmada sürekli ve kampanya tarzı GPS istasyonlarından değerli ve bölgeye özgü veriler analiz edildi. Elde edilen sonuçlar ile Marmara’daki ana fay kolları üzerinde yamulma birikimleri tanımlandı. 2002-2009 deprem sonrası dönemde 17 Ağustos depremine ait deformasyonların bölgede etkin olarak devam ettiği ve tüm Marmara’yı etkilediği ortaya konuldu.

DEPAR – Deprem Sonrası Araştırmalar Projesi

Proje ile Türkiye’de meydana gelen büyük depremlerin doğasını ve sebep oldukları yersel deformasyonları mümkün olan en kısa sürede belirleniyor. Ana şok sonrasında meydana gelen artçı depremlerin konumları yüksek hassasiyetle tespit ediliyor. Bu amaçla “TÜBİTAK MAM Artçı Deprem Araştırma Ekibi” tarafından sahada gerekli ölçümlerin yapılarak toplanan veriler değerlendiriliyor. 

TÜBİTAK MAM’ın artçı deprem çalışmaları 1992 yılı Erzincan depremi ile başladı. Depar, proje ismiyle 2006 yılında sürekli bir proje olarak fon kaynağı TÜBİTAK olacak şekilde kurgulandı. Şu anda üçüncü faz 2020-2024 dönemi devam ediyor. 

TÜBİTAK MAM Türkiye Diri Faylarının Paleosismolojik Özelliklerinin Belirlenmesi Projesi’ni Yürütüyor

TÜBİTAK 1007 Kamu Kurumları Araştırma ve Geliştirme Projelerini Destekleme Programı kapsamında desteklenen ve TÜBİTAK MAM yönetiminde gerçekleştirilmekte olan Türkiye Diri Faylarının Paleosismolojik Özelliklerinin Belirlenmesi Projesi 1 Eylül 2023 tarihi itibariyle yürürlüğe alındı. 

TÜBİTAK-Marmara Araştırma Merkezi’nin proje yöneticisi olduğu projede MTA’nın müşteri kurum ve proje yürütücüsü olarak, AFAD müşteri kurum olarak, Türkiye Belediyeler Birliği destekleyici kuruluş olarak yer aldı ve Harita Genel Müdürlüğü projede yer alan kurumlara jeodezik veriler ile sayısal harita ve harita bilgisi sağladı. Projede 14'ü proje yürütücüsü kuruluş olmak üzere 22 üniversite ile AFAD ve MTA’dan 100’ü aşkın araştırmacı ve 90 bursiyer yer aldı. 30 Ekim 2023 tarihinde “Türkiye Diri Faylarının Paleosismolojik Özelliklerinin Belirlenmesi Araştırma Platformu” tanıtımı ve imza töreni gerçekleştirildi.

Bilim insanları diri fayların geometrilerini, ilgili fay segmentlerinde depremlerin tekrarlanma periyotlarını, son yüzey kırılması tarihlerini, kayma hızlarını ve her bir depremdeki ortalama kayma miktarına ilişkin bilgileri en güncel yöntemler ve öz kaynaklarla sürdürülebilirliği sağlanan uluslararası standartlardaki TÜBİTAK MAM AMS Laboratuvarı’nda yapılacak analizler ile belirleyecek. Yapılacak çalışmalar ile diri fayların bulundukları bölgelerde, yerleşim alanlarını etkileyebilecek deprem senaryoları ortaya konacak. Kurumların veri tabanlarının geliştirilmesine katkı sağlayacak bu çalışma AFAD tarafından oluşturulan Türkiye Deprem Tehlike Haritası’nın güncellenmesinde önemli bir veri kaynağı olarak kullanılacak. Kurulan platform ile elde edilecek bilimsel çıktılar, deprem tehlikesi ve risklerinin azaltılması ve afet dirençli şehirlerin altyapısının oluşturulmasında tehlike unsuru olan depremlerin meydana gelmeden önce en gerçekçi şekilde öngörülmesine olanak sağlayacak. Nüfus yoğunluğuna sahip bölgelerde, olası yıkıcı depremlere karşı yerleşim alanlarının uğrayacağı deprem zararlarının en aza indirilmesine olanak sağlayacak veriler sunacak. Proje kapsamında yetiştirilecek lisansüstü öğrenciler ülkemizdeki paleosismolog açığının kapatılmasına da önemli katkı sağlayacak.

TÜBİTAK Deprem araştırmalarını çok boyutlu ele alıyor

TÜBİTAK Araştırma Destek Programları Başkanlığı (ARDEB) tarafından “1001-Deprem Araştırmaları Özel Çağrısı” yürütülüyor. 

Bu çağrı aracılığıyla; ülkemizde kentleşme stratejileri, yerleşim kararları, inşaat modelleri, mimari tasarımlar ve planlamalarda bilim ve teknoloji tabanlı yöntem ve çalışmalardan azami şekilde faydalanılmasının yanı sıra depremin risk ve etkilerinin anlaşılmasına yönelik disiplinler arası veya çok disiplinli araştırmalara uzun vadede katkı sağlanması öngörülüyor. 

Deprem Araştırmaları Özel Çağrısı ile yenilikçi inşaat modelleri ve ileri malzemeler, çok yönlü yer bilim araştırmaları; senaryo, öngörü ve analiz çalışmaları; arama-kurtarma faaliyetlerine yönelik robotik sistemler ve depremin sosyo-ekonomik ve toplumsal yaygın etkileri gibi konularda 347 proje önerildi 80 proje desteklendi.

01 Mart 2023 tarihinde açılan “Deprem Bölgesi Üniversiteleri Özel Çağrısı - BİNBİRÇABA” çağrısı ile deprem felaketinin ilgili bölgedeki araştırma ekosistemine etkisinin en aza indirilmesi amaçlandı. Araştırmacıların ve öğrencilerin araştırma faaliyetlerinden uzak kalmaması, özellikle bölgedeki ihtiyaçlara odaklanılarak bu illerdeki bilgi birikiminin korunması, deprem bölgesindeki üniversitelerin ve üniversitede görev yapan araştırmacıların desteklenerek bölge ve bulundukları illere verecekleri katkıların arttırılması hedeflendi. Çağrı kapsamında 1498 proje önerildi ve 404 proje desteklendi.

Deprem Araştırmaları Çağrısı ve 1002-C Doğal Afetler Odaklı Saha Çalışması Acil Destek Programı kapsamında şu ana kadar desteklenen projelerdeki gelinen aşamanın değerlendirilmesi, geleceğe yönelik çalışmaların planlanması ve projeler arasındaki etkileşimin artırılması amacıyla desteklenen projeler ile elde edilen bulguların, ulaşılan hedeflerin ve öngörülen katkıların paylaşıldığı bir etkinlik düzenlendi. 30 Mart 2023 tarihinde gerçekleştirilen etkinliğin açılış konuşmalarını Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı, TÜBİTAK Başkanı ve AFAD Başkanı yaptı.

TÜBİTAK ve AFAD Arasında Ortak Deprem Çağrısı Düzenlenmesi Planlandı

TÜBİTAK ve AFAD arasında eş finansman modeliyle ortak bir deprem çağrısı düzenlenmesi planlandı ve iki kurum arasında imzalanmış olan iş birliği protokolü çerçevesinde, 6 Şubat 2024 tarihinde “1001-UDAP Ulusal Deprem Araştırmaları Programı Ortak Çağrısı” başlıklı özel çağrı açıldı. Çağrı kapsamında 233 proje önerildi ve önerilen projelerin değerlendirme süreci devam ediyor.

TEYDEB, 6 Şubat Depremlerinden Etkilenen 11 İlimizi Destekledi

TÜBİTAK Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı (TEYDEB), “1501 ve 1507 Programı TEKNOÇABA Özel Çağrıları” ile 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremlerin etkilediği Adana, Adıyaman, Elazığ, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illerinde faaliyet gösteren KOBİ ölçeğindeki kuruluşların proje esaslı araştırma, teknoloji geliştirme ve yenilikçilik faaliyetlerini destekliyor. TEYDEB Destek programları kapsamında Ağustos 2023’ten günümüze deprem alanında 25 projeye 2024 sabit fiyatlarıyla 28,3 Milyon TL destek verildi.

Birlikte Çalışıp Birlikte Başaracağız Programı (BİÇABA) 

Depremlerden etkilenen lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencileriyle doktora sonrası araştırmacıların, TÜBİTAK tarafından yürütülen veya desteklenen araştırma projelerinde yer almalarını sağlamak için Birlikte Çalışıp Birlikte Başaracağız Programı (BİÇABA) çağrıya açıldı. Çağrı kapsamında 1.317 lisans öğrencisi, 648 yüksek lisans öğrencisi, 419 doktora öğrencisi ve 99 doktora sonrası araştırmacı desteklenmeye hak kazandı. 1 Temmuz 2024 itibari ile arttırılan burs miktarlarıyla Lisans öğrencileri 6 ay süre ile aylık 4.800 TL, Yüksek lisans öğrencileri 12 ay süre ile aylık 16.500 TL, Doktora Öğrencileri 24 ay süre ile aylık 24.000 TL ve Doktora Sonrası Araştırmacılar 12 ay süre ile aylık 32.000 TL ile destekleniyor.

TÜBİTAK Bilim İnsanı Burs ve Destek Programları Kapsamında 2023 Yılında Açılan Özel Çağrılar

Yaşanan deprem felaketi üzerinde çalışmalarına devam eden araştırmacıların uluslararası boyutta araştırmacılarla iş birlikleri sağlaması amacıyla 2221 Konuk Veya Akademik İzinli (Sabbatical) Bilim İnsanı Destekleme Programı Deprem Çağrısı, 

Depremle ilgili konularda yurt dışında düzenlenecek bilimsel etkinliklere katılmak isteyen araştırmacıları desteklemek amacıyla 2224-A Yurt Dışı Bilimsel Etkinliklere Katılımı Destekleme Programı - Deprem Özel Çağrısı 

Depremle ilgili konularda yurt içinde düzenlenecek bilimsel etkinliklere katılmak isteyen araştırmacıları desteklemek amacıyla 2224-B Yurt İçi Bilimsel Etkinliklere Katılımı Destekleme Programı - Deprem Özel Çağrısı 

Depremle ilgili konularda yüz yüze ya da çevrimiçi bilimsel eğitim etkinliği düzenlemek isteyen bilim insanlarını desteklemek amacıyla 2237-A Bilimsel Eğitim Etkinlikleri Desteği Programı - Deprem Özel Çağrısı

Bu çağrılarda toplam 113 destek kararı verildi.

TÜBİTAK'ın bilim insanlarına yönelik destek programları kapsamında 2023’den günümüze deprem alanında 632 kişiye toplam 34,1 Milyon TL destek sağlandı.