İlk Yerli ve Milli Haberleşme Uydumuz TÜRKSAT 6A Uzaya Fırlatıldı

+
-
0
09 Tem 2024
Türksat 6A
Türkiye'nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu TÜRKSAT 6A, ABD'nin Florida eyaletindeki Cape Canaveral Uzay Üssü'nden 8 Temmuz'u 9 Temmuz'a bağlayan gece fırlatıldı.

Türkiye’nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu TÜRKSAT 6A, 8 Temmuz’u 9 Temmuz’a bağlayan gece Türkiye saati ile 02.30’da SpaceX firmasının ABD’nin Florida Eyaletinde bulunan Cape Canaveral’daki fırlatma merkezinden, Falcon 9 roketi ile uzaya gönderildi. 


Fırlatmanın 65.dakikasında ilk sinyal
Uydudan ilk sinyal planlandığı gibi 65.dakikada, saat 03.35’te alındı ve ilk sinyalden 1 saat sonra ise TÜRKSAT 6A’ya ilk komut verildi. 
TÜRKSAT 6A ile kesintisiz iletişim kurabilmek için ihtiyaç duyduğu enerjiyi sağlayacak olan güneş panelleri de fırlatmadan yaklaşık 3 saat sonra açıldı. 
Uydu, ayrılmadan bu yana enberi noktası 300 km, enöte noktası 70000km olan eliptik bir yörüngede ilerlerken alt sistemlerin ve güneş panellerinin açılması plana göre gerçekleşti. TSİ 05.24’de 32.479 kilometre irtifada güneş panelleri açıldı ve enerji üretimi azami seviyeye ulaştı.


Fırlatmadan sonraki dört aşama
TÜRKSAT 6A, geçici yörüngesinden nihai yörüngesine ulaşana kadar yapacağı her ateşlemede 4 farklı aşamadan geçecek. Bunlardan ilki “Yörünge Saptama”, uydu roketten ayrıldıktan sonra ilk iş olarak uydunun haberleşme sistemleri kullanılarak mevcut yörüngesi saptanacak. Daha sonrasında “Ateşleme Parametreleri”nin belirleme aşamasında uydunun konumuna göre kimyasal itki motoru ateşlemeleri için en uygun zaman, süre ve ateşleme doğrultusu belirlenerek bu parametreler, tamamen yerli yazılım ve donanıma sahip uçuş bilgisayarına yüklenecek. Sonrasında “Ateşleme Komutları”nın işletilmesi aşaması ile uçuş bilgisayarları uygun anda ateşleme komutlarını işletecek ve ateşleme gerçekleştirilecek. Son aşama olan “Yörünge Kontrolü”, ateşleme sonrası uydunun yeni yörüngesi hesaplanacak ve operasyonun doğruluğu teyit edilecek. Uydu görev yörüngesine oturana kadar bu işlemler tekrarlanacak.
Bu işlemler tamamlandığında, TÜRKSAT 6A Dünya’dan en uzak yörüngede görev alan ilk yerli uydumuz olacak ve Ay Araştırma Programı öncesi çok değerli operasyonel deneyimler kazanılacak.


Hem ABD’den hem de Türkiye’de fırlatma coşkusu
TÜRKSAT'ın Gölbaşı yerleşkesinde de TÜRKSAT 6A Fırlatma Töreni düzenlendi. Törene Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır katılırken, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ile Savunma Sanayi Başkanı Haluk Görgün ve TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ise TÜRKSAT 6A'nın fırlatıldığı ABD'nin Florida eyaletindeki Cape Canaveral Hava Kuvvetleri İstasyonu'nda bulundu.


“TÜRKSAT 6A ile uydu üretiminde yeni bir safhaya geçmiş bulunuyoruz”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜRKSAT 6A uydusunun fırlatılması törenine video mesaj gönderdi. 
Bugün Türkiye ve millet açısından yeni bir gurur vesilesine daha şahitlik edildiğini, yerli haberleşme uydusu TÜRKSAT 6A'nın az önce uzaya fırlatıldığını belirten Erdoğan, Türkiye'nin uzaydaki istikbali için büyük önem taşıyan 6A projesindeki alt sistemlerin, uydu yer istasyonu ve yazılımların yüzde 81'den fazlasının milli imkanlarla üretildiğini vurguladı.
Erdoğan, 2,5 sene önce uzaya fırlatılan 5B uydusunda olduğu gibi 6A'da da SpaceX firmasının Falcon 9 roketinin tercih edildiğini aktararak, Elon Musk ve SpaceX firmasıyla çeşitli alanlarda tesis edilen işbirliğinin güçlenmesinden memnuniyet duyduklarını dile getirdi.
Önüne çıkarılan tüm engellere ve kısıtlamalara rağmen Türkiye'nin uzaydaki varlığını artırdığını ifade eden Erdoğan, Milli Uzay Programı'ndaki ana hedeflerden biri olan ilk insanlı uzay misyonunu kısa süre önce gerçekleştirdiklerini hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Türksat 6A ile uydu üretiminde yeni bir safhaya geçmiş bulunuyoruz. Yerli ve milli haberleşme uydumuz 6A, mevcut uyduların yedeklenmesini sağlayacak ve kapasiteyi daha da artıracaktır. 35 bin 786 kilometre uzaklıkta konumlanması planlanan TÜRKSAT 6A sayesinde Hindistan, Tayland, Malezya ve Endonezya gibi daha önce kapsama alanı dışında olan ülkeler, kapsama alanına girecek. Yeni uydumuzla Türkiye'nin uydularının ulaştığı nüfusu 3,5 milyardan 5 milyara çıkaracağız. 6A ile birlikte TÜRKSAT'ın bölgeye yönelik uydu hizmeti ihracatının da ciddi manada artacağına inanıyoruz. Ayrıca TÜRKSAT 6A'nın hizmete girmesi ile Türkiye haberleşme uydusu üretebilen bir ülke konumuna yükselecek."


"Milli güvenliğimiz açısından büyük önem arz ediyor"
Teknoloji ve tecrübe kazanımı sayesinde, Türkiye'nin uydu ve bileşenlerinin tasarım ve üretiminde pazar payına sahip olacağına işaret eden Erdoğan, "Haberleşme uyduları gibi kritik öneme sahip teknolojilerin dışa bağımlı olmadan üretilebilmesi, milli güvenliğimiz açısından da büyük önem arz ediyor." diye konuştu.
TÜRKSAT 6A uydusunun, Türkiye, millet ve televizyon yayıncılığı için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, projenin hayata geçmesinde emeği olan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, TÜRKSAT, TÜBİTAK, ASELSAN, TUSAŞ ve CTech firmasına teşekkür etti.


'TÜRKSAT 6A projesi de bu vizyonun önemli bir parçasıdır'
Fırlatma öncesinde konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, uydu teknolojileri, stratejik öneme sahip alanlardan biri haline geldiğini söyledi. 
Yılmaz, böyle stratejik bir alanda yerli milli teknolojilerle bağımsız olmayı son derece önemli gördüklerini ifade ederek, "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde savunma sanayinde sağladığımız başarılar, uzay çalışmalarından haberleşme teknolojilerine kadar pek çok alana sirayet ediyor. TÜRKSAT 6A projesi de bu vizyonun önemli bir parçasıdır. Türkiye'nin uzay araştırmaları, uydu teknolojileri ve uzay sanayisi konusundaki hedeflerini belirleyen kapsamlı yol haritamız; 'Milli Uzay Programımız'ı adım adım hayata geçiriyoruz. Programın ana hedefleri arasında, yerli ve milli uyduların geliştirilmesi, Ay misyonu, uzay ekosisteminin oluşturulması ve uzay teknolojilerinde insan kaynağının yetiştirilmesi gibi önemli projeler yer alıyor. Bildiğiniz gibi ilk insanlı uzay misyonu ile uzay hedeflerimizde boyut atladık. Uluslararası uzay ajansları ve kuruluşları ile ortak projeler ve araştırmalar yaparak, bilgi ve teknoloji transferini sağlıyor bir taraftan da insan kaynağımızı bu alanda geliştiriyoruz. TEKNOFEST gibi etkinlikler, insanımızın uzay teknolojilerine olan ilgisini artırmakta ve onları bu alanda kariyer yapmaya teşvik etmektedir. Önümüzdeki dönemde ülkemizin ve vatandaşlarımızın başarılarının gök vatandan daha çok yankılanacağına inanıyorum" diye konuştu.
Cevdet Yılmaz, halihazırda TÜRKSAT 3A, 4A, 4B, TÜRKSAT 5A ve 5B haberleşme uydular ile uydu hizmetlerini sürdürdüklerini kaydetti. Yılmaz, "Tüm bu uydu projelerimizde, teknoloji transfer programı kapsamında kendi mühendislerimizin bulunmasına hassasiyet göstermiştik. En son TÜRKSAT 5B ile uydu filomuzu güçlendirmiş, uydu veri iletişim kapasitemizi artırmıştık. Bir taraftan da frekans ve yörünge haklarımızı sağlamlaştırmak için yerli ve milli uydu projemiz TÜRKSAT 6A'nın üretimine başlamıştık. TÜRKSAT 6A, Milli Teknoloji Hamlemizin, mühendislerimizin ve savunma sanayimizin edindiği know-how'ın bir ürünüdür. Bugüne kadar ülkemizin ürettiği en yüksek değere sahip teknoloji projesidir. Uzayda ulaştığımız en uzak nokta olan 35 bin 786 kilometrede faaliyet gösterecek, çıtayı gök vatanda yükseklere taşıyacaktır. Haberleşme uydularımızın hizmet verdiği alan Hindistan, Tayland, Malezya ve Endonezya'yı kapsayacak şekilde genişleyecek ve 5 milyar nüfusa haberleşme servislerine erişim sunulacaktır. Hizmet ömrü yaklaşık 15 yıl olan uydumuz, 16 yıldan uzun yakıt ömrüne sahip. TÜRKSAT 6A ile Türkiye, kendi haberleşme uydusunu yapıp uzaya gönderebilen 11 ülke arasındaki yerini alacaktır. Üretimde geldiğimiz bu seviye, uydu ve uydu kapsamında geliştirilen birçok ekipman ve alt sistemin ihracatını da mümkün kılacaktır. Dost ve kardeş ülkelere uydu teknoloji transferi yapabilecek şekilde bilgi birikimi de oluşturulmuştur. Kimilerine hayal gibi gelen teknolojik dönüşümleri ülkemize kazandırmaya devam edeceğiz" ifadesini kullandı.


“Ülkemizi uzay alanında adım adım ileriye taşıyoruz”
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, 22 yılda sıfırdan dev bir AR-GE sistemi inşa ettiklerini vurgulayarak, “İnovasyon odaklı projeler hayata geçiriliyor. Yüksek teknoloji ve katma değer üreten öncü Türkiye'yi hep birlikte inşa ediyoruz” ifadelerini kullandı. Bu anlayışın işaret fişeğinin savunma sanayiindeki atılımlarla birlikte atıldığını kaydeden Kacır, “Sektördeki yüzde 20 olan yerlilik oranını yüzde 80’lerin üzerine çıkardık” dedi.
Benzer bir fırsat penceresini uzay teknolojileri alanında gördüklerini ifade eden Kacır, fırlatma maliyetlerinde yaşanan hızlı düşüşün uzak sektörünün ilerlemesine kapı araladığını ifade etti. “Teknoloji geliştirmede ve yüksek teknoloji üretiminde küresel ölçekte iddia sahibi bir ülke olarak ülkemizin uzayın sunduğu fırsatlardan yararlanmasını ve menfaatlerimizi korumayı bir tercihten öte zorunluluk addediyoruz” diyen Kacır, “Bu anlayışla uzay bilimi ve teknolojilerinde insan kaynağı, tasarım ve mühendislik kabiliyetleri açısından ülkemizi adım adım ileriye taşıyoruz” şeklinde konuştu.


Türkiye uydu teknolojilerinde A takımında ilk 11'de
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, insan kaynağı, tasarım ve mühendislik kabiliyetleri açısından Türkiye'yi adım adım ileriye taşıdıklarını belirterek, "Uzay alanındaki yetkinliklerimizin büyük ölçekte toplandığı uydu teknolojilerinde gerçekleştirdiğimiz yatırımlarımla ülkemizin kendi uydularını geliştirebilen, üretebilen, test edebilen bir seviyeye ulaştırdık. Geçtiğimiz yıl uzaya fırlattığımız metre altı çözünürlüklü milli gözlem uydumuz İMECE ile artık dünyanın her yerinden hiçbir kısıt olmadan görüntü alabiliyoruz. Haberleşme uydularımızın kapsama alanını yaklaşık 5 milyar nüfusa eriştirecek TÜRKSAT 6A projesiyle de haberleşme uydularının üretimi ve geliştirilmesinde elde ettiğimiz kazanımlardan, bugüne kadar yurt dışından temin ettiğimiz görüntüleme uydularına nazaran daha sofistike teknolojileri bünyesinde barındıran haberleşme uydularının üretiminde yararlandık. Tüm aşamalarını yerli olarak gerçekleştirdiğimiz proje sürecinde uydumuzun uçuş bilgisayarları, güç dağıtım ve düzenleme birimleri, yıldız izler, tepki tekeri, elektrikli itki sistemi gibi 23 farklı çeşitte toplam 84 ekipmanı yerli olarak üreterek yüzde 80'in üzerinde yerlilik oranını yakaladık. Sistem entegrasyonu sonrasında gerçekleştirilen 396 çevresel ve fonksiyonel testle uydumuzun uzay şartlarına ve fırlatma koşullarına uygunluğunu doğruladık. Tüm bu kabiliyetlere sahip kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri olduk. Türkiye uydu teknolojilerinde A takımında ilk 11'dedir. 4 Haziran'da uydumuzun fırlatma alanına nakliyesini gerçekleştirerek arkadaşlarımız fırlatma öncesi kontrol testlerini, yakıt dolum faaliyetlerini ve fırlatma aracı ile entegrasyon çalışmalarını tamamladı" dedi.


“Tam Bağımsız Türkiye yolunda uzaydaki çalışmalarımız daha da güçlenerek devam edecek”
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal da, Ulaştırma Bakanı Abdülkadir Uraloğlu ve TÜBİTAK Uzay ekibi ile birlikte Space X firmasının ABD’nin Florida Eyaletinde bulunan Cape Canaveral’daki fırlatma merkezindeydi. 
Önce fırlatma öncesi alana en yakın konuma giderek TÜBİTAK UZAY’daki yer istasyonuna bir bağlantı gerçekleştirdi.
TÜRKSAT 6A için çalışanlara emekleri için teşekkür eden Mandal, görevin zorluğuna vurgu yaparak “Birçok yaptığımız işi çarpı 3, çarpı 5, çarpı 8 boyutunda, gücünde ve teknolojisinde yapmaya çalıştık. Ve geldiğimiz nokta da büyük bir başarı. 14 günde kabul testlerinin yapılacağı yörüngeye ulaşacağımız süre. Sonra 3 ay boyunca bu yörüngede kalacağız. Daha sonra 42 derecedeki görevi gerçekleştireceğimiz asıl görev yörüngesine 3 ay sonra gideceğiz. Yıl sonunda uydu teslim edilecek.” dedi.
Mandal, ”Bu elimizdeki yetkinliği, beceriyi hem kendi yeni uydularımızı yapmak için hem de dost müttefik coğrafyalara, ülkelere kazandırmak için uğraşacağız. O yüzden gerçekten buna şahitlik ediği olmak, bir turun başkanı olarak şahitlik ediği olmak benim için memnuniyet verici.” diye konuştu.
TÜRKSAT 6A’nın fırlatılmasını ABD’deki protokol ile takip eden Prof. Dr. Mandal, fırlatmanın başarıyla gerçekleştirilmesinin ardından büyük coşku yaşadı, “Emeğinize ve yüreğinize sağlık sevgili çalışma arkadaşlarım. Ekibimizi tebrik ediyorum. Allah utandırmasın” ifadelerini kullandı. 
“10 yıllık bir emeğin ürünü olan, uzaydaki hayallerimizin ve hedeflerimizin resmi, Milli Teknoloji Hamlesi’nin gücünün göstergesi TÜRKSAT 6A’da emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler.  Bu başarımız ile Türkiye, kendi milli haberleşme uydusunu tasarlayan ve üreten 11 ülkeden biri oldu.” diyen Mandal, “Tam Bağımsız Türkiye yolunda uzaydaki çalışmalarımız daha da güçlenerek devam edecek. TÜBİTAK olarak Al Bayrağımızı geliştirdiğimiz teknolojiler ile uzayın karanlığında dalgalandırmak için hiç durmadan çalışmayı sürdüreceğiz. TÜRKSAT 6A, Yolun Açık Olsun!” değerlendirmelerinde bulundu. 


Yerli ve Milli TÜRKSAT 6A
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve TÜRKSAT AŞ’nin müşteri kurum olarak yer aldığı projede TÜBİTAK UZAY proje yönetici kurum, ASELSAN, TUSAŞ ve C2TECH firmaları ise proje yürütücü kurum olarak yer aldı. Proje yönetici ve yürütücü kurumlardaki Türk mühendislerinin geliştirdiği ekipmanlar ile TÜRKSAT 6A uydusu yüzde 80'in üzerinde yerlilik oranı yakaladı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile TÜBİTAK’ın fon sağlayan kurumlar olarak yer aldığı proje; TÜBİTAK KAMAG 1007 Kamu Kurumları Araştırma ve Geliştirme Projelerini Destekleme Programı mevzuatına uygun olarak yürütüldü. 
TÜRKSAT 6A projesi Türkiye’nin ilk yerli haberleşme uydusunun geliştirilmesi amacı ile 15 Aralık 2014 tarihinde başladı. Projede, TÜBİTAK UZAY; proje yöneticiliği ve sistem mühendisliğinin yanı sıra, güç, uydu yönetim, yörünge ve yönelim kontrol, elektrikli itki alt sistemlerinin geliştirilmesinden, TUSAŞ; yapısal, ısıl, kablaj ve kimyasal itki alt sistemlerinin geliştirilmesinden, ASELSAN; faydalı yükün geliştirilmesinden ve CTECH ise telekomut/telemetri ve mesafe ölçüm alt sisteminin geliştirilmesinden sorumlu olarak görev aldı. 


Uyduda kullanılan birçok ekipman proje kapsamında yerli olarak geliştirildi
Proje kapsamında; 9 platform alt sistemi, 1 faydalı yük alt sistemi ve 1 devlet tarafından sağlanan görev yükü alt sistemi yer aldı. Projenin sadece Uçuş Modeli için içlerinde uçuş bilgisayarı, güç düzenleme birimi, güç dağıtım birimi, tepki tekeri, güneş algılayıcı, yıldız izler, elektrikli itki motoru gibi birçok kritik ekipmanın yer aldığı 24 farklı çeşit, toplam 84 adet yerli olarak geliştirilen ekipmanın, binlerce ana bileşenin üretimi; bu ekipmanlar için 396 farklı çevresel ve işlevsel test, ilave olarak yapısal birimler, RF filtre ve bağdaştırıcılar gibi birçok bileşenin tasarımı ve üretimi gerçekleştirildi. Yalnızca TÜBİTAK UZAY’da, 111’i farklı çeşit olmak üzere, 318 elektronik kart üretimi gerçekleştirildi. TÜRKSAT 6A projesi ülkemizin uzay alanında yetişmiş personel gücüne ve tecrübe kazanımına da büyük katkı sağladı. Projenin en yoğun zamanında, yönetici ve yürütücü kurumlarda görevli personel sayısı 400’ün üzerine çıktı. 
TÜRKSAT 6A gibi büyük çaplı uzay projeleri sayesinde, uzay sektöründe çalışan sayısının artması, ülkemizin gelecekteki uzay projelerinde görev alacak personelin deneyim kazanması, geliştirme alt yapısının ve bilgi birikiminin genişlemesi sağlandı.


15 yıl boyunca ülkenin haberleşme ihtiyacını karşılayacak
15 yıl boyunca ülkenin haberleşme ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılayacak olan TÜRKSAT 6A, 42 derece doğu boylamında, 35 bin 786 kilometre irtifada konumlanacak. 9,2 kilovata kadar güç üretebilen, 4 bin 250 kilogram ağırlığındaki TÜRKSAT 6A ile mevcut haberleşme uydularının hizmet vermediği Hindistan, Tayland, Malezya ve Endonezya, TÜRKSAT'ın kapsama alanına girecek.
TÜRKSAT 6A'nın hizmete girmesi ile uyduların ulaştığı nüfus 3,5 milyardan 5 milyara çıkarken TÜRKSAT’ın bölgeye yönelik uydu hizmeti ihracatının da önemli ölçüde artması hedefleniyor.
Haberleşme uydusu üretebilen sayılı ülkeler arasına giren Türkiye'nin, TÜRKSAT 6A tecrübesinin ardından uydu ihracatçısı konumuna yükselmesi de hedefler arasında yer alıyor.