 |
||
 |
 |
|
|
||
TÜBİTAK’ın kuruluşunun 47. yılına ulaşmanın, gurur ve sevincini yaşıyoruz.
Kurulduğu günden bugüne TÜBİTAK, bilim, teknoloji ve yenilik yoluyla ülkemizdeki yaşam kalitesinin yükseltilmesine, sorunların çözülmesine, sahip olduğumuz imkan ve yetenekleri harekete geçirerek her alandaki rekabet gücünün artırılmasına, bilim, teknoloji ve yenilik kültürünün topluma mal edilmesine katkı sağlamak doğrultusunda faaliyetlerini sürdürmektedir.
Son yıllarda Türkiye, bilim, teknoloji ve yenilik alanına ilişkin çeşitli göstergelerde, daha önce kendisine örnek gösterilen pek çok ülkeyi geride bırakarak, bu alanda önemli bir atılıma imza attı. Bu göstergeler itibariyle, dünya sıralamasındaki yerinde de önemli iyileşmeler gerçekleşti.
Bu gelişmeleri mümkün kılan en önemli unsurlardan birincisi, uygulanan doğru politika ve stratejilerdir. Hükümetimiz tarafından bu alan yapılan yatırımlardaki artış Türkiye Araştırma Alanının kapasitenin gelişmesini sağladı. Bu bağlamda son yıllardaki artışlar yüzdelerle değil, katlarla ifade edilir hale geldi.
Örneğin, TÜBİTAK aracılığı ile akademik projelere verilen destekler 2000-2004 yılları arasında 51 milyon lira iken, 2005-2009 yılları arasında, 680 milyon liraya çıkarak 13 kat arttı. 2005-2009 yıllarında, TÜBİTAK tarafından, sanayiye aktarılan Ar-Ge destekleri 1,3 milyar liraya yükseldi.
Bu gelişmelerdeki başarıyı sağlayan bir diğer unsur, hiç şüphe yok ki, üniversite, sanayi ve kamu araştırma enstitülerimizin, kendilerine sağlanan imkanları en iyi şekilde kullanarak, sahip oldukları potansiyeli harekete geçirme kabiliyetleridir.
Atatürk’ün “Bu millete gideceği yolu gösterirken dünyanın her türlü ilminden, buluşlarından, ilerlemelerinden istifade edeli...
