Başvuru Koşulları
Aşağıdaki şartlardan birini sağlıyor olmak;
İlgili belgede başvuru süreciyle ilgili aşağıdaki bilgilere ulaşılabilmektedir:
Kimler Başvurabilir
Destek Oranı Nedir
Desteklenen Gider Kalemleri
Proje Ekibi (Yürütücü, Araştırmacı, Danışman, Bursiyer, Yardımcı Personel)
Kimler Proje Yürütücüsü Olamaz
Başvuru ve Değerlendirme Süreçleri
Ulusal Başvuruda Proje Başvuru Sistemine Yüklenmesi Gereken Belgeler
Fikri ve Sinai Mülkiyet Hakları
Diğer Önemli Hususlar
ORTAK PROJE ÖNERME VE DESTEKLEME KOŞULLARI
TÜBİTAK ile Macaristan Ulusal Araştırma, Geliştirme ve Yenilik Ofisi (National Research, Development and Innovation Office, NRDIO) arasındaki işbirliği çerçevesinde Türk ve Macar bilim insanları arasında aşağıdaki tematik alanlarda ortak projeler desteklenmektedir:
Programın başvurulara açılış tarihi 25 Mayıs 2022, son başvuru tarihi ise 21 Temmuz 2022'dir.
E-imza sürecinin tamamlanması gereken son tarih ise 28 Temmuz 2022’dir.
E-imza sürecinin tamamlanabilmesi için Türkiye’deki proje ekibinden proje yürütücüsü, araştırmacı (lar), danışman (lar), proje dışındaki hak sahipleri, katılımcı kurum/kuruluş yetkilileri, öneren/proje yürütücüsü kurum/kuruluş yetkilileri tarafından proje önerisinin e-imza ile imzalanması gerekmektedir. Aksi halde, başvuruları tamamlanmış sayılmamaktadır. Online başvuru sistemi üzerinden gerekli işlem ve tanımlamaların zamanında yapılması önem arz etmektedir.
Başvurular https://uidb-pbs.tubitak.gov.tr/ adresinden yapılmaktadır.
ORTAK PROJE ÖNERME VE DESTEKLEME KOŞULLARI
TÜBİTAK TARİHÇESİ
TÜBİTAK 1963 yılında, Türkiye’de planlı ekonomi döneminin başlangıcında kurulmuştur. Kuruluş aşamasında en temel görevleri, özellikle doğa bilimlerinde temel ve uygulamalı akademik araştırmaları desteklemek ve genç araştırmacıları teşvik etmek, özendirmekti. Bu görevleri yerine getirebilmek amacıyla, temel bilimler, mühendislik, tıp, tarım ve hayvancılık alanlarında dört araştırma grubu (şimdi on araştırma grubunu içeren Araştırma Destek Programları Başkanlığı) ile Bilim Adamı Yetiştirme Grubu (şimdi Bilim İnsanı Destekleme Daire Başkanlığı) oluşturulmuştur.
1968’de Ankara’da, Elektronik Araştırma Ünitesi’nin, şimdi Gebze’de faaliyet gösteren Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü-TÜBİTAK-UEKAE; 1971’de Yapı Araştırma Enstitüsünün (1989’da TÜBİTAK Bilim Kurulu kararı ile araştırma grubu şekline dönüştürülmüştür); 1972’de Gebze’de Marmara Bilimsel ve Endüstriyel Araştırma Enstitüsünün, şimdi Marmara Araştırma Merkezi-TÜBİTAK-MAM; 1973’de Güdümlü Araçlar Teknolojisi ve Ölçüm Merkezinin, şimdi Savunma Sanayi Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü-TÜBİTAK-SAGE; 1984’de Ankara Elektronik Araştırma Geliştirme Enstitüsünün, 1995’te Bilgi Teknolojileri ve Elektronik Araştırma Enstitüsü-BİLTEN ve şimdi Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü-TÜBİTAK-UZAY; 1986’da Ulusal Metroloji Enstitüsünün-TÜBİTAK-UME ve 1983’te Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte ortaklaşa kurulan ve 2002’de TÜBİTAK Başkanlığına doğrudan bağlı Enstitü haline gelen Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsünün-TÜSSİDE kurulmasıyla birlikte kurumun görevleri arasında yer alan araştırma faaliyetlerine başlanmıştır.
TÜBİTAK, 1967 yılında Dokümantasyon ve Enformasyon Merkezini kurarak araştırmacılara Ar-Ge alanında dokümantasyon hizmeti vermek görevini üstlenmiştir. Bu merkez, 1996’da akademik bilgisayar ağı kurulduktan sonra Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezine-TÜBİTAK-ULAKBİM dönüştürülmüştür. Bu merkezin yanı sıra, 1995’te Ulusal Gözlemevinin-TÜBİTAK-TUG ve 1995’de Enstrumental Analiz Laboratuvarının, şimdi Ankara Test ve Analiz Laboratuvarı-TÜBİTAK-ATAL; 1996’da Temel Bilimler Araştırma Enstitüsünün-FEZA GÜRSEY; 2001’de Bursa Test ve Analiz Laboratuvarının-TÜBİTAK-BUTAL kurulmasıyla, araştırmacılara farklı alanlarda çeşitli bilimsel ve teknolojik altyapı hizmeti verilmektedir.
TÜBİTAK, Türkiye’nin bilim ve teknoloji politikalarının belirlenmesinde Hükümete yardımcı olmak sorumluluğunu, ilk kez “Türk Bilim Politikası; 1983-2003” dokümanını hazırlama görevini üzerine alarak üstlenmiştir. Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulunun (BTYK) 1983 yılında kurulması ve bu kurulun sekreterya görevinin TÜBİTAK’a verilmesi, bu sorumluluğu belirgin ve somut bir görev haline getirmiştir. Bu görevle bağlantılı olarak, TÜBİTAK önümüzdeki yirmi yıllık dönemde uygulanacak bilim ve teknoloji politikalarının belirlenmesine yönelik olarak “Vizyon 2023” adlı kapsamlı bir proje gerçekleştirmiş, ayrıca 2005-2010 Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikaları Uygulama Planı, 2008-2010 Ulusal Yenilik Stratejileri Uygulama Planı ve 2007-2010 Uluslararası BTY Stratejileri Planının hazırlanmasında koordinasyonu sağlamıştır.
Para-Kredi ve Koordinasyon Kurulunun sanayi kuruluşlarının ve özel kesimin teknoloji geliştirme ve yenilik faaliyetlerini teşvik etmek için verilecek devlet yardımlarının düzenlenmesine yönelik 1 Haziran 1995 tarihli 95/2 sayılı Tebliği ile destek verilecek Ar-Ge projelerinin değerlendirilmesi görevi Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) ile beraber TÜBİTAK’a verilmiştir. Bu amaçla Teknoloji İzleme ve Değerlendirme Başkanlığı (şimdi Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı-TEYDEB) kurulmuştur. Hibe olarak verilen bu destekler daha önce tamamen DTM mali kaynaklarından karşılanırken, Ağustos 2005-Eylül 2010 arasında bu desteklerin %25’i DTM, %75’i TÜBİTAK kaynaklarından, 23 Eylül 2010’da yayımlanan Tebliğ değişikliği ile de, tümüyle TÜBİTAK kaynaklarından karşılanmaya başlanmıştır.
TÜBİTAK, kuruluş kanunu gereği, uluslararası ikili ve çok taraflı bilimsel ve teknolojik işbirliği faaliyetlerinde Türkiye’yi temsil etmekte ve bu alandaki koordinasyonu sağlamaktadır. Bunun yanı sıra, Türkiye’nin 2003 yılından itibaren AB Çerçeve Programlarına tam katılımı sonrasında bu programların ulusal koordinasyonunu sağlamaktadır.
Toplumda bilimsel, teknolojik ve yenilik faaliyetlerine yönelik farkındalığın ve bilim okuryazarlığının artırılmasına yönelik etkinliklerin gerçekleştirilmesi, TÜBİTAK’ın kurulduğu ilk yıllardan başlayarak, yayınlanan dergi ve kitaplar, gerçekleştirilen yarışma ve şenlikler aracılığı ile hayata geçirilmektedir. 2007 yılından itibaren bu alanda yapılacak “Bilim ve Toplum Projeleri”ne destek verilmesine başlanmıştır. Ayrıca toplumun bilim ve teknoloji ile eğlenerek öğrenilen ortamlarda buluşmasını sağlayan çalışmalar devam etmektedir.
Daha önce “Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu” olan TÜBİTAK ismi, 7 Temmuz 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5376 sayılı Kanun ile, “Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu” olarak değişmiştir. Kuruluş Kanunu ve bunu izleyen mevzuat ve metinlerde yer alan TÜBİTAK’ın faaliyet alanının doğa bilimleri ile sınırlı olduğu izlenimini veren hükümler yeni yasada genişletilmiş, sosyal ve beşeri bilimler de Kurumun görev alanına dahil edilmiştir. 5376 sayılı Kanunla, Kurumun sadece mali mevzuata uygunluk açısından değil, daha önemlisi kendisinden beklenen etkinlik performansı açısından somut ölçüler ve hedefler içeren stratejik plan ve yönetim ilkeleri doğrultusunda hesap verebilirliği esasları da tanımlanmıştır. 5376 sayılı Kanun ile ayrıca bilgi ve teknolojinin üretildiği ortamlardan, kullanıldığı ortamlara aktarılmasını sağlayacak, üniversite-sanayi işbirliğini geliştirecek çeşitli ve etkin mekanizmaların kullanımına olanak verecek hükümler getirilmiştir.
Ülkemiz COST (Bilimsel ve Teknik Araştırma Alanında Avrupa İşbirliği) ve EMBC (Avrupa Moleküler Biyoloji Konferansı) gibi çeşitli Avrupa araştırma programlarının; KEİ (Karadeniz Ekonomik İşbirliği) ve EİT (Ekonomik İşbirliği Teşkilatı) gibi bölgesel örgütlerin ve OECD ve UNESCO gibi uluslararası kuruluşların faaliyetlerine aktif olarak katılmaktadır.
Türk bilim insanlarının söz konusu kuruluşlar tarafından organize edilen ilgili etkinliklere katılımı TÜBİTAK tarafından desteklenmekte ya da izlenmektedir.
Programlar hakkında detaylı bilgi için linklere tıklayınız:
AİB (Akdeniz için Birlik Araştırma ve İnovasyon Bölgesel Platformu)
ANSO (Kuşak ve Yol Bölgesi Uluslararası Bilimsel Kuruluşlar Örgütü)
COMSATS (Güneyde Sürdürülebilir Kalkınma için Bilim ve Teknoloji Komisyonu)
CORNET (Kollektif Araştırma Ağı)
COST (Bilim ve Teknolojide Avrupa İşbirliği)
ECO (Ekonomik İşbirliği Teşkilatı)
EMBO (Avrupa Moleküler Biyoloji Örgütü)
GRC (Küresel Araştırma Konseyi)
ICGEB (Uluslararası Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Araştırma Merkezi)
KEİ (Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü)
OECD GSF (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü Küresel Bilim Forumu)
OIC (İslam İşbirliği Teşkilatı)
PRIMA (Akdeniz Bölgesinde Araştırma ve İnovasyon için Ortaklık)
TWAS (Dünya Bilimler Akademisi)
WAITRO (Dünya Endüstriyel ve Teknolojik Araştırma Kuruluşları Birliği)
Ülkemiz COST (Bilimsel ve Teknik Araştırma Alanında Avrupa İşbirliği) ve EMBC (Avrupa Moleküler Biyoloji Konferansı) gibi çeşitli Avrupa araştırma programlarının; KEİ (Karadeniz Ekonomik İşbirliği) ve EİT (Ekonomik İşbirliği Teşkilatı) gibi bölgesel örgütlerin ve NATO, OECD ve UNESCO gibi uluslararası kuruluşların faaliyetlerine aktif olarak katılmaktadır.
Türk bilim insanlarının söz konusu kuruluşlar tarafından organize edilen ilgili etkinliklere katılımı TÜBİTAK tarafından desteklenmekte ya da izlenmektedir.
Programlar hakkında detaylı bilgi için linklere tıklayınız:
Ülkemiz COST (Bilimsel ve Teknik Araştırma Alanında Avrupa İşbirliği) ve EMBC (Avrupa Moleküler Biyoloji Konferansı) gibi çeşitli Avrupa araştırma programlarının; KEİ (Karadeniz Ekonomik İşbirliği) ve EİT (Ekonomik İşbirliği Teşkilatı) gibi bölgesel örgütlerin ve OECD ve UNESCO gibi uluslararası kuruluşların faaliyetlerine aktif olarak katılmaktadır.
Türk bilim insanlarının söz konusu kuruluşlar tarafından organize edilen ilgili etkinliklere katılımı TÜBİTAK tarafından desteklenmekte ya da izlenmektedir.
Programlar hakkında detaylı bilgi için linklere tıklayınız:
AİB (Akdeniz için Birlik Araştırma ve İnovasyon Bölgesel Platformu)
ANSO (Kuşak ve Yol Bölgesi Uluslararası Bilimsel Kuruluşlar Örgütü)
COMSATS (Güneyde Sürdürülebilir Kalkınma için Bilim ve Teknoloji Komisyonu)
CORNET (Kollektif Araştırma Ağı)
COST (Bilim ve Teknolojide Avrupa İşbirliği)
ECO (Ekonomik İşbirliği Teşkilatı)
EMBO (Avrupa Moleküler Biyoloji Örgütü)
GRC (Küresel Araştırma Konseyi)
ICGEB (Uluslararası Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Araştırma Merkezi)
KEİ (Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü)
OECD GSF (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü Küresel Bilim Forumu)
OIC (İslam İşbirliği Teşkilatı)
PRIMA (Akdeniz Bölgesinde Araştırma ve İnovasyon için Ortaklık)
TWAS (Dünya Bilimler Akademisi)
WAITRO (Dünya Endüstriyel ve Teknolojik Araştırma Kuruluşları Birliği)
Ülkemiz COST (Bilimsel ve Teknik Araştırma Alanında Avrupa İşbirliği) ve EMBC (Avrupa Moleküler Biyoloji Konferansı) gibi çeşitli Avrupa araştırma programlarının; KEİ (Karadeniz Ekonomik İşbirliği) ve EİT (Ekonomik İşbirliği Teşkilatı) gibi bölgesel örgütlerin ve OECD ve UNESCO gibi uluslararası kuruluşların faaliyetlerine aktif olarak katılmaktadır.
Türk bilim insanlarının söz konusu kuruluşlar tarafından organize edilen ilgili etkinliklere katılımı TÜBİTAK tarafından desteklenmekte ya da izlenmektedir.
Programlar hakkında detaylı bilgi için linklere tıklayınız:
AİB (Akdeniz için Birlik Araştırma ve İnovasyon Bölgesel Platformu)
ANSO (Kuşak ve Yol Bölgesi Uluslararası Bilimsel Kuruluşlar Örgütü)
COMSATS (Güneyde Sürdürülebilir Kalkınma için Bilim ve Teknoloji Komisyonu)
CORNET (Kollektif Araştırma Ağı)
COST (Bilim ve Teknolojide Avrupa İşbirliği)
ECO (Ekonomik İşbirliği Teşkilatı)
EMBO (Avrupa Moleküler Biyoloji Örgütü)
GRC (Küresel Araştırma Konseyi)
ICGEB (Uluslararası Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Araştırma Merkezi)
KEİ (Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü)
OECD GSF (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü Küresel Bilim Forumu)
OIC (İslam İşbirliği Teşkilatı)
PRIMA (Akdeniz Bölgesinde Araştırma ve İnovasyon için Ortaklık)
TWAS (Dünya Bilimler Akademisi)
WAITRO (Dünya Endüstriyel ve Teknolojik Araştırma Kuruluşları Birliği)
Türkiye’nin yerli ve milli imkanlarla geliştirilen ilk metre altı çözünürlüklü yer gözlem uydusu İMECE, 22 Mayıs 2025 tarihinde Hava Kuvvetleri Komutanlığı Ahlatlıbel Keşif Uydu Komutanlığı’nda düzenlenen törenle resmen envantere alındı. Törene, Hava Kuvvetleri Komutanlığı ve TÜBİTAK yetkililerinin yanı sıra projede görev alan mühendisler ve davetliler de katıldı.
“İstiklal ve İstikbalimiz İçin”
Törende konuşan Hava Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Vekili Tümgeneral Hüseyin Duman, “Bugün burada, ülkemizin uzay kabiliyetlerinin stratejik bir halkasını oluşturan İMECE uydusunun envanterimize katılmasının gururunu yaşıyoruz. İstiklalimiz ve istikbalimiz için çalışan tüm bilim insanlarına ve savunma sanayi çalışanlarına teşekkür ediyorum. Bugün geldiğimiz nokta, gelecekte bizlerin yaşlarına geldiğinde gençlerimize; tarımdan sanayiye, şehirleşmeden savunmaya kadar birçok alanda yeteneklerimizi artıracak kilometre taşları bırakacaktır. Uzayda artık bir gözümüz daha var. Projenin hayata geçirilmesinde emeği geçen tüm kurum, kuruluş ve teknik personele teşekkür ediyor, İMECE’nin Türk Silahlı Kuvvetleri ve ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum,” dedi.
İMECE Uydusu Artık GÖKTÜRK-2B Olarak Adlandırılacak
Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan Albay Tolga ise konuşmasında, “Uzay, artık yalnızca bir araştırma alanı değil; doğrudan bir savunma sahasıdır. Her türlü tehdite karşı etkili, caydırıcı, sürekli ve bağımsız varlık göstermek zorundayız. Hava Kuvvetleri Komutanlığı envanterine kazandırılan İMECE uydusu, Hava Kuvvetleri Uydu İsimlendirme Standartları gereği ‘GÖKTÜRK-2B’ olarak adlandırılacaktır,” ifadelerini kullandı.
“Bir Serüvenin Daha Başarıyla Tamamlanmasının Gururunu Yaşıyoruz”
TÜBİTAK UZAY Enstitü Müdürü Mehmet Nefes ise törende yaptığı konuşmada, “Bugün burada, İMECE’nin serüveninin başarıyla tamamlanmasının gururunu yaşıyoruz. Başından beri özveriyle çalışan ve emek veren tüm TÜBİTAK UZAY personelinin de başarılarının devamını dilerim.” dedi.
“Milli Uydu Sistemlerinde Operasyonel Başarı”
Keşif Uydu Tabur Komutanı Yarbay Arda Ayan tarafından da bir sunum gerçekleştirildi. Ayan sunumunda, milli olarak geliştirilen uydu alt sistemlerine uzay tarihçesi kazandırılması amacıyla yürütülen çalışmalardan bahsetti. Konuşmasında, İMECE uydusunun uzaya fırlatılmasından devreye alınmasına kadar geçen sürece dair bilgiler paylaşan Ayan, “Uydunun sistem testlerinin hazır hale getirilmesinin ardından kabul testlerine başladık. Yaklaşık bir yıl süren detaylı çalışmaların ardından bu süreci başarıyla tamamladık,” dedi.
TÜBİTAK UZAY İmzalı Milli Teknoloji
İMECE, TÜBİTAK UZAY tarafından ülkemizin yüksek çözünürlüklü uydu görüntüsü ihtiyacını karşılamak üzere geliştirildi. 15 Nisan 2023 tarihinde Türkiye saatiyle 09:48’de ABD’deki Vandenberg Uzay Kuvvetleri Üssü’nden SpaceX’e ait Falcon 9 roketiyle uzaya fırlatıldı. Aynı gün saat 12:24’te roketten başarıyla ayrılarak yörüngesine yerleşen uydudan ilk sinyalin alınmasının ardından devreye alma süreci başarıyla tamamlandı ve 29 Nisan 2023’te ilk test görüntüsü elde edildi.
Yerli Bileşenlerle Geliştirildi
İMECE Projesi, GÖKTÜRK-2 ve RASAT uydularından elde edilen bilgi birikimi üzerine inşa edilerek daha yüksek yerlilik oranına ulaştı. Proje kapsamında Türkiye’de ilk defa uzay uyumlu elektro-optik kamera tasarlandı, geliştirildi ve üretildi. Bu adımla Türkiye, yalnızca uydu görüntüsü kullanan değil, aynı zamanda kendi elektro-optik kamerasını üretip ihraç edebilecek düzeye ulaştı.
Uydunun yönelim ve yörünge kontrolü için gerekli olan elektrikli itki sistemi, yıldızizler, güneş algılayıcı, tepki tekeri, GPS alıcısı, manyetometre ve manyetik tork çubuğu gibi birçok alt sistem yine proje kapsamında ilk kez yerli imkanlarla geliştirildi. Ayrıca güç düzenleme ve dağıtım ekipmanları, faydalı yük veri kayıt sistemleri, X bant ve S bant haberleşme sistemleri ile uçuş bilgisayarı TÜBİTAK UZAY mühendisleri tarafından tasarlanıp üretildi. Yazılım geliştirme süreçleri de tamamen yerli olarak yürütüldü.
Yeni Hedef: Takım Uydu Projesi
İMECE Projesi ile kazanılan teknolojik yetkinlikler doğrultusunda 2024 yılı itibarıyla TÜBİTAK UZAY yürütücülüğünde “Yüksek Çözünürlüklü Takım Uydu Geliştirilmesi Projesi” başlatıldı. Bu yeni projeyle, İMECE’de kurulan altyapıların daha verimli kullanılması, geliştirilmiş ekipmanların yeni sistemlere uyarlanması ve yetişmiş insan kaynağının korunarak geliştirilmesi hedefleniyor.
Milli Uzay Yolculuğunda Stratejik Bir Adım
İMECE’nin envantere alınması, Türkiye’nin uzay teknolojilerinde dışa bağımlılığını azaltma vizyonunun somut bir sonucu olarak görülüyor. Tüm üretim, montaj, entegrasyon ve test faaliyetleri ülkemiz sınırları içinde ve Türk mühendislerce gerçekleştirilen İMECE, Türkiye’nin yüksek teknoloji üretim kapasitesini ve uzay teknolojilerinde geldiği seviyeyi de somut biçimde ortaya koyuyor.