Arama

+
-
0

TEKNOFEST Teknoloji yarışmaları kapsamında Çip Tasarım Yarışması düzenlenmektedir.

Çip Tasarım Yarışmasının amacı, öğrencilerin mikro elektronik teknolojilere olan ilgilerini artırmak ve bu alandaki potansiyellerini geliştirmektir.
 

Güncel başvuru şartları, teknik kurallar ve detaylı bilgi için lütfen https://www.teknofest.org/tr/yarismalar/cip-tasarim-yarismasi/ sayfasını takip ediniz.

 

Efficiency Challenge Electric Vehicle Races Among High School are organized by The Scientific and Technological Research Council of Turkey (TÜBİTAK) within the scope of TEKNOFEST Technology competitions since 2021.

The objectives of “Efficiency Challenge Electric Vehicle Races Among High School”, are to contribute to technologic development, create awareness of alternative and clean energy sources, and provide the participants with knowledge and professional and social experience. In this regard, it is necessary to closely follow global technological advancements and changes. When we look at the research and practices all over the world concerning electrical vehicles, we see that battery-fed vehicles are at the forefront and in the near future battery-fed vehicles will become common in our daily lives.

The students from high schools and equivalent schools in Turkey, Azerbaijan and KKTC, and high school students of BİLSEM, Youth Centers, Experimental Technology Workshops and Science Centers in Turkey can participate.

Within the scope of the race, teams are required to prepare a progress and technical design report. Teams that do not send the reports and are not successful in the reports cannot participate in the race.

40.000 TRY preparation support and 25.000 TRY vehicle transfer support are given to teams participating from within Turkey. Foreign teams will be given 30,000 TRY preparation support, as well as vehicle transfer support with an upper limit to be determined. At the end of the race, 60.000 TRY for the teams that came first in their categories, 55.000 TRY for the second placed teams and 50.000 TRY for the third placed teams. 20.000 TRY Visual Design and Jury Awards; Domestic Product Awards worth 40.000 TRY, 30.000 TRY, 20.000 TRY.

 

The race will be held at the TÜBİTAK Gebze Campus between March 8 – 12, 2023.

Applications are accepted on https://www.t3kys.com/en.

For the application requirements, technical rules and detailed information please follow https://teknofest.org/en/competitions/competition/26 page.

Deadline for applications: 30 November 2022

Avrupa ve Japonya arasında bilimsel ve teknolojik iş birliğini geliştirmeyi amaçlayan bağımsız bir platform olan CONCERT Japan kapsamında bu yıl Japonya, Türkiye, Polonya, Slovakya, Çekya, Estonya, Macaristan, İspanya, Almanya, İtalya, Fransa ve Bulgaristan'dan fonlayıcı kuruluşların katılımıyla "Daha Sürdürülebilir Bir Tarım için Dijitalleşme ve Robotik (Digitalization and Robotics for a more Sustainable Agriculture)" başlıklı ortak iş birliği çağrısı açılmıştır.

Son başvuru tarihi: 23 Temmuz 2024 (10:00 Orta Avrupa Saati)

Çağrıya sunulacak projelerin aşağıdaki kriterleri sağlaması gerekmektedir:

  • Proje başvurularının uluslararası iş birliği içermesi ve interdisipliner yaklaşımlar ile "Daha Sürdürülebilir Bir Tarım için Dijitalleşme ve Robotik (Digitalization and Robotics for a more Sustainable Agriculture)" alanında sunulması,

  • Başvuruda bulunacak her proje konsorsiyumunun, biri Japonya'dan ve ikisi çağrıya katılan iki farklı Avrupa ülkesinden olmak üzere en az üç uygun proje ortağından oluşması,

  • Başvuruların gerekli tüm bilgi ve formlarla birlikte İngilizce olarak https://ptoutline.eu/app/eigjapan_jc2024 adresinden 23 Temmuz 2024 (10.00 CET) tarihine kadar yapılması (Proje konsorsiyumu adına proje koordinatörü tek bir uluslararası başvuru yapacaktır.),

  • Uluslararası başvuruya ek olarak, Türkiye’den başvuran ortakların TÜBİTAK’a https://uidb-pbs.tubitak.gov.tr/ adresinden 29 Temmuz 2024, 23.59'a (UTC+3) kadar ulusal ön başvuru yapması.

Çağrıya ilişkin detaylar için lütfen aşağıda bağlantıları verilen uluslararası çağrı metnini ve ulusal süreç dokümanını inceleyiniz.

A joint call titled "Digitalization and Robotics for a more Sustainable Agriculture" was opened within the scope of CONCERT Japan, an independent platform aiming to develop scientific and technological cooperation between Europe and Japan. The joint call which has been jointly published by the funding organizations from Japan, Türkiye, Poland, Slovakia, Czechia, Estonia, Hungary, Spain, Germany, Italy, France and Bulgaria.

Application deadline: 23 July 2024 10:00 (CET)

Proposals that will be submitted to the call must meet the following criteria:

• Project applications should include international cooperation and be presented in the field of "Digitalization and Robotics for a more Sustainable Agriculture" with interdisciplinary approaches,

• Each project consortium submitting an application should consist of at least three eligible beneficiaries (project partners), one from Japan and two from two different European countries participating in the Joint Call,

• Applications must be made in English, with all necessary information and forms, at https://ptoutline.eu/app/eigjapan_jc2024 by 23 July 2024 10.00 (CET) (The project coordinator will make a single international application on behalf of the project consortium)

• In addition to the international application, partners applying from Türkiye must submit a national pre-application to TUBITAK at https://uidb-pbs.tubitak.gov.tr/ until 29 July 2024 23.59 (UTC+3)

Please review the international call text and national application regulations linked below.

CONCERT Japan Call National Contact Points:

Dr. Alper MERT (International Cooperation Department)

e-mail: alper.mert@tubitak.gov.tr 

Tel.: +90 312 298 17 34 

Dr. K. Öncü ŞEN (International Cooperation Projects Research Support Group)

e-mail: oncu.sen@tubitak.gov.tr

Tel: +90 312 298 18 09

CONCERT JAPAN 2024 YILI ÇAĞRISI DOKÜMANLARI

Within the scope of the program, researchers are given a monthly scholarship of 27,000 TL (full) and 7,500 TL (partial). Research support of up to 150,000 TL is provided for them to conduct their research. Researchers will also be able to receive direct support if they fulfill the participation conditions of the "National and International Scientific Meetings Participation Support" programs. Researchers will be able to apply for the "Scientific Training Activities Support" program within 12 months after gaining support and completing their research. If an application is made, the threshold score will be determined separately from other candidates applying to the program. The application system will be open for applications between 03 June 2024 and 12 July 2024(17.30 GMT+3:00).

The 2024 1st term call text of the program can be accessed on the program website.

Program kapsamında araştırmacılara aylık 27.000 TL(tam) ve 7.500 TL(kısmi) burs verilmektedir. Araştırmalarını yürütmeleri için 150.000 TL’ye kadar araştırma desteği sağlanmaktadır. Araştırmacılar ayrıca “Yurt İçi ve Yurt Dışı Bilimsel Etkinliklere Katılım Desteği” programlarının katılım koşullarını sağlamaları halinde direkt destek alabileceklerdir. Araştırmacılar, destek kazandıktan ve araştırmalarını tamamladıktan sonra 12 ay içerisinde “Bilimsel Eğitim Etkinlikleri Desteği” programına başvuru yapabileceklerdir. Başvuru yapılması halinde, programa başvuran diğer adaylardan ayrı olarak baraj puanı belirlenecektir. Başvuru sistemi 03 Haziran 2024 – 12 Temmuz 2024 (17.30) tarihleri arasında başvuruya açık olacaktır.

Programın 2024 yılı 1. dönem çağrı metnine program web sayfasından erişilebilir

BİLGİ GÜVENLİĞİ POLİTİKASI

TS EN ISO 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sisteminin ana teması,

BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİNİN GELİŞTİRİLMESİ, BİLİŞİM ALTYAPILARININ OLUŞTURULMASI ve İDAME ETTİRİLMESİ FAALİYETLERİNE İLİŞKİN HER TÜRLÜ İŞ VE İŞLEMLER kapsamında üçüncü şahıslara ait bilgiler ve finansal kaynaklar içerisinde bilgi güvenliği yönetiminin sağlandığını göstermek, risk yönetimini güvence altına almak, bilgi güvenliği yönetimi süreç performansını ölçmek ve bilgi güvenliği ile ilgili konularda üçüncü taraflarla olan ilişkilerin düzenlenmesini sağlamaktır.

Bu doğrultuda BGYS Politikamızın amacı;

  • İçeriden veya dışarıdan, bilerek ya da bilmeyerek meydana gelebilecek her türlü tehdide karşı TÜBİTAK'ın bilgi varlıklarını korumak,  bilgiye erişilebilirliği iş süreçleriyle gerektiği şekilde sağlamak, yasal mevzuat gereksinimlerini karşılamak,

  • Yürütülen tüm faaliyetlerde Bilgi Güvenliği Yönetim Sisteminin üç temel öğesinin sürekliliğini sağlamak.

    1. Gizlilik: Önem taşıyan bilgilere yetkisiz erişimlerin önlenmesi,

    2. Bütünlük: Bilginin doğruluk ve bütünlüğünün sağlandığının gösterilmesi,

    3. Erişebilirlik: Yetkisi olanların gerektiği hallerde bilgiye ulaşılabilirliğinin gösterilmesi, 

  • Sadece elektronik ortam da tutulan verilerin değil; yazılı, basılı, sözlü ve benzeri ortam da bulunan tüm verilerin güvenliği ile ilgilenmek. 

  • Bilgi Güvenliği Yönetimi eğitimlerini tüm personele vererek bilinçlendirmeyi sağlamak.

  • Bilgi Güvenliğindeki gerçekte var olan veya şüphe uyandıran tüm açıkların, BGYS Ekibine rapor etmek ve BGYS Koordinatörü tarafından soruşturulmasını sağlamak.

  • İş süreklilik planını hazırlamak, sürdürmek ve test etmek.

  • Bilgi Güvenliği konusunda periyodik olarak değerlendirmeler yaparak mevcut riskleri tespit etmek. Değerlendirmeler sonucunda, aksiyon planlarını gözden geçirmek ve takibini yapmak.

  • Sözleşmelerden doğabilecek her türlü anlaşmazlık ve çıkar çatışmasını engellemek

  • Bilgiye erişilebilirlik ve bilgi sistemleri için iş gereksinimlerini karşılamaktır.

Türk Astronot Bilim Misyonu Projesi Araştırma Grupları ODTÜ’de buluştu. Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’nın da bulunduğu Axiom 3 görev ekibi mürettebatı Michael Lopez-Alegria, Walter Villadei ve Marcus Wandt, uzay ve teknoloji meraklısı gençlerle deneyimlerini paylaştı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türk gençliğinin Milli Teknoloji Hamlesi’ni başarıya ulaştıracağını belirterek, “Türkiye’nin uzay bilimi ve teknolojilerinde iddia sahibi bir ülke olması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” dedi.

Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, Axiom-3 görevinde Uluslararası Uzay İstasyonu’nda dalgalanan Türk Bayrağı’nı Bakan Kacır’a takdim etti. 

Etkinliğin kapanış konuşmasını TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal yaptı. 

Hem Axiom 3 görev ekibi mürettebatı hem de deney sahibi bilim insanlarının bu etkinlikte bir araya geldiğini belirten Mandal, “Etkinliğimizi planlarken bu iki ekibin bir arada olmasını istedik. O yüzden özellikle araştırmacı, deney sahibi hocalarımızın bu yapmış oldukları çalışmaların çok daha geniş bir etki oluşturacağına yürekten inanıyoruz. Bu nedenle, bunların tümünü kayıt altında, YouTube üzerinden değişik zamanlarda izlenmek ve referanslandırılmak üzere kullanacağına eminiz,” dedi.

 “Kazanılan deneyimlerin daha geniş kitlelere aktarılması için böyle bir etkinlik düzenledik ancak yılın sonuna doğru sonuçlar elde edildikçe bu bilgilerin ve deneyimlerin daha fazla kıymetleneceğine eminim.” diyen Mandal, yapılan çalışmaların hem bugünün ihtiyaçları hem de gelecek odaklı baktığımız zaman neleri yapabileceğimiz konusunda önemli bir noktada olduğunu belirtti. 

Prof. Dr. Mandal, “Bu çalışmalar bilimsel makaleler veya yayınlanacak olan raporlarla paylaşılacak. Ama bu çalışmaların devamı niteliğinde iki adımdan ilerleyebileceğini düşünüyorum. Birincisi, yani bu yapılan araştırma çalışmalarının devamı niteliğinde başlayabilecek olan projeler için özel bir süreç izleyebiliriz. Önerilere açığız. Özel bir çağrı niteliğinde bir süreç başlatabiliriz. Bu çalışmalardan doğacak yeni derin araştırma noktası da olabilir. Veya da uygulama noktasına geçen başlıklar da olabilir. Böyle bir çalışmayı, sizlerden elde edeceğimiz heyecan ve motivasyonla yapabileceğimize inanıyoruz.” diye konuştu.

“İkinci olarak da, bu bizim ilk uzay yolculuğumuz ama devamı mutlaka gelecek. Gelecekte bizim söz sahibi olma noktamız illa ki kendimizin gittiği noktalar değil. Ama kendi deneylerimizin gerçekleştirdiği ortamların sayısının artacağını öngörüyoruz. Uzay misyonundan bilim misyonuna doğru bir dönüşüm olacağını düşünüyoruz. Bunun için de biz hazırız. Bu anlamda açılacak çağrılara destek vermeye hazır olduğumuzu ifade etmek isterim.” diyen Mandal, “13 tane deneyin devamında bunlara bağlı gelişecek olan devam niteliğinde Hem bilimsel araştırma çalışmasının devamı veya da yenilik iken uygulama boyutundaki çalışmaların desteklenmesi, hem de bu amacın yönelik yeni başlatılacak olan çalışmaların da ilgili uzay ajansları veya platformlar üzerinden bu çalışmalarımızın ilgili, yani mikro yer çekimde olduğu ortamlarda yapılabilmesi için, arayışlar içinde olunması.” İfadelerini kullandı.

 “Hem de bu oturumda oturan, hem de bizi dinleyen arkadaşlarım da açısından, Türkiye'nin uzay yolculuğunun sadece yapmış olduklarımızdan daha çok yapabileceklerimiz noktasında ve bunun da bir bilim misyonu noktasında, devamı noktasında bunları rahatlıkla yapabileceğimizi ve bunun içinde bir niyet beyanından daha çok bir taahhüt noktasına da değerlendirmesini isterim.” diye konuşan Mandal, “Ben tekrar dediğim gibi arkadaşlarımızı zaten bir takım geçen toplantıda benim anlayabildiğim veya benim yetkimde, yani benim zaten kurulumun yetkisinde olan istekleri vardı. Onları yerine getirmeye çalıştık. Yani bir takım bu işler veya projelerin araştırma kısmındaki olan eksikliklerin, finansal süreçleriyle ilgili, katkı verilmesiyle ilgili. Bundan sonra da yine sizlerin çalışmalarını yakından izlemeye, anlamaya, katkı vermeye ve en önemlisi devamını getirme noktasında aynı heyecan ve sorumluluk içinde olacağımızı ifade ediyorum.” vurgusu yaptı. 

Gün boyu süren etkinlikte sabah oturumunda Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’nın da bulunduğu Axiom 3 görev ekibi mürettebatı Michael Lopez-Alegria, Walter Villadei ve Marcus Wandt, uzay ve teknoloji meraklısı gençlerle buluştu. 

Öğleden sonra ise Bilim misyonu kapsamında Alper Gezeravcı’nın ISS’de gerçekleştirdiği deneylerin sahiplerin deneylere ilişkin önemli bilgiler paylaştı. 

 

Deneylere ilişkin bilgiler:

1 - UYNA 

Bilim Misyonun Adı: 

Uzay İçin Yeni Nesil Alaşımlar

 

Deney Sorumlusu Kurum ve Proje Yöneticisi: 

TÜBİTAK MAM - Ömür Can Odabaş

 

Deneyin Tanımı: 

Yüksek Entropili yeni nesil uzay alaşımları. Yüksek sıcaklıklara dayanıklı, yüksek mukavemetli alaşımların üretilmesi çalışması, KIBO modülünde bulunan ELF kullanılarak gerçekleştirilecektir. Ergitme ve katılaşma prosesleri sırasında termofiziksel ve kristal büyümesi, gibi özellikler üzerinde yerçekimsiz ortam etkileri araştırılacaktır. Ülkemizin uzay, havacılık ve savunma sanayii için yeni nesil malzeme geliştirme kabiliyeti kazanmasında önemli katkısı olması hedeflenmektedir.

 

Kısa Bilgi Metni:

Geleneksel malzemelere göre yüksek sıcaklıklara ve fiziksel yüklere dayanıklılık gibi üstünlükleri ile öne çıkan yeni nesil – orta ve yüksek entropili alaşımların üretimi, uzay, havacılık ve savunma sanayii için ülkemiz adına edinilmesi önemli bir kabiliyet.

UYNA deneyi için TÜBİTAK MAM araştırmacılarının tasarladığı yeni nesil metal malzemeler, Japon Uzay Ajansı (JAXA) tarafından çeşitli testlerden geçirilerek uzay koşullarındaki testlere elverişli oldukları onaylandı. 

Uluslararası Uzay İstasyonu’nun KIBO modülünde yer alan elektrostatik levitasyon fırınında (ELF) gerçekleşecek olan UYNA deneyinde, ilk defa yeni nesil metal malzemelerin mikro yer çekimli ortamda ergitme ve katılaşma sürecinde termodinamik ve fiziksel özellikleri araştırılacak.

Araştırma sonucunda, literatüre önemli katkı verilmesinin yanında ülkemizin uzay, havacılık ve savunma sanayii için yeni nesil malzeme geliştirme kabiliyetinin artırılması hedefleniyor. 

 

2 - gMETAL

Bilim Misyonun Adı: 

Katı Fazdaki Parçacıkların Bir Akışkan İçindeki Dinamiğine Yerçekimsiz Ortam Etkisi 

 

Deney Sorumlusu Kurum ve Proje Yöneticisi: 

TÜBİTAK MAM - Prof. Dr. İskender Gökalp / Prof.Dr.Ahmet Yozgatlıgil

 

Deneyin Tanımı: 

Kimyasal tepkimesiz koşullarda, katı parçacıklar ile akışkan ortamı arasında homojen bir karışımın oluşturulmasına yerçekiminin etkisi araştırılacaktır.  Böylece uzay araçlarının itki sistemlerinin daha verimli hale getirilmesi sağlanacaktır. 

 

Kısa Bilgi Metni:

gMETAL deneyi ile, kimyasal tepkimesiz koşullarda, katı parçacıklar ile akışkan ortamı arasında homojen bir karışımın oluşturulmasına yerçekiminin etkisi araştırılacak.  Böylece itki üretiminde metal parçacıkları kullanacak uzay aracı motorlarının daha verimli hake getirilmesine yönelik bir ön çalışma yapılmış olacak.

Deney sonuçlarının, uluslararası bir proje olan Mars misyonlarına katkı verebilecek nitelikte olduğu, Mars gezegeni üzerinde güneş enerjisine ilave bir enerji kaynağı yaratarak, uzayın ekonomik gelişimini tetikleyecek etkileri olacağı öngörülüyor.

Ayrıca, yapılan araştırma yeryüzünde sürdürülebilir enerji kaynakları arayışına da katkı verecek. Yanma süreçleri sera gazı üretmeyen ve küresel ısınmaya yol açmayan metal parçacıklarının döngüsel ekonomiye uygun bir şekilde enerjiye dönüştürülmesinin optimize edilmesini sağlayarak, insanlığa fosil enerji kaynaklarından kurtulabilmek için, hidrojenin yanında, ikinci bir alternatif sunacak.

3 - UzMAn

Bilim Misyonunun Adı: 

Uzay Görevleri için Mikroalgal Yaşam Destek Üniteleri

 

Deney Sorumlusu Kurum ve Proje Yöneticisi: 

Boğaziçi Üniversitesi - Dr. Öğr. Üyesi Berat Haznedaroğlu

 

Deneyin Tanımı: 

Dünyada zorlu koşullara adapte olan mikroalg türlerinin yerçekimsiz koşullar altında büyüme ve dayanıklılık testlerinin gerçekleştirilmesi, metabolik değişikliklerinin incelenmesi, CO2 yakalama performanslarının ve O2 üretim kabiliyetlerinin belirlenmesi için Bilim Misyonu ortağı TÜBİTAK MAM ile birlikte yaşam destek sistemi geliştirilmesi hedeflenmektedir.

 

Kısa Bilgi Metni:

Misyonun temel amacı, mikroalglerin uzay koşullarında nasıl büyüdüğünü ve hayatta kalabildiğini anlamak. Mikroalgler, su içinde yaşayan küçük bitkilerdir ve fotosentez yaparak karbondioksiti oksijene çevirebilirler. Bu özellikleri, uzay istasyonunda yaşam destek sistemleri için çok önemli.

Bu deneyde, Dünya'daki zorlu ortamlarda yaşayabilen mikroalgler, özellikle Antarktika'dan toplanan türler, Uluslararası Uzay İstasyonu'nda test edilecek. Araştırmacılar, bu alglerin uzaydaki sıfır yerçekimi koşullarında nasıl büyüdüğünü, karbondioksiti nasıl oksijene dönüştürdüğünü ve hayatta kalabildiğini inceleyecekler. 

Uzay istasyonundan Dünya'ya dönen mikroalg örnekleri, RNA dizileme adı verilen bir teknikle incelenecek. Bu inceleme, mikroalglerin metabolizmalarının uzay koşullarında nasıl değiştiğini göstererek bilim dünyası için yeni bilgiler sunacak. 

Kısacası, bu misyon, uzayda yaşam destek sistemlerini geliştirmek için mikroalgleri kullanma potansiyelini araştırıyor ve bu alglerin uzaydaki koşullara nasıl tepki verdiğini anlamayı hedefliyor.

4 - EXTREMOPHYTE 

Bilim Misyonun Adı: 

Ekstrem Halofit olan Schrenkiella Parvula’nın Tuz Stresine Verdiği Yanıtların Uzay Ortamında Araştırılması 

 

Deney Sorumlusu Kurum ve Proje Yöneticisi: 

Ege Üniversitesi - Prof. Dr. İsmail Türkan

 

Deneyin Tanımı: 

Uzayda ve yeryüzünde yetiştirilen ve de tuz stresine maruz bırakılan A. thaliana ve S. parvula bitkilerinde yeni nesil dizileme ile (RNA-seq) transkriptomun ortaya konulması ve mikro yerçekiminde glikofitik ve halofitik bitkilerin tuz stresine verdikleri bazı fizyolojik ve moleküler yanıtların karşılaştırması hedeflenmektedir.

 

Kısa Bilgi Metni:

Extremophyte deneyi ile, Türkiye’ye özel bir bitki olan, Tuz Gölü’nde yetişen ve zor koşullara dayanıklı olmasıyla bilinen bir bitki (S. Parvula) ilk defa Uluslararası Uzay İstasyonu’nda yetiştirilecek. 

Araştırmacılar tarafından, bu bitkilerin yeni nesil dizileme (RNA-seq) ile transkriptomu ortaya konulacak ve gen ifadelerinde mikro yerçekimi ve uzay ortamının yarattığı etkiler nedeniyle oluşacak değişiklikler ve bu değişikliklerin etkileri incelenecek. 

Uzay’daki mikrogravite ortamı ve uzay yolculuğunun kendisi dünyada yaşayan canlılar için çok büyük bir stres oluşturuyor. 

Uzayda bitkilerin yetiştirilmesi hem yolculuk süresince hem de kurulması planlanan Ay ve Mars üslerinde yiyecek gereksinimini sağlaması, oksijen üretmeleri nedeni ile önemlidirler. Ayrıca uzayda insan kaynaklı atık suyun yeniden kullanılabilmesi için de bitkilere gereksinim vardır. Bu nedenle bitkilerin uzay koşullarında yetiştirilmesi ve verimin optimize edilmesi uzaydaki yaşam destek sistemleri için yaşamsal bir önem taşımaktadır. 

Uzay koşullarında ekstrem şartlara uyum sağlayabilecek bitkilerin yetiştirilmesi pek çok açıdan avantajlı olacaktır. Ancak bugüne kadar ekstremofit bitkilerin yeryüzündeki strese uyum özelliklerini uzay ortamında devam ettirip ettiremediği daha önce araştırılmamıştır. 

Bu nedenle EXTREMOPHYTE deneyi bitki bilimi literatürüne bu yönüyle katkı verecektir. Önümüzdeki yıllarda uzay ortamında bitkisel üretimin yönlendirilmesi için temel bilgi girişi sağlayacaktır. Bunun yanında ayrıca ülkemizden araştırmacıların uzay biyolojisi ve uzayda bilimsel deney tasarlama, gerçekleştirme konularında deneyim kazanacaklardır.  

 

5 - METABOLOM

Bilim Misyonun Adı: 

Uzay Görevlerinde Bulunan Astronotların Metabolom/Transkriptomlarındaki Değişimlerin Analizi ve Ulusal Omik Veri Setlerinin Oluşturulması

 

Deney Sorumlusu Kurum ve Proje Yöneticisi: 

Ankara Üniversitesi - Prof. Dr. Emel Emregül

 

Deneyin Tanımı: 

Uzay uçuşu, insanların yaşayabileceği en zorlu fiziksel koşullardan biridir. Astronotlar uzay görevleri sırasında düşük yerçekimi, uzay radyasyonu, değişen fiziksel aktivite, beslenme sorunları, uykusuzluk, yüksek g ve hiperoksi gibi çevresel streslere maruz kalmaktadır.

Araştırmamız, uzay koşullarının insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Ayrıca bu olumsuz etkilerin azaltılmasına yönelik olarak, uzay görevine katılan astronotumuzun, uzay ortamı koşullarının etkisiyle gen ekspresyonlarında ve metabolizmalarında gerçekleşen fizyolojik ve biyokimyasal değişimlerin incelenmesi hedeflenmektedir. Bu çalışma ile, vücuttaki sistem çapındaki değişikliklerin astronotlarımızın sağlığına yönelik olası risk faktörlerinin anlaşılmasında yeni bilgiler sağlanması, ülkemizdeki uzay araştırmalarında yerçekimi fizyolojisi, havacılık ve uzay tıbbı gibi konularda çalışacak olan uzmanlara daha fazla araştırma yapmak için faydalı veriler edinilmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca Dünya’daki var olan hastalıklar için yeni tedaviler ve önleyici tedbirlerin geliştirilmesinde faydalı olabileceği düşünülmektedir. 

 

Kısa Bilgi Metni:

Uzay görevleri, insan vücudunun maruz kalacağı en zorlu fiziksel koşullardan biridir. Astronotlar uzay görevleri boyunca birçok çevresel strese maruz kalmaktadır. Fırlatma sırasında maruz kalınan yüksek merkezkaç kuvveti (g-kuvveti), düşük yerçekimi, uzay radyasyonu, yüksek veya düşük oksijen miktarı, uyku düzensizliği, beslenme sorunları ve değişen fiziksel aktivite zorlu fiziksel koşulların başlıcalarıdır.

METABOLOM bilim misyonu kapsamında, astronotlardan toplanacak olan kan, idrar ve tükürük örnekleri üzerinde yapılacak olan moleküler düzeydeki detaylı analizler (metabolomik ve transkriptomik) ile uzay koşullarının insan sağlığı üzerindeki etkilerinin ortaya çıkarılması hedeflenmektedir. Toplanan biyolojik numunelerde, uzay koşulları etkisiyle değişen tüm metabolizma ürünleri ve bunlarla ilişkili gen ifadelerinin değişimleri bütünüyle araştırılacaktır.

Bu araştırmadan elde edilecek veriler aracılığıyla astronotların sağlığına yönelik olası risk faktörlerinin anlaşılmasında yeni bilgiler sağlanması amaçlanmıştır. Ayrıca ülkemizde yerçekimi fizyolojisi, havacılık ve uzay tıbbı alanında gelecek yıllarda yapılacak olan çalışmalar için uzmanların faydalanması amacıyla bir moleküler veri bankası oluşturulmasına yönelik ilk adım atılacaktır.

Araştırmanın sonuçlarının Dünyada var olan hastalıklar için, yeni tedaviler ve önleyici tedbirlerin geliştirilmesinde faydalı olabilecek potansiyele sahip olduğu düşünülmektedir.

6 - MİYELOİD

Bilim Misyonun Adı: 

Uzay Misyonuna Katılan Bireylerde Radyasyona Maruz Kalmanın Kanser İçin Öncül Lezyonlar Olan Periferik Kandaki Miyeloid-Kökenli Baskılayıcı Hücrelere Etkisinin İncelenmesi

 

Deney Sorumlusu Kurum ve Proje Yöneticisi: 

Hacettepe Üniversitesi, Prof. Dr. Güneş Esendağlı

 

Deneyin Tanımı: 

Miyeloid kökenli baskılayıcı hücreler (MKBH) kanser gibi kronik inflamasyon süreçlerinde yüksek düzeyde üretilerek immün baskılama yapan, kanser progresyonunu ve metastazı destekleyen, heterojen immatür miyeloid hücre popülasyonudur. Bu çalışma ile, uzay misyonu katılımcılarının maruz kalacağı yolculuk ve uzay koşulları, kozmik radyasyon hasarının immünolojik olarak MKBH hücreleri düzeyinde ölçülmesi ve değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

 

Kısa Bilgi Metni:

MIYELOID Deneyi kapsamında,ultraviyole ışınları, galaktik kozmik radyasyon, yer çekimi değişiklikleri, solunan hava ve ortam, yolculuk ve uzayda kalış boyunca maruz kalınan tüm zorlu faktörlerin astronotlarımızın bağışıklık sistemini ve kan yapımı sürecini nasıl etkilediği belirlenecektir. 

Bağışıklık sistemindeki değişiklikler miyeloid tipteki kan hücreleri özelinde araştırılacak, bu hücrelerin özellikleri ve fonksiyonlarındaki değişimler uçuş öncesi ve dönüşte karşılaştırılacak ve uzay yolculuklarının kanser dahil bağışıklık sistemini ilgilendiren pek çok hastalık üzerine olabilecek etkisi hakkında çıkarımlar dünya bilim literatürüne ilk kez kazandırılacaktır. Bu sayede uzay yolculuklarının bağışıklık sistemi üzerine olabilecek olumsuz etkilerini gidermek üzere önlemler alınması da mümkün olabilecektir. 

 

7 - MESSAGE

Bilim Misyonun Adı: 

Microgravity Associated Genetics Science Mission/Mi̇kroyerçeki̇mi İli̇şki̇li̇ Genetik Bi̇lim Misyonu 

 

Deney Sorumlusu Kurum ve Proje Yöneticisi: 

Üsküdar Üniversitesi, Dr. Öğr. Üyesi Cihan Taştan

 

Deneyin Tanımı: 

Yerçekimsiz ortamdan etkilenen henüz işlevi keşfedilememiş genlerin tespit edilmesi ve uzay görevlerinde, bağışıklık hücrelerinden hangilerinin yer çekimi tarafından direkt olarak etkileneceğinin, CRISPR gen mühendisliği yöntemleri ile belirlenmesi hedeflenmektedir.

 

Kısa Bilgi Metni:

"MESSAGE Bilim Misyonu," Türk astronotumuzun mikro yer çekimi altındaki bağışıklık sistemi tepkilerini inceleyerek uzayda yaşamın sağlık üzerindeki etkilerini aydınlatmayı amaçlıyor. 

Araştırma, astronotumuzun 14 günlük uzay görevi boyunca mikro yer çekimi koşullarında bağışıklık hücrelerinin nasıl davrandığını, 25.000 genin yer çekimsiz ortamda nasıl etkilendiğini anlamak için tasarlandı. Bu deney, uzayda yaşamın temel sağlık boyutlarına ilişkin kritik anlayışları derinleştirerek gelecekteki uzay misyonlarının insan sağlığı üzerindeki etkilerini daha iyi anlamamıza katkıda bulunacak.

Uzun uzay seyahatleri ve Mars-Ay kolonileşme planları, astronotların sağlıklı kalabilmesi açısından bağışıklık sistemlerinin nasıl tepki verdiğini anlamamızı zorunlu kılıyor. Bu noktada, MESSAGE Bilim Misyonu, mikro yer çekimi altında astronot bağışıklık sistemlerinin tepkilerini çözümlemek ve uzun vadeli uzay görevlerinin sağlık üzerindeki etkilerini anlamak için önemli bir adım atıyor. Astronotların bağışıklık sistemi, mikro yer çekimi koşullarında nasıl değişiklik gösteriyor, uzayda geçirilen süre arttıkça nasıl adapte oluyor, bu sorulara cevap vererek astronot sağlığını korumak ve uzayda kolonileşmeye yönelik planları güçlendirmek hedefleniyor. MESSAGE Bilim Misyonu, bu kritik konuda aydınlatıcı veriler sunarak uzun vadeli uzay seyahatlerinin ve kolonileşme hedeflerinin daha güvenli ve sürdürülebilir olmasına katkıda bulunmayı amaçlıyor.

 

8 - ALGALSPACE 

Bilim Misyonun Adı: 

Uzay Koşullarında Antarktika ve Ilıman Mikroalg Yetiştiriciliğinin Karşılaştırmalı Bir Çalışması

 

Deney Sorumlusu Kurum ve Proje Yöneticisi: 

Yıldız Teknik Üniversitesi – Prof. Dr. Didem Özçimen

 

Deneyin Tanımı: 

Uzayda, Antarktik ve ılıman bölge mikroalglerinin büyüme verileri karşılaştırılarak, literatürde ilk kez kutup alglerinin uzayda kullanımına yönelik bir çalışma gerçekleştirilecektir. Uzayda algler: CO2'den O2 rejenerasyonu, Ek gıda temini, Su iyileştirme, Yaşam destek alanlarında kullanılmak amaçlarıyla araştırılacaktır.

 

Kısa Bilgi Metni:

ALGALSPACE deneyi ile ülkemiz kaynaklarıyla düzenlenen kutup bilim seferleri kapsamında temin edilen ekstremofilik mikroalgler ile ılıman koşullarda yetişen mikroalglerin uzay ortamında karşılaştırmalı üretimi gerçekleştirilecektir. 

Uzayda ekstremofilik mikroalgler ile yapılan herhangi bir çalışma bulunmamaktadır. 

Önerilen proje ile Türkiye’nin Antarktika bölgesindeki istasyonundan toplanan mikroalglerin üretimi ilk kez uzayda denenecek, ılıman koşullara elverişli mikroalgler ile karşılaştırılacak ve çeşitli analizler gerçekleştirilecektir.

Gelecekte hem uzay görevlerinde hem de uzay yaşamında alglerin yenilenebilir ve sürdürülebilir bir üretiminin gerçekleştirilmesi ve kullanım potansiyelinin belirlenmesi, özellikle gıda, sağlık ve çevre açısından insanlığa fayda sağlayacaktır. Alglerden üretilecek katma değeri yüksek ürünler de ekonomik ve biyo-ekonomik kalkınma için kritik bir öneme sahiptir.

9 - CRISPR – GEM 

Bilim Misyonun Adı: 

Mikro Yerçekimi Altında Bitkilerde CRISPR Gen Düzenleme Verimliliğinin Araştırılması

 

Deney Sorumlusu Kurum ve Proje Yöneticisi: 

Yıldız Teknik Üniversitesi – Tuğçe Celayir

 

Deneyin Tanımı: 

İnsanlığın uzaydaki geleceği için aşılması gereken en büyük engellerden bir tanesi olan, uzun süreli uzay görevlerinde sürdürülebilir bir sistemin sağlanamaması sorununu çözmek amacıyla tasarlanan biyorejeneratif yaşam destek sistemlerinin iskeleti olan bitkilerin, uzay görevi sırasında meydana gelen biyolojik ve biyolojik olmayan stresler karşısındaki savunma mekanizmalarının anlaşılması ve geliştirilmesine yönelik olarak, moleküler biyolojinin modern gen düzenleme tekniklerinden bir tanesi olan CRISPR tekniğinin mikro yerçekimi ortamda bitkiler üzerindeki etkinliğinin araştırılmasını amaçlamaktadır. 

 

Kısa Bilgi Metni:

İnsanlık için Mars'a gitme ve uzay görevlerini sürdürme hedefinde, bitkilerin önemi büyüktür. Besin ve oksijen sağlayarak, uzayda bitkilerin daha sağlıklı ve verimli yetiştirilmesi ise kritik bir araştırma alanıdır. Uzayda daha sağlıklı ve verimli bitkiler yetiştirmek, Türkiye'nin ilk uzay deneylerinden biri olan CRISPR-GEM projesinin hedefidir. 

Bu proje, genetik mühendislik yöntemlerinden bir devrim olan Crispr tekniğini kullanarak bitkilerin sağlığını ve verimini artırmayı amaçlıyor. Bütün canlılar gen adı verilen, nesilden nesile aktarılan ve yaşamsal faaliyetlerini sürdürmeleri için kilit rol oynayan kod benzeri yapılara sahiptirler. CRISPR, genler üzerinde değişiklik yapma imkânı tanıyan bir tekniktir. Projede, bitkilerde uzay ve Dünya koşullarında genetik değişiklikler test edilerek, CRISPR tekniğinin uzayda ne kadar etkili olduğu ilk defa araştırılacak. Elde edilen sonuçlar, uzayda yetiştirilecek bitkilerin daha sağlıklı ve verimli olmasına yönelik önemli bilgiler sunacak, böylece insanlığın uzay keşiflerine önemli bir katkı sağlanacaktır.

Fırlatma öncesi gerçekleştirilen yoğun bilimsel çalışmalar sonucunda, astronot Alper Gezeravcı tarafından uzay görevi sırasında uygulanmak üzere deney düzeneği kurulmuş ve gerekli biyolojik materyaller hazırlanmıştır. Projenin en kritik aşamaları tamamlanmış olup, kontrollü testler ve analizlerle uzay görevi öncesi doğrulamaları gerçekleştirilmiştir. Uluslararası Uzay İstasyonu üzerinde şuan deneylerimizin yerçekimsiz ortamda uygulanacak kritik kısımları Alper Gezeravcı tarafından icra edilmektedir. 

10 - PRANET 

Bilim Misyonun Adı: 

Propolisin Anti bakteriyel Etkisi (PRANET) 

 

Deney Sorumlusu Kurum ve Proje Yöneticisi: 

Muş Bilim ve Sanat Merkezi - Birsen Geçer

 

Deneyin Tanımı: 

Propolis, çeşitli rahatsızlıkların tedavisinde yaygın olarak kullanılan, haricen kullanılmasında da herhangi bir yan etki bulunmayan bir maddedir. Bilim misyonu ile, propolis maddesinin mikro yerçekimi ortamındaki bakteriler üzerindeki etkisi araştırılacaktır. Kontrol ve deney grupları oluşturularak propolisin anti bakteriyel etkisi test edilecek, sonuçların yer çekimli ortam ile benzer sonuçlar verip vermeyeceği karşılaştırılacaktır.

 

Kısa Bilgi Metni:

Propolis; bal arıları tarafından çeşitli bitkilerin yaprak, gövde ve tomurcuklarından toplanan, balmumu ve reçine içeren bir maddedir. Arılar bu maddeyi kovan içi sterilizasyonu ve kovanın yalıtımında kullanmaktadır. 

PRANET deneyi ile, çeşitli rahatsızlıkların tedavisinde yaygın olarak kullanılan, haricen kullanılmasında da herhangi bir yan etki bulunmayan, antibakteriyel özelliği birçok bilimsel çalışma ile ortaya konulmuş propolis maddesinin mikro yerçekimi ortamındaki bakteriler üzerindeki etkisinin araştırılması amaçlanmaktadır. 

Propolisin mikro yerçekimi şartlarında da bakteriler üzerinde etkili olduğunun gösterilmesi  halinde, uzay ortamında kullanılabilecek, alternatif doğal bir antibakteriyel seçenek olduğu ortaya konulmuş olacaktır. Uzay ortamından alınan bakteri örneklerinin incelenmesi sonucunda uzay istasyonundaki bakteri florasına dair bilgiler elde edilecektir. Bu bilgiler kullanılarak mevcut mikroorganizmalar hakkında analizler yapılabilecektir.

 

11 - VOKALKORD

Bilim Misyonun Adı: 

Uzay’da Yaşamaya Karşı Oluşan Hayati Tepkimelerin Vokal Kord Kaynaklı Değişimler İle Tespiti Ve Düşük Yerçekimsizliğin Sebep Olduğu Rahatsızlıkların Ses Frekansları İle Tanımlanması 

 

Deney Sorumlusu Kurum ve Proje Yöneticisi: 

Haliç Üniversitesi - Prof. Dr. Gökhan AYDEMİR

 

Deneyin Tanımı: 

Solunum sistemi fizyolojisi içerisinde yapay zeka desteği ile Seste meydana gelen frekans değişiminden rahatsızlıkların tespit edilmesi ve yerçekimsiz ortamın etkilerinin insan sesi üzerine etkilerinin araştırılması hedeflenmektedir.

 

12 - OKSİJEN SATURASYONU

Bilim Misyonun Adı: 

Solunum Sistemi Fizyolojisi İçerisinde Yapay Zeka Desteği İle Verilen Havanın Oksijen Seviyesini Hesaplayarak Düşük Yer Çekiminin Sebep Olduğu Rahatsızlıkların Tanımlanması 

 

Deney Sorumlusu Kurum ve Proje Yöneticisi: 

Nişantaşı Üniversitesi-Oğuzhan Aydemir

 

Deneyin Tanımı: 

Hastalıkların tedavisinde erken teşhisin önemi hayatidir. Yapay zeka desteği ile verilen havanın oksijen seviyesini hesaplayarak düşük yer çekiminin sebep olduğu farklılıklar ve rahatsızlıkların tanımlanması hedeflenmektedir.

 

13 - MİYOKA

Bilim Misyonun Adı: 

Mikro Yerçekimi Ortamında Kurşunsuz Lehimleme Araştırması 

 

Deney Sorumlusu Kurum ve Proje Yöneticisi: 

TÜBİTAK UZAY - Hakan Asan

 

Deneyin Tanımı:

Mikro yerçekimi ortamında gerçekleştirilecek kurşunsuz lehimleme deneyi ile ilk Türk Uzay yolcusu UUİ’de elektronik kart üzerine kurşunsuz bileşen montajı gerçekleştirecektir. Uzay görevi sonrası dünyaya getirilecek elektronik kartlar TUBİTAK UZAY tarafından ayrıntılı incelemeye tabii tutularak mikro yerçekiminin kurşunsuz lehimleme sürecine etkileri bilim dünyasının kullanımına sunulmak üzere raporlanacaktır.

 

Kısa Bilgi Metni:

TÜBİTAK UZAY, kuruluşundan bu yana kendisini Türk uzay endüstrisinin gelişimine adamıştır ve bilim misyonu programı, bu önemli rolü sürdürmesinde kilit bir rol oynamaktadır. Mikro yerçekimi ortamında gerçekleştirilecek kurşunsuz lehimleme deneyi ile ilk Türk Uzay yolcusu UUİ’de elektronik kart üzerine kurşunsuz bileşen montajı gerçekleştirecektir. Uzay görevi sonrası dünyaya getirilecek elektronik kartlar TUBİTAK UZAY tarafından ayrıntılı incelemeye tabii tutularak mikro yerçekiminin kurşunsuz lehimleme sürecine etkileri bilim dünyasının kullanımına sunulmak üzere raporlanacaktır.

 

MIYOKA deneyi ile birlikte;

    * Yeni uzay yaklaşımına dair uygulamalar gerçekleştirilecektir,

    * Uzay ve savunma sanayine kurşunsuz lehimleme konusunda kritik bilgiler sağlanacaktır.

    * Saf kalay üzerinde kalay saçaklanması araştırması gerçekleştirilecektir,

    * Mikroyerçekimi ortamında üretim süreçlerine tarihçe kazandırılacaktır.

Son olarak MIYOKA deneyinden elde edilecek kazançlar, alçak dünya yörüngesinde (örneğin: Ay, Mars) gelecekteki uzun süreli insanlı keşif görevleri için gerekli olan elektronik yeniden işleme, onarım ve modifikasyon yeteneklerini geliştirmemize olanak tanıyacaktır.

 

 

 

 

Yapay Zekâ Ekosistem Çağrısı, üniversite/kamu araştırma merkez ve enstitülerindeki bilgi birikiminden faydalanılarak, Türkiye’de yerleşik ve proje sonuçlarını Türkiye’de uygulamayı taahhüt eden şirketlerimizin geliştirdiği yapay zekâ teknolojilerinin; yapay zekâ çözümlerine kendi bünyelerinde ihtiyaç duyan şirketlerimizin ihtiyaçları doğrultusunda ürün ya da çözümlere dönüştürülmesine katkı sağlamaktadır. 

Bu program kapsamında ilk aşamada beş öncelikli alan desteklenecektir. Bu öncelikli alanlar 

(1) Akıllı Üretim Sistemleri, 

(2) Akıllı Tarım, Gıda ve Hayvancılık, 

(3) Finans Teknolojileri, 

(4) İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik

(5) Akıllı Eğitim Teknolojileri

 olarak belirlenmiştir. 

Bu destek modelinde, yapay zekâ çözümlerine ihtiyaç duyan müşteri kuruluşların, teknoloji sağlayıcı olarak en az bir şirket, bu konuda tecrübeli en az bir üniversite araştırma laboratuvarı/merkezi ya da kamu araştırma merkezi/enstitüsü ve TÜBİTAK Yapay Zekâ Enstitüsü ile konsorsiyum oluşturmaları beklenmektedir. Proje başvurusu yapacak konsorsiyumun başvuru öncesi bir iş birliği sözleşmesi imzalaması gerekmektedir.

Proje başvuruları TEYDEB Proje Değerlendirme İzleme Sistemi (PRODİS) üzerinden 3 Haziran 2024 -  31 Temmuz 2024 (saat 23:59) tarih aralığında alınacaktır.

Ön kayıt işlemlerinin 29 Temmuz 2024, saat: 17:30’a kadar tamamlanması ve gerekli belgelerin TÜBİTAK’a iletilmesi gerekmektedir.

Ön kayıt işlemlerini tamamlamış olan kuruluşlar ise, proje önerilerini ilgili tarihe kadar PRODİS üzerinden TÜBİTAK’a sunabilirler.

Artificial Intelligence Ecosystem Call, by benefiting from the knowledge of university/public research centres and institutes, artificial intelligence technologies developed by companies established in Türkiye and committed to applying the project results in Türkiye. It contributes to the transformation of companies that need artificial intelligence solutions into products or solutions in line with their needs.

Within the scope of this program, five priority areas will be supported in the first phase. These priority areas

(1) Smart Production Systems,

(2) Smart Agriculture, Food and Livestock,

(3) Financial Technologies,

(4) Climate Change and Sustainability

(5) Smart Education Technologies

determined as.

In this support mechanism, customer organizations that need artificial intelligence solutions must have at least one company experienced in this field as a technology provider. Forming a consortium with at least one university research laboratory/centre or public research centre/institute and TÜBİTAK Artificial Intelligence Institute is expected. The consortium that will apply for the project must sign a cooperation agreement before applying.

Project applications can be made through TEYDEB Project Evaluation Monitoring System (PRODİS). 3 June 2024 - 31 July 2024, 23:59 (UTC+3) It will be taken within the date range.

Pre-registration processes 29 July 2024, 17:30 (UTC+3) It must be completed by, and the necessary documents must be submitted to TÜBİTAK.

Organizations that have completed the pre-registration process can submit their project proposals to TÜBİTAK via PRODİS until the relevant date.

1711 - YAPAY ZEKÂ EKOSİSTEM 2024 ÇAĞRI DOKÜMANI
1711 - ARTIFICIAL INTELLIGENCE ECOSYSTEM 2024 CALL DOCUMENT

Joint research projects on following thematic areas will be supported within the scope of the TÜBİTAK 1071 Program and Cooperation Protocol between TÜBİTAK and the National Agency for Research and Development (NARD) of Moldova.

-Natural Sciences

-Engineering and Technology

-Medicinal and Health Sciences

-Agricultural Sciences

-Social Sciences and Humanities

Scientists in Türkiye who wish to propose a joint research project must agree as project partners with the Moldovan scientists with whom they will carry out the project. Unilateral project applications are not accepted.

The call will be open between the dates 3 June-19 August 2024 and project applications to TÜBİTAK should be made through the electronic application system (http://uidb-pbs.tubitak.gov.tr/). 

Detailed information about the call can be found in the call text.

 

TÜBİTAK 1071 Programı kapsamında, TÜBİTAK ile Moldova Ulusal Araştırma ve Geliştirme Ajansı (NARD) arasındaki iş birliği protokolü çerçevesinde açılan çağrıya aşağıdaki tematik alanlardan ortak araştırma projesi başvurusunda bulunulabilecektir. 

-Doğa Bilimleri

-Mühendislik ve Teknoloji

-Tıp ve Sağlık Bilimleri

-Tarım Bilimleri

-Sosyal ve Beşeri Bilimler

 Ortak araştırma projesi önermek isteyen Türkiye'deki bilim insanlarının, projeyi birlikte gerçekleştirecekleri Moldovalı bilim insanları ile proje ortağı olarak anlaşmaları gerekmektedir. Tek taraflı proje başvuruları kabul edilmemektedir.

03 Haziran-19 Ağustos 2024 tarihleri arasında açık kalacak çağrı kapsamında TÜBİTAK'a yapılacak proje başvurularının elektronik başvuru sistemi (http://uidb-pbs.tubitak.gov.tr) üzerinden gerçekleştirilmesi gerekmektedir. 

Çağrıya ilişkin ayrıntılı bilgiye çağrı metni üzerinden ulaşılabilmektedir.