TÜBİTAK Başkanımız Prof. Dr. Hasan Mandal, ARDEB ve TEYDEB Yürütme Kurulu Üyeleri ile Bir Araya Geldi

-A +A

TÜBİTAK Başkanımız Prof. Dr. Hasan Mandal, ARDEB ve TEYDEB Yürütme Kurulu üyeleri ile bir araya gelerek, destek programlarındaki mevcut durum ve geleceğe yönelik planlamalar hakkında bilgi sundu ve katılımcıların konuyla ilgili görüş ve önerilerini aldı.

Sözlerine kendisinin de 2004-2010 yılları arasında ARDEB Mühendislik Araştırma Grubunda (MAG), 2012-2015 yılları arasında TEYDEB Teknoloji Transfer Merkezleri Destek Grubunda (TEMEG) Yürütme Kurulu üyesi olarak görev aldığını belirterek başlayan TÜBİTAK Başkanı, sunumunu TÜBİTAK’ın mevcut çalışmaları ve geleceğe dair planlamaları şeklinde iki bölüm halinde yapacağını bildirdi.

Sunumun ilk bölümünde, Ar-Ge harcamalarına dair 2017 yılı verilerine yer veren Prof. Dr. Mandal, 2016 yılına göre 2017 yılında Ar-Ge harcamalarında yüzde 21 oranında artış gerçekleştiğini belirtti. TÜBİTAK’ın destek programları üzerinden en yüksek fonlama yaptığı yılın 2018 yılı olduğunu ve fonlama miktarının 1.9 milyar TL olarak gerçekleştiğini dile getirdi. Türkiye’de Ar-Ge’yi destekleyen kurum olarak akla ilk gelen kurumun TÜBİTAK olduğunu söyleyen Prof. Dr. Mandal, Türkiye’de bütünleşik bir Ar-Ge Yönetim Sisteminin gelişime açık olduğunu, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ile bu konunun üzerinde çalışmaların sürdürüldüğünü dile getirdi.

“Gelecekteki Destek Mekanizmalarımız Hedef, Çıktı ve Etki Odaklı Olmalı”

Prof. Dr. Mandal, Ar-Ge kapasitesinin gelecekte belli bir olgunluğa ulaşması, giderek azalması ve gelecekteki destek mekanizmalarımızın daha fazla hedef, çıktı ve daha da önemlisi etki odaklı olması gerektiğine işaret etti. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemimize geçişle birlikte tüm kurumlardan mevcut planlarını yenilemelerinin istendiğini ifade eden Prof. Dr. Mandal, TÜBİTAK’ın da 2019-2023 Stratejik Planını hazırlayıp, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığına ilettiklerini belirtti. İletilen planda, TÜBİTAK’ın hesap verme noktasının hem ARDEB hem TEYDEB tarafında çıktı ve etki odaklı olması gerektiğine değinen TÜBİTAK Başkanımız, bu sistemin şu anda sadece çıktı odaklı olduğunu etki boyutunun hâlâ görülmediğini belirtti. Prof. Dr. Mandal, bu bağlamda ulusal hedeflere odaklanılacağını, çıktıların sosyo ekonomik göstergeye dönüşmesinin sağlanacağını ifade etti.

“Yeni TÜBİTAK’ın Stratejik Yaklaşımları”

Prof. Dr. Mandal, yeni TÜBİTAK stratejik yaklaşımını şu cümlelerle aktardı: “Birincisi ülke hedeflerine hizmet eden projelerin desteklenmesi, ikincisi milli stratejik ve kritik alanlarda Ar-Ge projelerinin hayata geçirilmesi, aktörler arası stratejik işbirliği ve bilgi transferi.” Stratejik yaklaşımın unsurlarından birinin de öncül araştırmalar olduğunu belirten Prof. Dr. Mandal, şöyle devam etti: “2002-2018 yıllarını değerlendiğimizde, ülkemiz düşük ve orta düşük teknolojiden, yüksek ve orta yüksek teknolojiye geçti. Bizim yapmaya çalışacağımız, orta yüksek teknolojideki başarımızı yüksek teknolojiye taşımak. Kısa dönemli hedeflerimiz var; cari açığın azaltılması. Orta ve uzun dönemli hedeflerimiz var, lider ülke pozisyonumuzu kuvvetlendirmek, dünyadaki 10 büyük ekonomiden biri olmak. Cari açığın azaltılmasında yerlileşme önemli bir boyut.”

“2023 Hedefimiz, Hedef Odaklı Programlara Daha Fazla Destek Sağlamak”

2019 yılı bütçesinin yüzde 30’unun hedef odaklı programlara, yüzde 70’inin ise kapasite oluşturma odaklı programlara harcanmasının hedeflendiğini dile getiren Prof. Dr. Mandal, çağrı planlamalarının da bu doğrultuda gerçekleştirileceğini ifade etti. 2023 yılına gelindiğinde, TÜBİTAK’ın kullandırdığı kaynağın yüzde 75’inin çıktı ve etki odaklı programlarda, yüzde 25’inin de kapasite oluşturma odaklı programlarda kullandırılmasının hedeflendiğini bildiren TÜBİTAK Başkanımız, bu sürecin yönetilmesiyle ilgili yaklaşımlar hakkında bilgi sundu.

Hedef odaklı yaklaşımları ayrıntılandırma çalışmalarına değinen Prof. Dr. Mandal, 2012-2017 yılları arasında desteklenen 4 binden fazla projeye “Proje Çıktı Anketi” uygulandığını belirtti. Ankete geri dönüş oranının memnuniyet verici olduğunu dile getiren Prof. Dr. Mandal, bu geri dönüşlerin nitelikli geri dönüş olduğunu ve bugüne kadar en yüksek geri dönüş oranına sahip anket olduğunu vurguladı. Ankete akademiden geri dönüş oranının yüzde 42.27; sanayiden geri dönüş oranının yüzde 31.43 olduğunu bildiren Prof. Dr. Mandal, anketin destek rakamlarından daha çok çıktıyı ve etkiyi ölçme odaklı olduğunu ifade etti.

“Önümüzdeki Döneme İlişkin Faaliyetlerimizi ‘Birlikte Başarmak’ Yaklaşımıyla Planlayacağız”

Öncül Araştırmalara Destek Programı ile, Türkiye’deki temel araştırmanın desteklenmesinin hedeflendiğini kaydeden Prof. Dr. Mandal, burada Avrupa’daki ERC’ye benzeyen ama buraya girişi de engellemeyecek bir model oluşturulacağını anlattı. Prof. Dr. Mandal, Programda son aşamaya gelindiğini, Yönetim Kurulunun onayına sunulduktan sonra kamuoyuna açıklanacağını duyurdu. İnsan kaynağı bağlamında, Sanayi Doktora Programı ile ilgili bilgi veren Prof. Dr. Mandal, söz konusu programın özgünlüğünü, insan kaynağı odaklı olması ve istihdamın ön planda olması olarak açıkladı. Bu programda, üniversitelerin ve firmaların bir araya gelerek, belli bir yetkinlik alanında en az 3 öğrenci vaad etmelerinin beklendiğini ifade eden Prof. Dr. Mandal, program bittikten sonra da öğrencilerin istihdam edileceklerini anlattı. Uluslararası Lider Araştırmacılar Programına değinen Prof. Dr. Mandal, dünyadaki birçok programın incelendiğini, Türkiye’nin bir cazibe noktası olması için harekete geçildiğini ve bu programın oluşturulduğunu ifade etti.

Teknoloji Tabanlı KOBİ Başlangıç Firması Ekosistemi bağlamında 1512 BiGG Programından da söz eden Prof. Dr. Mandal, bu programın etki değeri yüksek programlarımız arasında yer aldığını belirtti. Firma kurulduktan sonra da kişilerin, KOBİ’lerin mentörlüğe ihtiyaçlarının olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Mandal, bu amaçla geçmişte oluşturulan ancak sonra ara verilen KOBİ Mentör Programının, değişen koşulları dikkate alınarak, çıktı ve etki odaklı bir destek programına dönüştürülmek üzere olduğunu söyledi. Prof. Dr. Mandal, 1514 Teknoloji Tabanlı Erken Aşama Girişimcilik Programının da sektörün ilgili paydaşlarıyla birlikte ortak akılla oluşturulmuş bir program olduğunu, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile birlikte yürütüldüğünü ifade etti. Bu programa da yoğun talep olduğunu belirten Prof. Dr. Mandal, modelin kendimize özgü bir model olduğunu ifade etti.

 Uluslararası iş birliklerimiz konusunda da katılımcıları bilgilendiren Prof. Dr. Mandal, 49 ülkeden 61 farklı kurum ile hem ikili hem çoklu işbirliklerimiz olduğunu belirtti. Prof. Dr. Mandal, uluslararası boyutu olan programların ayrı bir destek grubu tarafından değerlendirileceğini de duyurdu. Prof. Dr. Mandal, TÜBİTAK’ın, önümüzdeki döneme ilişkin faaliyetlerini “birlikte başarmak” yaklaşımı ile planlayacağını bildirdi.

 2019-2020 Çağrı Planının, Yönetim Kuruluna sunulduktan sonra yayınlanacağını ifade eden Prof. Dr. Mandal, “ARDEB-TEYDEB ya da 1003-1007 çağrı planı yerine, teknoloji hazırlık düzeyi odaklı çağrı planı olarak çağrıya çıkılacak” diye konuştu. 

Prof. Dr. Mandal, sunumunu bitirdikten sonra, GYK üyelerinin soru, görüş ve önerilerinin alınmasının ardından toplantı sona erdi. 

04.02.2019