Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK ve Türkiye Uzay Ajansı (TUA) tarafından koordine edilen "Ufkun Ötesinde" belgeselinin galası İstanbul Atatürk Kültür Merkezi'nde(AKM) yapıldı. Programa Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ile birlikte TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Orhan Aydın ve siyasiler, ulusal ve uluslararası düzeyde uzay ve teknoloji dünyasının önde gelen isimleri, bilim insanları, üniversite öğrencileri, kamu ve özel sektör temsilcileriyle basın mensupları katıldı.
Belgeselin gala gösterimi öncesi AKM’de Türkiye’nin uzay macerasını adım adım gözler önüne seren “Türkiye’nin İnsanlı İlk Uzay Misyonu” sergisinde Türkiye’nin uzay teknolojilerindeki gelişimini simgeleyen ve misyon yolculuğunun anısı olan ekipmanlar, fotoğraflar, etkileşimli alanlar ve videolar tüm detaylarıyla katılımcılarla buluşturuldu. Sergi büyük ilgi gördü.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, önce sergiyi gezdi sonra da orada basın açıklamasında bulundu.
Bakan Kacır, gala öncesi yaptığı basın açıklamasında, uzayda 13 bilimsel deneyin bu misyon kapsamında icra edilerek, Türk bilim dünyası için yeni bir sayfa açıldığını söyledi. Kacır, artık Türk gençlerinin ve çocuklarının hiçbir hayali kurmaktan vazgeçmeyecekleri bir dönemin başladığını ve TEKNOFEST kuşaklarının daha nice büyük işler başaracaklarını dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önderliğinde hem insanlı uzay misyonu hem de bundan sonra atacakları adımların güçlü şekilde gerçekleşmesi için canla başla gayret etmeye devam edeceklerini belirten Kacır, TUA ve Axiom Space firmasının yeni bir işbirliği yaptığını aktardı.
Hemen ardından gala programı başladı.
Bakan Kacır burada yaptığı konuşmada, 1 yıl önce bu saatlerde, ilk Türk astronot Alper Gezeravcı'nın çıkacağı uzay yolculuğu için geri sayım yaptıklarını hatırlattı.
Bakan Kacır, Alper Gezeravcı'nın gerçekleştirdiği insanlı ilk uzay bilim misyonunun, bu hikayede yepyeni bir sayfa açtığını vurgulayarak, Türk Milleti'nin, 7'den 70'e belki ilk kez bir bilimsel çalışmayı baştan sona büyük bir dikkatle takip ettiğini dile getirdi. O günlerde evlerde, okullarda, iş yerlerinde uzay bilim misyonunun konuşulduğuna işaret eden Kacır, şunları kaydetti: "Fırlatma aracının büyüklüğü, mikro yer çekimi ortamının koşulları sohbetlerimize konu oldu. Alper Gezeravcı, ufkun ötesine Türk Milleti'nin geleceğini, Türk gençlerinin hayallerini ve Türk çocuklarının umutlarını da taşıdı. Bilim insanlarımızın araştırmalarının sınırları da böylece gökyüzünü aştı. Bu yarışta biz de varız artık. Daha fazlasını yapmak için heyecanlıyız. Biliyoruz ki, bu misyonu takip eden, bu belgeseli izleyen Türk çocuklarının arasından çok daha fazlasını yapacak olanlar çıkacak. Türkiye uzay yarışında daha güçlü var olacak. Ay programımızı gerçekleştirecek, aya erişebilen ülkelerden biri olacağız. İnsanlı uzay programları için teknoloji geliştireceğiz. Kendi roketlerimizle fırlatmalar yaptığımız günler gelecek. O zaman biz, geriye dönüp baktığımızda her şeyin nasıl başladığını, nasıl yükseldiğini ve bu akşamki birlikteliğimizi tebessümle hatırlayacağız."
Alper Gezeravcı da Cumhuriyetin 100. yılında ilk defa adım attıkları uzayda, gençlerin uzayın derinliklerine taşınmasına vesile olan bir görevi icra ettiklerini söyledi. Türkiye'nin uzayda iş birlikleriyle mevcut kapasitesini çok daha üst noktalara taşıyacağını ve bunun devamını getireceğini vurgulayan Gezeravcı, bu noktaya erişmelerine imkan tanıyan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve Türk Milleti'ne teşekkür etti.
Burcu Camcıoğlu da bunun çok uzun bir yolun hikayesi olduğunu ve yaklaşık 2,5 yıldır astronotların her anlarını kayıt altına aldıklarını belirterek, "Umarım çok beğenirsiniz. İnanılmaz gurur verici bir misyona tanık olmak, onu anlatabilmek ve Türkiye'nin geleceğine arşivine böyle bir iş bırakabilmek çok gurur verici." değerlendirmesini yaptı.
" 2 sene çekim süreci, 4 ülke, 12 Şehir, 90 bin km, 280 saatlik görüntü, 1 yılı aşan kurgu”
100 dakikalık belgesel salondakiler tarafından soluksuz izlendi. Özellikle Alper Gezeravcı’nın Uluslararası Uzay İstasyonuna ulaştığı an ve sonrasında yaptığı konuşma salonda büyük alkış aldı.
Kapsamlı belgesel için iki senelik çekim sürecinde 15 kişilik belgesel ekibi, dört ülkedeki 12 şehirde 280 saatlik görüntü kaydetti. Uzayda geçirilen süre boyunca, Gezeravcı’nın çekimleri ile NASA ve AXIOM Space ekibinin sağladığı görüntüler kullanıldı. 20’den fazla röportaj gerçekleştirildi.
Bu belgeselin çekim sürecinde, dünya üzerinde yaklaşık 90 bin km ve uzayda ise 15 milyon km’den fazla yol kat edildi. Elemeler sonrası kalan 30 adaydan itibaren başlayan seçim sürecinden bu yana kameralar hep kayıttaydı.
Bu tarihi misyonda NASA, SpaceX, Axiom Space, Japonya ve Avrupa Uzay Ajansları ile çalışılarak uluslararası iş birlikleri hayata geçirildi. Bu iş birlikleri ve olağanüstü mesafeler, Türkiye’nin uzay yolculuğunun büyüklüğünü ve bilimsel hedeflere ulaşmak için gösterilen çabayı bir kez daha ortaya koyuyor.
Sergide, Metaforik Uzay Tüneli Dikkat Çekti
Türkiye’nin uzay macerasını adım adım gözler önüne seren “Türkiye’nin İnsanlı İlk Uzay Misyonu” sergisinde Türkiye’nin uzay teknolojilerindeki gelişimini simgeleyen ve misyon yolculuğunun anısı olan ekipmanlar, fotoğraflar, etkileşimli alanlar ve videolar tüm detaylarıyla katılımcılarla buluştu. Sergide; Türkiye için uzay çalışmalarının öneminin anlatıldığı bölüm, Türkiye’nin uzay çalışmalarındaki kronolojisi ve Milli Uzay Programının 10 temel hedefinin anlatıldığı metaforik uzay tüneli de yer aldı.
Bilimsel deneyler süreçleriyle birlikte anlatıldı
İlk Türk astronotumuz Alper Gezeravcı’nın ve ikinci astronotumuz Tuva Cihangir Atasever’in uzay yolculuğunda kullandıkları eşyalarının ve özgeçmişlerinin yer aldığı Türk Yıldızları köşesinde misyon süreçlerini anlatan içerikleri bulunuyor. Uzay misyonunda astronotlarımız tarafından yapılan deneyler hakkında bilgilendirme ve deney süreçlerinin anlatıldığı bir Bilim Misyonu bölümü de yer alıyor. 13’ü Alper Gezeravcı ve 7’si de Tuva Cihangir Atasever’in olmak üzere toplam 20 bilimsel deney, deneylerin amaçları, deney ekipmanları ve deney süreçleriyle birlikte anlatıldı.
Bilim ve Teknik dergisi fotokabini sergide yer aldı
İnsanlı İlk Uzay Misyonun tüm aşamalarında kaydedilen fotoğraflar da farklı aşamalarıyla sergilendi. Sergide, ayrıca uzay misyonu başlamadan önce Türkiye genelinde ilan edilen “Türkiye’nin İnsanlı İlk Uzay Yolculuğu” temalı resim ve “Sıradaki Astronot Ben Olmalıyım. O İş Bende!” konulu kompozisyon yarışmasında derece alan öğrencilerin eserlerinin sergilendiği bölüm de bulundu. Katılımcıların hatıra fotoğrafı çektirebilecekleri Bilim ve Teknik dergisi fotokabini ve Alper Gezeravcı’nın Uluslararası Uzay İstasyonunda bulunan, Dünya’nın ve diğer gök cisimlerinin izlenebildiği modül olan CUPOLA fotoğraf alanları da bulunuyor.
Türkiye’nin İnsanlı İlk Uzay Misyonu sergisi, İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nde 27 Ocak’a kadar ziyaretçilerine açık olacak.
Türk Astronot Bilim Misyonu Projesi Araştırma Grupları ODTÜ’de buluştu. Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’nın da bulunduğu Axiom 3 görev ekibi mürettebatı Michael Lopez-Alegria, Walter Villadei ve Marcus Wandt, uzay ve teknoloji meraklısı gençlerle deneyimlerini paylaştı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türk gençliğinin Milli Teknoloji Hamlesi’ni başarıya ulaştıracağını belirterek, “Türkiye’nin uzay bilimi ve teknolojilerinde iddia sahibi bir ülke olması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” dedi.
Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, Axiom-3 görevinde Uluslararası Uzay İstasyonu’nda dalgalanan Türk Bayrağı’nı Bakan Kacır’a takdim etti.
Etkinliğin kapanış konuşmasını TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal yaptı.
Hem Axiom 3 görev ekibi mürettebatı hem de deney sahibi bilim insanlarının bu etkinlikte bir araya geldiğini belirten Mandal, “Etkinliğimizi planlarken bu iki ekibin bir arada olmasını istedik. O yüzden özellikle araştırmacı, deney sahibi hocalarımızın bu yapmış oldukları çalışmaların çok daha geniş bir etki oluşturacağına yürekten inanıyoruz. Bu nedenle, bunların tümünü kayıt altında, YouTube üzerinden değişik zamanlarda izlenmek ve referanslandırılmak üzere kullanacağına eminiz,” dedi.
“Kazanılan deneyimlerin daha geniş kitlelere aktarılması için böyle bir etkinlik düzenledik ancak yılın sonuna doğru sonuçlar elde edildikçe bu bilgilerin ve deneyimlerin daha fazla kıymetleneceğine eminim.” diyen Mandal, yapılan çalışmaların hem bugünün ihtiyaçları hem de gelecek odaklı baktığımız zaman neleri yapabileceğimiz konusunda önemli bir noktada olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Mandal, “Bu çalışmalar bilimsel makaleler veya yayınlanacak olan raporlarla paylaşılacak. Ama bu çalışmaların devamı niteliğinde iki adımdan ilerleyebileceğini düşünüyorum. Birincisi, yani bu yapılan araştırma çalışmalarının devamı niteliğinde başlayabilecek olan projeler için özel bir süreç izleyebiliriz. Önerilere açığız. Özel bir çağrı niteliğinde bir süreç başlatabiliriz. Bu çalışmalardan doğacak yeni derin araştırma noktası da olabilir. Veya da uygulama noktasına geçen başlıklar da olabilir. Böyle bir çalışmayı, sizlerden elde edeceğimiz heyecan ve motivasyonla yapabileceğimize inanıyoruz.” diye konuştu.
“İkinci olarak da, bu bizim ilk uzay yolculuğumuz ama devamı mutlaka gelecek. Gelecekte bizim söz sahibi olma noktamız illa ki kendimizin gittiği noktalar değil. Ama kendi deneylerimizin gerçekleştirdiği ortamların sayısının artacağını öngörüyoruz. Uzay misyonundan bilim misyonuna doğru bir dönüşüm olacağını düşünüyoruz. Bunun için de biz hazırız. Bu anlamda açılacak çağrılara destek vermeye hazır olduğumuzu ifade etmek isterim.” diyen Mandal, “13 tane deneyin devamında bunlara bağlı gelişecek olan devam niteliğinde Hem bilimsel araştırma çalışmasının devamı veya da yenilik iken uygulama boyutundaki çalışmaların desteklenmesi, hem de bu amacın yönelik yeni başlatılacak olan çalışmaların da ilgili uzay ajansları veya platformlar üzerinden bu çalışmalarımızın ilgili, yani mikro yer çekimde olduğu ortamlarda yapılabilmesi için, arayışlar içinde olunması.” İfadelerini kullandı.
“Hem de bu oturumda oturan, hem de bizi dinleyen arkadaşlarım da açısından, Türkiye'nin uzay yolculuğunun sadece yapmış olduklarımızdan daha çok yapabileceklerimiz noktasında ve bunun da bir bilim misyonu noktasında, devamı noktasında bunları rahatlıkla yapabileceğimizi ve bunun içinde bir niyet beyanından daha çok bir taahhüt noktasına da değerlendirmesini isterim.” diye konuşan Mandal, “Ben tekrar dediğim gibi arkadaşlarımızı zaten bir takım geçen toplantıda benim anlayabildiğim veya benim yetkimde, yani benim zaten kurulumun yetkisinde olan istekleri vardı. Onları yerine getirmeye çalıştık. Yani bir takım bu işler veya projelerin araştırma kısmındaki olan eksikliklerin, finansal süreçleriyle ilgili, katkı verilmesiyle ilgili. Bundan sonra da yine sizlerin çalışmalarını yakından izlemeye, anlamaya, katkı vermeye ve en önemlisi devamını getirme noktasında aynı heyecan ve sorumluluk içinde olacağımızı ifade ediyorum.” vurgusu yaptı.
Gün boyu süren etkinlikte sabah oturumunda Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’nın da bulunduğu Axiom 3 görev ekibi mürettebatı Michael Lopez-Alegria, Walter Villadei ve Marcus Wandt, uzay ve teknoloji meraklısı gençlerle buluştu.
Öğleden sonra ise Bilim misyonu kapsamında Alper Gezeravcı’nın ISS’de gerçekleştirdiği deneylerin sahiplerin deneylere ilişkin önemli bilgiler paylaştı.
Deneylere ilişkin bilgiler:
1 - UYNA
Bilim Misyonun Adı:
Uzay İçin Yeni Nesil Alaşımlar
Deney Sorumlusu Kurum ve Proje Yöneticisi:
TÜBİTAK MAM - Ömür Can Odabaş
Deneyin Tanımı:
Yüksek Entropili yeni nesil uzay alaşımları. Yüksek sıcaklıklara dayanıklı, yüksek mukavemetli alaşımların üretilmesi çalışması, KIBO modülünde bulunan ELF kullanılarak gerçekleştirilecektir. Ergitme ve katılaşma prosesleri sırasında termofiziksel ve kristal büyümesi, gibi özellikler üzerinde yerçekimsiz ortam etkileri araştırılacaktır. Ülkemizin uzay, havacılık ve savunma sanayii için yeni nesil malzeme geliştirme kabiliyeti kazanmasında önemli katkısı olması hedeflenmektedir.
Kısa Bilgi Metni:
Geleneksel malzemelere göre yüksek sıcaklıklara ve fiziksel yüklere dayanıklılık gibi üstünlükleri ile öne çıkan yeni nesil – orta ve yüksek entropili alaşımların üretimi, uzay, havacılık ve savunma sanayii için ülkemiz adına edinilmesi önemli bir kabiliyet.
UYNA deneyi için TÜBİTAK MAM araştırmacılarının tasarladığı yeni nesil metal malzemeler, Japon Uzay Ajansı (JAXA) tarafından çeşitli testlerden geçirilerek uzay koşullarındaki testlere elverişli oldukları onaylandı.
Uluslararası Uzay İstasyonu’nun KIBO modülünde yer alan elektrostatik levitasyon fırınında (ELF) gerçekleşecek olan UYNA deneyinde, ilk defa yeni nesil metal malzemelerin mikro yer çekimli ortamda ergitme ve katılaşma sürecinde termodinamik ve fiziksel özellikleri araştırılacak.
Araştırma sonucunda, literatüre önemli katkı verilmesinin yanında ülkemizin uzay, havacılık ve savunma sanayii için yeni nesil malzeme geliştirme kabiliyetinin artırılması hedefleniyor.
2 - gMETAL
Bilim Misyonun Adı:
Katı Fazdaki Parçacıkların Bir Akışkan İçindeki Dinamiğine Yerçekimsiz Ortam Etkisi
Deney Sorumlusu Kurum ve Proje Yöneticisi:
TÜBİTAK MAM - Prof. Dr. İskender Gökalp / Prof.Dr.Ahmet Yozgatlıgil
Deneyin Tanımı:
Kimyasal tepkimesiz koşullarda, katı parçacıklar ile akışkan ortamı arasında homojen bir karışımın oluşturulmasına yerçekiminin etkisi araştırılacaktır. Böylece uzay araçlarının itki sistemlerinin daha verimli hale getirilmesi sağlanacaktır.
Kısa Bilgi Metni:
gMETAL deneyi ile, kimyasal tepkimesiz koşullarda, katı parçacıklar ile akışkan ortamı arasında homojen bir karışımın oluşturulmasına yerçekiminin etkisi araştırılacak. Böylece itki üretiminde metal parçacıkları kullanacak uzay aracı motorlarının daha verimli hake getirilmesine yönelik bir ön çalışma yapılmış olacak.
Deney sonuçlarının, uluslararası bir proje olan Mars misyonlarına katkı verebilecek nitelikte olduğu, Mars gezegeni üzerinde güneş enerjisine ilave bir enerji kaynağı yaratarak, uzayın ekonomik gelişimini tetikleyecek etkileri olacağı öngörülüyor.
Ayrıca, yapılan araştırma yeryüzünde sürdürülebilir enerji kaynakları arayışına da katkı verecek. Yanma süreçleri sera gazı üretmeyen ve küresel ısınmaya yol açmayan metal parçacıklarının döngüsel ekonomiye uygun bir şekilde enerjiye dönüştürülmesinin optimize edilmesini sağlayarak, insanlığa fosil enerji kaynaklarından kurtulabilmek için, hidrojenin yanında, ikinci bir alternatif sunacak.
3 - UzMAn
Bilim Misyonunun Adı:
Uzay Görevleri için Mikroalgal Yaşam Destek Üniteleri
Deney Sorumlusu Kurum ve Proje Yöneticisi:
Boğaziçi Üniversitesi - Dr. Öğr. Üyesi Berat Haznedaroğlu
Deneyin Tanımı:
Dünyada zorlu koşullara adapte olan mikroalg türlerinin yerçekimsiz koşullar altında büyüme ve dayanıklılık testlerinin gerçekleştirilmesi, metabolik değişikliklerinin incelenmesi, CO2 yakalama performanslarının ve O2 üretim kabiliyetlerinin belirlenmesi için Bilim Misyonu ortağı TÜBİTAK MAM ile birlikte yaşam destek sistemi geliştirilmesi hedeflenmektedir.
Kısa Bilgi Metni:
Misyonun temel amacı, mikroalglerin uzay koşullarında nasıl büyüdüğünü ve hayatta kalabildiğini anlamak. Mikroalgler, su içinde yaşayan küçük bitkilerdir ve fotosentez yaparak karbondioksiti oksijene çevirebilirler. Bu özellikleri, uzay istasyonunda yaşam destek sistemleri için çok önemli.
Bu deneyde, Dünya'daki zorlu ortamlarda yaşayabilen mikroalgler, özellikle Antarktika'dan toplanan türler, Uluslararası Uzay İstasyonu'nda test edilecek. Araştırmacılar, bu alglerin uzaydaki sıfır yerçekimi koşullarında nasıl büyüdüğünü, karbondioksiti nasıl oksijene dönüştürdüğünü ve hayatta kalabildiğini inceleyecekler.
Uzay istasyonundan Dünya'ya dönen mikroalg örnekleri, RNA dizileme adı verilen bir teknikle incelenecek. Bu inceleme, mikroalglerin metabolizmalarının uzay koşullarında nasıl değiştiğini göstererek bilim dünyası için yeni bilgiler sunacak.
Kısacası, bu misyon, uzayda yaşam destek sistemlerini geliştirmek için mikroalgleri kullanma potansiyelini araştırıyor ve bu alglerin uzaydaki koşullara nasıl tepki verdiğini anlamayı hedefliyor.
4 - EXTREMOPHYTE
Bilim Misyonun Adı:
Ekstrem Halofit olan Schrenkiella Parvula’nın Tuz Stresine Verdiği Yanıtların Uzay Ortamında Araştırılması
Deney Sorumlusu Kurum ve Proje Yöneticisi:
Ege Üniversitesi - Prof. Dr. İsmail Türkan
Deneyin Tanımı:
Uzayda ve yeryüzünde yetiştirilen ve de tuz stresine maruz bırakılan A. thaliana ve S. parvula bitkilerinde yeni nesil dizileme ile (RNA-seq) transkriptomun ortaya konulması ve mikro yerçekiminde glikofitik ve halofitik bitkilerin tuz stresine verdikleri bazı fizyolojik ve moleküler yanıtların karşılaştırması hedeflenmektedir.
Kısa Bilgi Metni:
Extremophyte deneyi ile, Türkiye’ye özel bir bitki olan, Tuz Gölü’nde yetişen ve zor koşullara dayanıklı olmasıyla bilinen bir bitki (S. Parvula) ilk defa Uluslararası Uzay İstasyonu’nda yetiştirilecek.
Araştırmacılar tarafından, bu bitkilerin yeni nesil dizileme (RNA-seq) ile transkriptomu ortaya konulacak ve gen ifadelerinde mikro yerçekimi ve uzay ortamının yarattığı etkiler nedeniyle oluşacak değişiklikler ve bu değişikliklerin etkileri incelenecek.
Uzay’daki mikrogravite ortamı ve uzay yolculuğunun kendisi dünyada yaşayan canlılar için çok büyük bir stres oluşturuyor.
Uzayda bitkilerin yetiştirilmesi hem yolculuk süresince hem de kurulması planlanan Ay ve Mars üslerinde yiyecek gereksinimini sağlaması, oksijen üretmeleri nedeni ile önemlidirler. Ayrıca uzayda insan kaynaklı atık suyun yeniden kullanılabilmesi için de bitkilere gereksinim vardır. Bu nedenle bitkilerin uzay koşullarında yetiştirilmesi ve verimin optimize edilmesi uzaydaki yaşam destek sistemleri için yaşamsal bir önem taşımaktadır.
Uzay koşullarında ekstrem şartlara uyum sağlayabilecek bitkilerin yetiştirilmesi pek çok açıdan avantajlı olacaktır. Ancak bugüne kadar ekstremofit bitkilerin yeryüzündeki strese uyum özelliklerini uzay ortamında devam ettirip ettiremediği daha önce araştırılmamıştır.
Bu nedenle EXTREMOPHYTE deneyi bitki bilimi literatürüne bu yönüyle katkı verecektir. Önümüzdeki yıllarda uzay ortamında bitkisel üretimin yönlendirilmesi için temel bilgi girişi sağlayacaktır. Bunun yanında ayrıca ülkemizden araştırmacıların uzay biyolojisi ve uzayda bilimsel deney tasarlama, gerçekleştirme konularında deneyim kazanacaklardır.
5 - METABOLOM
Bilim Misyonun Adı:
Uzay Görevlerinde Bulunan Astronotların Metabolom/Transkriptomlarındaki Değişimlerin Analizi ve Ulusal Omik Veri Setlerinin Oluşturulması
Deney Sorumlusu Kurum ve Proje Yöneticisi:
Ankara Üniversitesi - Prof. Dr. Emel Emregül
Deneyin Tanımı:
Uzay uçuşu, insanların yaşayabileceği en zorlu fiziksel koşullardan biridir. Astronotlar uzay görevleri sırasında düşük yerçekimi, uzay radyasyonu, değişen fiziksel aktivite, beslenme sorunları, uykusuzluk, yüksek g ve hiperoksi gibi çevresel streslere maruz kalmaktadır.
Araştırmamız, uzay koşullarının insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Ayrıca bu olumsuz etkilerin azaltılmasına yönelik olarak, uzay görevine katılan astronotumuzun, uzay ortamı koşullarının etkisiyle gen ekspresyonlarında ve metabolizmalarında gerçekleşen fizyolojik ve biyokimyasal değişimlerin incelenmesi hedeflenmektedir. Bu çalışma ile, vücuttaki sistem çapındaki değişikliklerin astronotlarımızın sağlığına yönelik olası risk faktörlerinin anlaşılmasında yeni bilgiler sağlanması, ülkemizdeki uzay araştırmalarında yerçekimi fizyolojisi, havacılık ve uzay tıbbı gibi konularda çalışacak olan uzmanlara daha fazla araştırma yapmak için faydalı veriler edinilmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca Dünya’daki var olan hastalıklar için yeni tedaviler ve önleyici tedbirlerin geliştirilmesinde faydalı olabileceği düşünülmektedir.
Kısa Bilgi Metni:
Uzay görevleri, insan vücudunun maruz kalacağı en zorlu fiziksel koşullardan biridir. Astronotlar uzay görevleri boyunca birçok çevresel strese maruz kalmaktadır. Fırlatma sırasında maruz kalınan yüksek merkezkaç kuvveti (g-kuvveti), düşük yerçekimi, uzay radyasyonu, yüksek veya düşük oksijen miktarı, uyku düzensizliği, beslenme sorunları ve değişen fiziksel aktivite zorlu fiziksel koşulların başlıcalarıdır.
METABOLOM bilim misyonu kapsamında, astronotlardan toplanacak olan kan, idrar ve tükürük örnekleri üzerinde yapılacak olan moleküler düzeydeki detaylı analizler (metabolomik ve transkriptomik) ile uzay koşullarının insan sağlığı üzerindeki etkilerinin ortaya çıkarılması hedeflenmektedir. Toplanan biyolojik numunelerde, uzay koşulları etkisiyle değişen tüm metabolizma ürünleri ve bunlarla ilişkili gen ifadelerinin değişimleri bütünüyle araştırılacaktır.
Bu araştırmadan elde edilecek veriler aracılığıyla astronotların sağlığına yönelik olası risk faktörlerinin anlaşılmasında yeni bilgiler sağlanması amaçlanmıştır. Ayrıca ülkemizde yerçekimi fizyolojisi, havacılık ve uzay tıbbı alanında gelecek yıllarda yapılacak olan çalışmalar için uzmanların faydalanması amacıyla bir moleküler veri bankası oluşturulmasına yönelik ilk adım atılacaktır.
Araştırmanın sonuçlarının Dünyada var olan hastalıklar için, yeni tedaviler ve önleyici tedbirlerin geliştirilmesinde faydalı olabilecek potansiyele sahip olduğu düşünülmektedir.
6 - MİYELOİD
Bilim Misyonun Adı:
Uzay Misyonuna Katılan Bireylerde Radyasyona Maruz Kalmanın Kanser İçin Öncül Lezyonlar Olan Periferik Kandaki Miyeloid-Kökenli Baskılayıcı Hücrelere Etkisinin İncelenmesi
Deney Sorumlusu Kurum ve Proje Yöneticisi:
Hacettepe Üniversitesi, Prof. Dr. Güneş Esendağlı
Deneyin Tanımı:
Miyeloid kökenli baskılayıcı hücreler (MKBH) kanser gibi kronik inflamasyon süreçlerinde yüksek düzeyde üretilerek immün baskılama yapan, kanser progresyonunu ve metastazı destekleyen, heterojen immatür miyeloid hücre popülasyonudur. Bu çalışma ile, uzay misyonu katılımcılarının maruz kalacağı yolculuk ve uzay koşulları, kozmik radyasyon hasarının immünolojik olarak MKBH hücreleri düzeyinde ölçülmesi ve değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Kısa Bilgi Metni:
MIYELOID Deneyi kapsamında,ultraviyole ışınları, galaktik kozmik radyasyon, yer çekimi değişiklikleri, solunan hava ve ortam, yolculuk ve uzayda kalış boyunca maruz kalınan tüm zorlu faktörlerin astronotlarımızın bağışıklık sistemini ve kan yapımı sürecini nasıl etkilediği belirlenecektir.
Bağışıklık sistemindeki değişiklikler miyeloid tipteki kan hücreleri özelinde araştırılacak, bu hücrelerin özellikleri ve fonksiyonlarındaki değişimler uçuş öncesi ve dönüşte karşılaştırılacak ve uzay yolculuklarının kanser dahil bağışıklık sistemini ilgilendiren pek çok hastalık üzerine olabilecek etkisi hakkında çıkarımlar dünya bilim literatürüne ilk kez kazandırılacaktır. Bu sayede uzay yolculuklarının bağışıklık sistemi üzerine olabilecek olumsuz etkilerini gidermek üzere önlemler alınması da mümkün olabilecektir.
7 - MESSAGE
Bilim Misyonun Adı:
Microgravity Associated Genetics Science Mission/Mi̇kroyerçeki̇mi İli̇şki̇li̇ Genetik Bi̇lim Misyonu
Deney Sorumlusu Kurum ve Proje Yöneticisi:
Üsküdar Üniversitesi, Dr. Öğr. Üyesi Cihan Taştan
Deneyin Tanımı:
Yerçekimsiz ortamdan etkilenen henüz işlevi keşfedilememiş genlerin tespit edilmesi ve uzay görevlerinde, bağışıklık hücrelerinden hangilerinin yer çekimi tarafından direkt olarak etkileneceğinin, CRISPR gen mühendisliği yöntemleri ile belirlenmesi hedeflenmektedir.
Kısa Bilgi Metni:
"MESSAGE Bilim Misyonu," Türk astronotumuzun mikro yer çekimi altındaki bağışıklık sistemi tepkilerini inceleyerek uzayda yaşamın sağlık üzerindeki etkilerini aydınlatmayı amaçlıyor.
Araştırma, astronotumuzun 14 günlük uzay görevi boyunca mikro yer çekimi koşullarında bağışıklık hücrelerinin nasıl davrandığını, 25.000 genin yer çekimsiz ortamda nasıl etkilendiğini anlamak için tasarlandı. Bu deney, uzayda yaşamın temel sağlık boyutlarına ilişkin kritik anlayışları derinleştirerek gelecekteki uzay misyonlarının insan sağlığı üzerindeki etkilerini daha iyi anlamamıza katkıda bulunacak.
Uzun uzay seyahatleri ve Mars-Ay kolonileşme planları, astronotların sağlıklı kalabilmesi açısından bağışıklık sistemlerinin nasıl tepki verdiğini anlamamızı zorunlu kılıyor. Bu noktada, MESSAGE Bilim Misyonu, mikro yer çekimi altında astronot bağışıklık sistemlerinin tepkilerini çözümlemek ve uzun vadeli uzay görevlerinin sağlık üzerindeki etkilerini anlamak için önemli bir adım atıyor. Astronotların bağışıklık sistemi, mikro yer çekimi koşullarında nasıl değişiklik gösteriyor, uzayda geçirilen süre arttıkça nasıl adapte oluyor, bu sorulara cevap vererek astronot sağlığını korumak ve uzayda kolonileşmeye yönelik planları güçlendirmek hedefleniyor. MESSAGE Bilim Misyonu, bu kritik konuda aydınlatıcı veriler sunarak uzun vadeli uzay seyahatlerinin ve kolonileşme hedeflerinin daha güvenli ve sürdürülebilir olmasına katkıda bulunmayı amaçlıyor.
8 - ALGALSPACE
Bilim Misyonun Adı:
Uzay Koşullarında Antarktika ve Ilıman Mikroalg Yetiştiriciliğinin Karşılaştırmalı Bir Çalışması
Deney Sorumlusu Kurum ve Proje Yöneticisi:
Yıldız Teknik Üniversitesi – Prof. Dr. Didem Özçimen
Deneyin Tanımı:
Uzayda, Antarktik ve ılıman bölge mikroalglerinin büyüme verileri karşılaştırılarak, literatürde ilk kez kutup alglerinin uzayda kullanımına yönelik bir çalışma gerçekleştirilecektir. Uzayda algler: CO2'den O2 rejenerasyonu, Ek gıda temini, Su iyileştirme, Yaşam destek alanlarında kullanılmak amaçlarıyla araştırılacaktır.
Kısa Bilgi Metni:
ALGALSPACE deneyi ile ülkemiz kaynaklarıyla düzenlenen kutup bilim seferleri kapsamında temin edilen ekstremofilik mikroalgler ile ılıman koşullarda yetişen mikroalglerin uzay ortamında karşılaştırmalı üretimi gerçekleştirilecektir.
Uzayda ekstremofilik mikroalgler ile yapılan herhangi bir çalışma bulunmamaktadır.
Önerilen proje ile Türkiye’nin Antarktika bölgesindeki istasyonundan toplanan mikroalglerin üretimi ilk kez uzayda denenecek, ılıman koşullara elverişli mikroalgler ile karşılaştırılacak ve çeşitli analizler gerçekleştirilecektir.
Gelecekte hem uzay görevlerinde hem de uzay yaşamında alglerin yenilenebilir ve sürdürülebilir bir üretiminin gerçekleştirilmesi ve kullanım potansiyelinin belirlenmesi, özellikle gıda, sağlık ve çevre açısından insanlığa fayda sağlayacaktır. Alglerden üretilecek katma değeri yüksek ürünler de ekonomik ve biyo-ekonomik kalkınma için kritik bir öneme sahiptir.
9 - CRISPR – GEM
Bilim Misyonun Adı:
Mikro Yerçekimi Altında Bitkilerde CRISPR Gen Düzenleme Verimliliğinin Araştırılması
Deney Sorumlusu Kurum ve Proje Yöneticisi:
Yıldız Teknik Üniversitesi – Tuğçe Celayir
Deneyin Tanımı:
İnsanlığın uzaydaki geleceği için aşılması gereken en büyük engellerden bir tanesi olan, uzun süreli uzay görevlerinde sürdürülebilir bir sistemin sağlanamaması sorununu çözmek amacıyla tasarlanan biyorejeneratif yaşam destek sistemlerinin iskeleti olan bitkilerin, uzay görevi sırasında meydana gelen biyolojik ve biyolojik olmayan stresler karşısındaki savunma mekanizmalarının anlaşılması ve geliştirilmesine yönelik olarak, moleküler biyolojinin modern gen düzenleme tekniklerinden bir tanesi olan CRISPR tekniğinin mikro yerçekimi ortamda bitkiler üzerindeki etkinliğinin araştırılmasını amaçlamaktadır.
Kısa Bilgi Metni:
İnsanlık için Mars'a gitme ve uzay görevlerini sürdürme hedefinde, bitkilerin önemi büyüktür. Besin ve oksijen sağlayarak, uzayda bitkilerin daha sağlıklı ve verimli yetiştirilmesi ise kritik bir araştırma alanıdır. Uzayda daha sağlıklı ve verimli bitkiler yetiştirmek, Türkiye'nin ilk uzay deneylerinden biri olan CRISPR-GEM projesinin hedefidir.
Bu proje, genetik mühendislik yöntemlerinden bir devrim olan Crispr tekniğini kullanarak bitkilerin sağlığını ve verimini artırmayı amaçlıyor. Bütün canlılar gen adı verilen, nesilden nesile aktarılan ve yaşamsal faaliyetlerini sürdürmeleri için kilit rol oynayan kod benzeri yapılara sahiptirler. CRISPR, genler üzerinde değişiklik yapma imkânı tanıyan bir tekniktir. Projede, bitkilerde uzay ve Dünya koşullarında genetik değişiklikler test edilerek, CRISPR tekniğinin uzayda ne kadar etkili olduğu ilk defa araştırılacak. Elde edilen sonuçlar, uzayda yetiştirilecek bitkilerin daha sağlıklı ve verimli olmasına yönelik önemli bilgiler sunacak, böylece insanlığın uzay keşiflerine önemli bir katkı sağlanacaktır.
Fırlatma öncesi gerçekleştirilen yoğun bilimsel çalışmalar sonucunda, astronot Alper Gezeravcı tarafından uzay görevi sırasında uygulanmak üzere deney düzeneği kurulmuş ve gerekli biyolojik materyaller hazırlanmıştır. Projenin en kritik aşamaları tamamlanmış olup, kontrollü testler ve analizlerle uzay görevi öncesi doğrulamaları gerçekleştirilmiştir. Uluslararası Uzay İstasyonu üzerinde şuan deneylerimizin yerçekimsiz ortamda uygulanacak kritik kısımları Alper Gezeravcı tarafından icra edilmektedir.
10 - PRANET
Bilim Misyonun Adı:
Propolisin Anti bakteriyel Etkisi (PRANET)
Deney Sorumlusu Kurum ve Proje Yöneticisi:
Muş Bilim ve Sanat Merkezi - Birsen Geçer
Deneyin Tanımı:
Propolis, çeşitli rahatsızlıkların tedavisinde yaygın olarak kullanılan, haricen kullanılmasında da herhangi bir yan etki bulunmayan bir maddedir. Bilim misyonu ile, propolis maddesinin mikro yerçekimi ortamındaki bakteriler üzerindeki etkisi araştırılacaktır. Kontrol ve deney grupları oluşturularak propolisin anti bakteriyel etkisi test edilecek, sonuçların yer çekimli ortam ile benzer sonuçlar verip vermeyeceği karşılaştırılacaktır.
Kısa Bilgi Metni:
Propolis; bal arıları tarafından çeşitli bitkilerin yaprak, gövde ve tomurcuklarından toplanan, balmumu ve reçine içeren bir maddedir. Arılar bu maddeyi kovan içi sterilizasyonu ve kovanın yalıtımında kullanmaktadır.
PRANET deneyi ile, çeşitli rahatsızlıkların tedavisinde yaygın olarak kullanılan, haricen kullanılmasında da herhangi bir yan etki bulunmayan, antibakteriyel özelliği birçok bilimsel çalışma ile ortaya konulmuş propolis maddesinin mikro yerçekimi ortamındaki bakteriler üzerindeki etkisinin araştırılması amaçlanmaktadır.
Propolisin mikro yerçekimi şartlarında da bakteriler üzerinde etkili olduğunun gösterilmesi halinde, uzay ortamında kullanılabilecek, alternatif doğal bir antibakteriyel seçenek olduğu ortaya konulmuş olacaktır. Uzay ortamından alınan bakteri örneklerinin incelenmesi sonucunda uzay istasyonundaki bakteri florasına dair bilgiler elde edilecektir. Bu bilgiler kullanılarak mevcut mikroorganizmalar hakkında analizler yapılabilecektir.
11 - VOKALKORD
Bilim Misyonun Adı:
Uzay’da Yaşamaya Karşı Oluşan Hayati Tepkimelerin Vokal Kord Kaynaklı Değişimler İle Tespiti Ve Düşük Yerçekimsizliğin Sebep Olduğu Rahatsızlıkların Ses Frekansları İle Tanımlanması
Deney Sorumlusu Kurum ve Proje Yöneticisi:
Haliç Üniversitesi - Prof. Dr. Gökhan AYDEMİR
Deneyin Tanımı:
Solunum sistemi fizyolojisi içerisinde yapay zeka desteği ile Seste meydana gelen frekans değişiminden rahatsızlıkların tespit edilmesi ve yerçekimsiz ortamın etkilerinin insan sesi üzerine etkilerinin araştırılması hedeflenmektedir.
12 - OKSİJEN SATURASYONU
Bilim Misyonun Adı:
Solunum Sistemi Fizyolojisi İçerisinde Yapay Zeka Desteği İle Verilen Havanın Oksijen Seviyesini Hesaplayarak Düşük Yer Çekiminin Sebep Olduğu Rahatsızlıkların Tanımlanması
Deney Sorumlusu Kurum ve Proje Yöneticisi:
Nişantaşı Üniversitesi-Oğuzhan Aydemir
Deneyin Tanımı:
Hastalıkların tedavisinde erken teşhisin önemi hayatidir. Yapay zeka desteği ile verilen havanın oksijen seviyesini hesaplayarak düşük yer çekiminin sebep olduğu farklılıklar ve rahatsızlıkların tanımlanması hedeflenmektedir.
13 - MİYOKA
Bilim Misyonun Adı:
Mikro Yerçekimi Ortamında Kurşunsuz Lehimleme Araştırması
Deney Sorumlusu Kurum ve Proje Yöneticisi:
TÜBİTAK UZAY - Hakan Asan
Deneyin Tanımı:
Mikro yerçekimi ortamında gerçekleştirilecek kurşunsuz lehimleme deneyi ile ilk Türk Uzay yolcusu UUİ’de elektronik kart üzerine kurşunsuz bileşen montajı gerçekleştirecektir. Uzay görevi sonrası dünyaya getirilecek elektronik kartlar TUBİTAK UZAY tarafından ayrıntılı incelemeye tabii tutularak mikro yerçekiminin kurşunsuz lehimleme sürecine etkileri bilim dünyasının kullanımına sunulmak üzere raporlanacaktır.
Kısa Bilgi Metni:
TÜBİTAK UZAY, kuruluşundan bu yana kendisini Türk uzay endüstrisinin gelişimine adamıştır ve bilim misyonu programı, bu önemli rolü sürdürmesinde kilit bir rol oynamaktadır. Mikro yerçekimi ortamında gerçekleştirilecek kurşunsuz lehimleme deneyi ile ilk Türk Uzay yolcusu UUİ’de elektronik kart üzerine kurşunsuz bileşen montajı gerçekleştirecektir. Uzay görevi sonrası dünyaya getirilecek elektronik kartlar TUBİTAK UZAY tarafından ayrıntılı incelemeye tabii tutularak mikro yerçekiminin kurşunsuz lehimleme sürecine etkileri bilim dünyasının kullanımına sunulmak üzere raporlanacaktır.
MIYOKA deneyi ile birlikte;
* Yeni uzay yaklaşımına dair uygulamalar gerçekleştirilecektir,
* Uzay ve savunma sanayine kurşunsuz lehimleme konusunda kritik bilgiler sağlanacaktır.
* Saf kalay üzerinde kalay saçaklanması araştırması gerçekleştirilecektir,
* Mikroyerçekimi ortamında üretim süreçlerine tarihçe kazandırılacaktır.
Son olarak MIYOKA deneyinden elde edilecek kazançlar, alçak dünya yörüngesinde (örneğin: Ay, Mars) gelecekteki uzun süreli insanlı keşif görevleri için gerekli olan elektronik yeniden işleme, onarım ve modifikasyon yeteneklerini geliştirmemize olanak tanıyacaktır.
Türkiye'nin ikinci astronotu Tuva Cihangir Atasever'in de içinde yer aldığı Virgin Galactic'e ait "VSS Unity" yörünge altı aracını taşıyan uçak, ABD yerel saatiyle 08.30'da (TSİ 17.30) New Mexico'daki Spaceport tesisinden havalandı. Atasever'in de üyesi olduğu "Galactic 07" ekibi, aileleriyle vedalaşmaları sonrası alkışlar eşliğinde "VSS Unity" yörünge altı aracına doğru hareket etti.
Türkiye'nin ikinci astronotu Atasever'i uğurlayanlar arasında Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Ahmet Yozgatlıgil de yer aldı. "VSS Unity" yörünge altı aracını taşıyan Virgin Galactic'e ait uçak, ABD yerel saatiyle 08.30'da (TSİ 17.30) yolculuğuna başladı. Atasever'in araştırmacı astronot olarak bulunduğu ekipte, ABD'den iki, İtalya'dan da bir özel astronot yer aldı. Araç TSİ 18.40’ta ise iniş yaptı.
Yaklaşık 1 saat 10 dakika süren uçuşta, "VSS Unity" yörünge altı aracının taşıyıcı uçak aracılığıyla yaklaşık 45 bin fitlik yüksekliğe erişerek, ardından hibrit yakıtlı roket motorunu ateşleyerek yaklaşık 90 kilometre irtifaya ulaştı
Atasever, yaklaşık 3 dakikalık serbest düşme fazında, mikro yer çekimi ortamında 7 bilimsel deneyi gerçekleştirdi.
“Bütün objektiflerimizi yerine getirdik”
Astronot Tuva Cihangir Atasever uçuşunun hemen ardından yaptığı açıklamada "Uçuşumuz oldukça başarılı geçti. Bilimsel deneyler perspektifinden baktığımızda bütün objektiflerimizi yerine getirdik diyebilirim" ifadelerini kullandı.
"Filistin halkının yaşadığı eziyet, dünyamızın güzelliğinin hak etmediği bir durum. Bunları sembolize etmek adına kefiyeyi yanımda taşıdım" diyen Atasever, “Cumhurbaşkanımız 19 Mayıs'ta bana saat hediye etmişti. Uzay yolculuğumda operasyonlarda kullandığıma ek olarak onun hediyesi de vardı" diye konuştu.
TÜBİTAK Fen Lisesi’nde Özel Yayın Heyecanı
Yörünge Altı Araştırma Uçuşu ile eş zamanlı olarak TÜBİTAK Gebze Yerleşkesindeki TÜBİTAK Fen Lisesi’nde Özel Bir Yayın gerçekleştirildi. Türk Astronot ve Bilim Misyonu (TABM) kapsamında planlanan Yörünge Altı Uçuşu’nun özel yayınına Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, TUA Başkanı Yusuf Kıraç, Türkiye’nin ilk Astronotu Alper Gezeravcı, TÜBİTAK UZAY yetkilileri Dr. Sadık Murat Yüksel ve Can Bayraktar katıldı.
Özel yayın ve ikinci uzay yolculuğu heyecanı Kocaeli, Aksaray, Ankara, Bursa, Erzurum, Gaziantep, İstanbul, Kayseri, Konya ve Samsun’da bulunan bilim merkezlerinden de canlı olarak takip edildi.
"Tuva Cihangir Atasever’de 7 bilimsel deneyle bu sürece katkı vermiş olacak"
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır burada yaptığı değerlendirmede Türkiye’nin ikinci astronotu Tuva Cihangir Atasever’in uzayda 7 bilimsel deney yapacağını açıklayarak, "Nice misyonu hep birlikte izleyeceğiz, gerçekleştireceğiz. Bir sayfa açıldı. Alper Gezeravcı 13 bilimsel deney gerçekleştirmişti. Tuva Cihangir Atasever de 7 bilimsel deneyle katkı sağlayacak. Bunların bazıları Gezeravcı’nın gerçekleştirdiği bilimsel deneylerin devamı niteliğinde. İnsan biyolojisinde ve fizyolojisinde uzay koşullarını oluşturduğu mikro yerçekimi koşullarının oluşturduğu etkileri inceleyen, takip eden hem hücre örnekleriyle hem kan örnekleriyle bu değişimin takip edilmesine yönelik birtakım çalışmalar var. Halihazırda hastanelerde yaygın olarak kullanılan radyasyon dozimetresinin uzayda kullanılmasını sağlayacak bir bilimsel araştırma projesi var. Yine Harvard Üniversitesi ile Sağlık Bilimleri Üniversitemizin gerçekleştirmiş olduğu ve uzay koşullarının beyindeki kan dolaşımı ve aynı zamanda omurilik sıvısı üzerindeki etkilerinin incelendiği bir deney var. Çok zengin bir deney setiyle, kafasında bir düzenek, kolunda ve vücudunu çeşitli yerlerinde farklı düzeneklerle yaklaşık 3 dakika sürmesi öngörülen yerçekimi ortamında çok aktif olacak Tuva Cihangir Atasever. Başarıyla bu deneyleri gerçekleştirecek. Hem bilimsel çalışmalarımıza yeni bir ivme kazandırmış hem de aslında Türk gençliği için ilham kaynağı olacak" diye konuştu.
Bakan Kacır, Türkiye'nin uydu sistemlerini geliştiren bir ülke olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
"Uzay dediğimizde dev bir ekonomiden bahsediyoruz. Yıllık 600 milyar dolara erişmiş bir yatırım yapılıyor uzay araştırmalarına. Bu her yıl büyük bir hızla artıyor. 10 yıl içerisinde bu rakamın 1.5 trilyon dolara gelmesi öngörülüyor. Uydular bunun önemli bir parçası. Türkiye uydu sistemlerini geliştiren bir ülke. Kendi imkanlarıyla üretebilen bir ülke. Muhteşem bir alt yapımız var. Uydu sistemleri test ve entegrasyon merkezi, tüm uydu geliştirme faaliyetlerini uzayın tümüyle simüle edilebildiği bir alt yapıda kendi imkanlarımızla gerçekleştirebiliyoruz. Tüm testleri kendi imkanlarımızla gerçekleştirme imkanına sahibiz. Bu sayede İMECE’yi yerli ve milli olarak ürettik. Bu sayede TÜRKSAT 6A’yı yerli ve milli olarak geliştirdik, yolcu ettik. 8- 14 Temmuz haftasında uzaya göndermek için sabırsızlıkla bekliyoruz.”
“Ülkemiz için TÜBİTAK'ı, dünya için de Türkiye'yi izlemeye devam edin”
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Türkiye'nin ikinci astronotu Tuva Cihangir Atasever'in uçuşuna yönelik hazırlanan program kapsamında yaptığı değerlendirmede, “Türkiye'nin uzay yolculuğu demek oluşabilecek tüm teknolojilerde söz sahibi olmak demek. O yüzden ben ülkemiz için heyecanlıyım. Ülkemiz için TÜBİTAK'ı, dünya için de Türkiye'yi izlemeye devam edin." dedi.
İMECE uydusundan Alper Gezeravcı’nın insanlı ilk uzay misyonunu gerçekleştirmesine kadar geçen yıldan itibaren uzay alanında hep ilkleri yaşadıklarını dile getiren Mandal, TÜRKSAT 6A’yı uzaya fırlatmak üzere 4 Haziran’da ABD’ye yolladıklarını da hatırlattı. Mandal, şimdi ise Atasever’in yine ilklerden olan yörünge altı araştırma uçuşunu gerçekleştirmek üzere uzaya gittiğine dikkati çekti.
Bu heyecanının ekstra güzel tarafının da bu etkinliğin TÜBİTAK Fen Lisesi’nde Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın da katılımıyla gerçekleşmesi olduğunu vurgulayarak, bunların hiçbirinin tesadüf olduğuna inanmadığını söyledi. Mandal, nasıl ki Gezeravcı uzayda 13 deneyi gerçekleştirdiyse, Atasever’in de 7 deneyi hayata geçirdiğini ve bunların devamının geleceğini dile getirdi.
Bütün bu çalışmaların Türkiye'nin uzay bilim misyonunu oluşturduğunun altını çizen Mandal, "Tuva arkadaşımız bir araştırma astronotu olarak aynı Alper bey gibi tüm eğitimleri almıştı. Ülkemizin bu konudaki gündemine getirdiği boyut, 'uzayda biz de varız” dediği uzay yolculuğudur. Hem Alper Bey hem de Tuva Cihangir Bey uzay uçuşlarını bir bilim misyonu ve bir araştırma misyonu olarak gerçekleştirdiler. Bunlar tesadüfi değil. Bunun devamında da 8 Temmuz'da TÜRKSAT 6A’yı fırlatacağız. 2026'da Ay'a sert iniş yaparak Ay Misyonu'muzu gerçekleştireceğiz. Takip eden görevimiz ise aya yumuşak iniş dediğimiz misyonumuzda ay yüzeyinde kendi aygezer aracımızla bilimsel araştırma çalışmalarımızı gerçekleştireceğiz. İMECE'yi 700 kilometreye gönderdik. TÜRKSAT 6A'yı da 36 bin 500 kilometreye göndereceğiz. Bunların hepsi başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere bir iradenin yol haritasındaki kilometre taşları.” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Mandal, “Bugün Türkiye'nin bilim ve teknoloji üstünde Fen Lisesi'nde öğrencilerimizle beraberiz. Çünkü bu sürecin devamlılığını, daha iyisini, daha iddialısını yani 384 bin kilometreye uzaya gittikten sonra Mars'a derin uzaya gidebileceğimiz misyonumuzu gençlerimiz gerçekleştirecek. Bugün gençlerimize sorumluluklarını hatırlatıyoruz. Hedefimiz 384 bin kilometreye, Ay'a gitmek diyoruz ki siz bunun daha iyisini yapabilirsiniz. Türkiye'nin uzay yolculuğu demek oluşabilecek tüm teknolojilerde söz sahibi olmak demek. O yüzden ben ülkemiz için heyecanlıyım. Ülkemiz için TÜBİTAK'ı, dünya için de Türkiye'yi izlemeye devam edin” diye konuştu.
Gezeravcı TÜBİTAK Fen Lisesi’ndeydi
Türkiye’nin ilk Astronotu Alper Gezeravcı TÜBİTAK Fen Lisesi’nde özel yayın öncesiFen lisesi Öğrencileri, TÜBİTAK çalışanları ve aileleri ile buluştu. Deneyimlerini aktaran Gezeravcı kendisine yöneltilen soruları da yanıtladı.
7 Bilimsel Deney
Atasever, yaklaşık 3 dakikalık serbest düşme fazında, mikro yer çekimi ortamında 7 bilimsel deneyi gerçekleştirdi. Bilimsel bir misyon gerçekleştiren Atasever’in üzerindeki astronot tulumu, 3 deneye ilişkin ekipmanları taşıyabilmesi için özel olarak revize edildi.
“BEACON” isimli beyin görüntüleme deneyi kapsamında Atasever, kafasına taktığı yakın kızılötesi spektroskopisi ölçüm cihazını uçuşun tüm fazlarında üzerinde taşıdı. Böylece beynin prefrontal korteks bölgesindeki kan yayılımı ve omurilik sıvısının dinamikleri incelendi. Bu deneye ek olarak dünyayı uzak noktadan görmüş olmanın yaratacağı psikolojik değişim ve dönüşümler de Atasever’den örnekler toplanarak analiz edilecek.
IvmeRad Radyasyon Dozimetresi deneyiyle ne kadarlık radyasyona maruz kalındığı bilgisi elde edildi. Böylelikle, daha sonraki süreçlerde uzay istasyonlarına gidecek kişilerin anlık olarak ne kadar radyasyona maruz kalacağına ilişkin öngörüde bulunulabilecek.
Türkiye Uzay Ajansı (TUA) ve Axiom Space'in ortak deneyi olan Uzayda İnsülin Kalemi Testi ile özel kutu içine yerleştirilmiş 2 farklı insülin kalemi uzaya taşındı ve bu ortamdaki doz aktarım verimliliği ilk kez test edilmiş oldu. Böylece gelecek yıllarda Dünya yörüngesinde inşa edilecek uzay istasyonlarına diyabetli bireylerin gitmesi halinde uygulanabilecek tedavi yöntemlerinin etkinliğine yönelik ilk deneme gerçekleştirilmiş olacak.
Yörünge Altı Uçuşta Vezikül Analizi kapsamında, uçuş öncesinde ve sonrasında Atasever'den toplanan biyolojik örneklerin içinde bulunan hücre dışı veziküller, özel geliştirilen mikro akışkan çip vasıtasıyla izole edildi. Bu sayede gelecekte astronotlar uzaya çıkmadan önce uygulanabilecek birtakım uyumlandırma terapilerinin geliştirilme potansiyeli araştırılacak.
Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’nın misyonunda yer alan MESSAGE, METABOLOM ve MIYELOID deneyleri de yine Atasever'in gerçekleştireceği Yörünge Altı Araştırma Görevi’nde uygulanmış oldu.
2024 yılı, TÜBİTAK UZAY(Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü) için çok önemli gelişmelere sahne oldu. Bu yılda, Türkiye'nin uzay alanındaki hedeflerine önemli katkılar sağlayan projeler hayata geçirildi ve uluslararası alanda dikkat çeken başarılara imza atıldı.
Türk Astronot ve Bilim Misyonu Projesi kapsamında, 19 Ocak 2024 tarihinde Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, Uluslararası Uzay İstasyonu'na gönderildi. Gezeravcı, burada 13 deneyi başarıyla gerçekleştirerek 9 Şubat 2024 tarihinde Dünya'ya döndü. Bu tarihi görev, Türkiye'nin uzayda bilimsel araştırma yapma kapasitesini gözler önüne serdi.
Bir başka tarihi adım ise 8 Haziran 2024 tarihinde Tuva Cihangir Atasever tarafından atıldı. Atasever, yörünge altı bir araştırma uçuşu gerçekleştirerek Türkiye’nin ikinci astronotu unvanını kazandı. Uçuş sırasında 7 deneyi tamamlayan Atasever, uzay bilimine önemli veriler kazandırdı.
2024 yılında hayata geçirilen bir diğer önemli proje, Türkiye’nin ilk milli haberleşme uydusu olan TÜRKSAT 6A’nın uzaya fırlatılması oldu. 9 Temmuz 2024 tarihinde gerçekleştirilen bu kritik fırlatma sonrasında, uydunun yörüngeye yerleştirilmesi için gerekli olan 5 adet uydu ateşlemesi başarıyla tamamlandı. Bu başarı, Türkiye'nin ilk kez bir uyduyu kendi sistemleriyle yörüngeye yerleştirme yeteneğini kazanmasıyla tarihe geçti.
TÜBİTAK UZAY, uluslararası arenada da Türkiye’yi başarıyla temsil etti. Bremen SpaceTech Expo ve IAC 2024 fuarlarına katılan TÜBİTAK UZAY, geliştirdiği yenilikçi projeleri ve teknolojileri dünyaya tanıttı.
Türkiye’nin Ay Görevi kapsamında geliştirilen uzay aracı projesinde de önemli bir aşama kaydedildi. Görev ve ön tasarım aşaması tamamlanan proje, Türkiye’nin derin uzay araştırmalarındaki iddiasını ortaya koydu.
Bunun yanında, İMECE Takım Uydu Projesi kapsamında iki adet yüksek çözünürlüklü yer gözlem uydusunun geliştirilmesine başlandı. Tamamen yerli ve milli imkanlarla hayata geçirilen bu projeyle, Türkiye’nin bölgesel ve küresel izleme kabiliyeti artacak. Uyduların önümüzdeki 4 yıl içerisinde devreye alınması hedefleniyor.
Son olarak, TÜBİTAK UZAY’ın desteği ve TUSAŞ ana yükleniciliğiyle, Milli Savunma Bakanlığı için geliştirilecek GÖKTÜRK-3 Sentetik Açıklı Radar (SAR) yer gözlem uydusu projesine başlandı. Bu proje, Türkiye'nin uzay tabanlı gözlem kabiliyetlerini yeni bir seviyeye taşıma potansiyeli taşıyor.
TÜBİTAK UZAY, 2024 yılında gerçekleştirilen bu projelerle, Türkiye'nin uzay alanındaki yetkinliklerini önemli ölçülerde artırırken, uluslararası arenada da öncü bir rol üstlenmeye devam ediyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen TÜBA ve TÜBİTAK Bilim Ödülleri Töreni'ne katıldı. Tören vesilesiyle bilim insanları ile beraber olmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu belirten Erdoğan, Türkiye'de ve yurt dışında ilmi çalışmalar icra eden bilim insanlarına başarılar diledi.
"32 bin 940 projeye 128 milyar lira destek sağladık"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sıfırdan aldığımız Araştırma-Geliştirme Merkezi sayımızı 1329'a, yine sıfır olan Tasarım Merkezi sayımızı 331'e çıkardık. Teknopark sayımız 2'den 104'e yükseldi. Teknolojiye yönelik farkındalığı artırmak amacıyla ülkemizin her ilinde toplam 130 'Deneyap Teknoloji Atölyesi' kurduk. İlk ve ortaöğrenim müfredatlarına, bilgi teknolojilerine ilişkin dersler koyarak, bu alanda öğrencilerimizin ufuklarını açtık. Teknoparklarımızda, üniversite-sanayi işbirliğiyle 11 bin 158 firma ve 116 bin 321 personel ortak üretim yapıyor. Toplam 61 bin 500 projeyi tamamladık, 15 bin 955 projemiz devam ediyor.” değerlendirmelerinde bulundu.
TÜBİTAK Akademik Araştırma Geliştirme programlarıyla 32 bin 940 projeye toplam 128 milyar lira tutarında destek sağlandığını kaydeden Erdoğan “Bilim İnsanı Destekleri kapsamında, 381 bin 730 bilim insanına 35 milyar liralık destek verdik. Özel sektöre yönelik yürütülen destek programları kapsamında ise 26 bin 447 projeyi,109 milyar lira kaynakla destekledik." dedi.
"Çağa liderlik eden büyük ve güçlü Türkiye hedefine emin adımlarla ilerliyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TEKNOFEST yarışmalarıyla gençleri büyük bir heyecanla "icat peşinde koşmaya" teşvik ettiklerine işaret ederek, bu yıl 9'uncusu düzenlenen TEKNOFEST'e 50 farklı kategoride, 790 binden fazla takımın başvurduğuna dikkati çekti. Gençlerin ve bilim insanlarının, imkan tanındığı, önlerine engel konulmadığı takdirde neleri başarabileceğini ve başarabildiklerini çok iyi gördüklerinin altını çizen Erdoğan, "Düzenlediğimiz araştırma projesi yarışmaları, ulusal ve uluslararası bilim olimpiyatları ile çocuklarımızı bilim insanı olma ve girişimcilik konusunda geleceğe hazırlıyoruz. Görüldüğü üzere, çağın gerisinde kalan değil, çağa liderlik eden büyük ve güçlü Türkiye hedefine emin adımlarla ilerliyoruz. Sabun köpüğü gibi gelip geçen mevzi başarılarla yetinmek istemiyoruz. Ülke ve millet olarak yere sağlam basıyor, adımları sağlam atıyoruz. Planlarımızı orta ve uzun vadeli yapıyoruz." diye konuştu.
"91 bin bilim insanı ve gence destek sunduk"
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen TÜBA ve TÜBİTAK Bilim Ödülleri Töreni'nde konuştu. Eski dünyanın paradigmalarının çöktüğünü ve yeni dünyanın hangi temeller üzerine yükseleceğinin halen belirsizliğini koruduğunu dile getiren Kacır, "Bizler, ilmi faaliyetleri bir ibadet olarak gören, insanları ilme, bilgiye, öğrenmeye davet eden bir inancın mensuplarıyız. Aklı, akıl yürütmeyi, tefekkür etmeyi esas alan ilim ve medeniyet anlayışının mirasçılarıyız. Medeniyetimizin aklı olmuş birbirinden kıymetli şahsiyetlerin ortaya koydukları önemli çalışmalar, tarihin farklı dönemlerinde sahip olduğumuz fikri ve ilmi canlılığın ispatı niteliğindedir." diye konuştu
Ülkelerin refah seviyesini ve rekabet gücünü, bilimsel çalışmaların ve teknolojideki yenilikleri sahiplenme düzeyinin belirlediği bu dönemde TÜBİTAK, toplumun tüm kesimlerinin bilimle buluşmasını sağlamaya devam ediyor. 2002'de 1167 AR-GE projesine bugünkü değerle 1,5 milyar lira destek olan TÜBİTAK ile bu yıl 9 bin 988 AR-GE projesine 9 milyar lira katkı sağladık. TÜBİTAK desteklerinden yararlanan firma sayısı 12 kat artarak 2 bin 769'a çıktı. 2002'de yaklaşık 1000 bilim insanı ve gencimiz TÜBİTAK desteklerinden yararlanmışken bu yıl 91 bin bilim insanımıza ve öğrencimize destek sunduk."
“2024 bilim ve teknoloji yılı oldu “
Bu yılın bilim ve teknolojide atılım yılı olduğunu anlatan Kacır, Türk savunma sanayisinin teknolojik atılımın öncüsü olmayı sürdürdüğünü dile getirdi. Kacır süper bilgisayar ARF'i kullanıma açtıklarını, rubidyum atomik saatini ürettiklerini, TÜRKSAT 6A'yı uzaya gönderdiklerini ve Türkiye'nin ilk astronotları Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever'in uzayda bilimsel çalışmalar gerçekleştirdiklerini hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde gerçekleştirilen söz konusu program ve projelerin her birinin Türkiye'nin bilim ve teknolojide zirveye yürüyüşünün ayak sesleri ve Türkiye Yüzyılı'nın işaret fişekleri olduğunu vurgulayan Kacır, "Zat-ı devletlerinizin güçlü liderliğiyle gerçekleştirdiğimiz Türkiye'nin ilk uzay bilim misyonu artık Türk çocuklarının, başka ülkelerin çocuklarına ait olduğu gerekçesiyle hiçbir hayali kurmaktan vazgeçmeyecekleri bir Türkiye'nin inşa edildiğinin ispatıdır." değerlendirmesinde bulundu
“Ülkemizin küresel bir güç olma yolundaki yürüyüşüne katkı sağlamak için azim ve kararlılıkla çalışmalarımızı sürdürüyoruz”
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Orhan Aydın da kurumun Milli Teknoloji Hamlesi hedeflerine katkı sağlamak için önemli adımlar attığını ve Türkiye'nin küresel bir güç olma yolundaki yürüyüşüne katkı sağlamak için azim ve kararlılıkla çalışmalarını sürdürdüklerini bildirdi.
Bilim, teknoloji ve yenilik politikalarının 2024-2028 dönemini kapsayan Türkiye'nin 12. Kalkınma Planı çerçevesinde şekillendiğini vurgulayan Aydın, bu planın "Türkiye Yüzyılı'nda çevreye duyarlı, afetlere dayanıklı, ileri teknolojiye dayalı yüksek katma değer üreten, geliri adil paylaşan, istikrarlı, güçlü ve müreffeh bir Türkiye" olma vizyonunu ortaya koyduğunu söyledi.
Prof. Dr. Aydın, "TÜBİTAK, bu vizyon doğrultusunda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'mız öncülüğünde, Milli Teknoloji Hamlesi hedeflerine katkı sağlamak için önemli adımlar atmaktadır. Sizlerin ortaya koyduğu yüksek hedeflere ulaşarak, ülkemizin küresel bir güç olma yolundaki yürüyüşüne katkı sağlamak için azim ve kararlılıkla çalışmalarımızı sürdürüyoruz." dedi.
Aydın, güçlü bir ekonomi ve refah toplumuna ulaşmanın yolunun, bilim, AR-GE, teknoloji ve yeniliğe dayalı bir anlayıştan geçtiğini vurguladı. TÜBİTAK'ın, güçlü altyapısı, nitelikli araştırmacı insan kaynağı ve etkili bir yönetişim modeliyle bu anlayışa hizmet ettiğini vurgulayan Aydın, yeşil ve dijital dönüşüme öncülük ettiklerini, kamu, üniversite ve özel sektörden araştırmacılarını yenilikçi araştırma platformlarında bir araya getirdiklerini anlattı.
"Ödül geleneğimizle yeni başarılar için bir motivasyon oluşturmayı hedefliyoruz"
Aydın, TÜBİTAK olarak, bir yandan üniversite, kamu ve özel sektöre yönelik önemli AR-GE destekleri sağlarken diğer yandan; savunma, havacılık ve uzay, nanoteknoloji ve yapay zeka gibi birçok kritik alanda yerli ve milli teknolojilerin geliştirilmesine katkı verdiklerini belirtti. Anadolu'nun her köşesine yayılan bilim merkezleri, dergiler, atölyeler, yarışmalar ve birçok etkinlikle bilim iletişiminde öncü rol oynadıklarını, bilimi toplumun her kesimine yaymaya çalıştıklarını belirten Aydın, "Son yıllarda artan ikili ve çoklu iş birliklerimizle, anlaşmalarımızla, önemli uluslararası kurumlarda üstlendiğimiz temsil ve yönetim görevleriyle bilim diplomasisine önemli katkılar sağlıyoruz.” vurgusu yaptı.
Genç, dinamik ve üretken araştırmacı insan kaynağımızın gayretlerinin, uluslararası göstergelere de yansıdığını kaydeden Aydın, “Uluslararası araştırma fon kaynaklarından yararlanma düzeyimiz her geçen yıl artıyor. Artan nitelikli yayın, patent, proje, uluslararası işbirliği sayılarımızla üniversitelerimizin ve araştırma kurumlarımızın uluslararası görünürlüğü, sanayicimizin rekabet gücü her geçen yıl iyiye gidiyor.” dedi.
Prof. Dr. Aydın, “Son yıllarda, bu ivmesel iyileşmenin sürdürülebilirliği adına geliştirilen politika ve mekanizmalarla geleceğe daha güvenle bakıyoruz. Bir yandan bilimsel bilgi üreten, bu bilgiyi teknolojiye dönüştüren ve toplumun hizmetine sunan bireylerin yetişmesine destek oluyor, diğer yandan başarılı bilim insanlarımızı ödüllendirerek emeklerini takdir etmeye büyük önem veriyoruz.” ifadelerini kullandı.
TÜBİTAK Başkanı Aydın, “Bu yıl ödüllerimiz 59. kez sahiplerini buluyor. Bu ödül geleneğimizle yeni başarılar için bir motivasyon oluşturmayı hedefliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
TÜBİTAK’tan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Bilim ve Teknoloji Hediyesi
Bakan Kacır ve TÜBİTAK Başkanı Aydın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Türkiye'nin ilk yerli ve milli rubidyum tabanlı atomik saati olan RAFS'tan yola çıkılarak üretilen atomik saati takdim etti.
Bu hediye, TÜBİTAK Ulusal Metroloji Enstitüsü (UME) tarafından üretilen Türkiye’nin ilk yerli ve milli rubidyum tabanlı atomik saati (RAFS) temel alarak tasarlandı. Tasarımda, Türklerin gökyüzüne olan hayranlığını ve astronomi bilgisini simgeleyen Güneş, Ay ve Yıldız figürleriyle birlikte El-Cezeri'nin mühendislik eserlerinden ve Uluğ Bey Medresesi'nin mimarisinden ilham alındı.
Zamanın ötesinde bir teknoloji olan atomik saatler, günlük hayatta kullandığımız saatlerden en az bir milyon kat daha doğru zaman bilgisi üreten çok yüksek teknolojiye sahip sistemler olarak öne çıkıyor. TÜBİTAK UME, Türkiye’nin yerli konumlama sistemini güçlendirmek amacıyla rubidyum tabanlı atomik saat üretim çalışmalarını başarıyla tamamladı. Bu saat, uzaya gönderilerek test edilecek ve Türkiye'nin yerli konum belirleme sistemine katkı sağlayacak. Ayrıca, 5G, otonom araçlar ve savunma sistemleri gibi önemli teknolojilerde atomik saatlerin kullanımı büyük rol oynuyor. Bu gelişmeler, Türkiye’nin küresel teknoloji arenasındaki rekabet gücünü artıracak.
Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı da Erdoğan'ın daha önce Uluslararası Uzay İstasyonu'nda kullanması için kendisine armağan ettiği kalemi Cumhurbaşkanı Erdoğan'a takdim etti. Gezeravcı, söz konusu kalemle uzayda Türk milleti ve Türk gençliğine ithafen yazdığı mektubu da Erdoğan'a hediye etti.
Törene, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Azerbaycan Milli Meclis Başkanı Sahiba Gafarova, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer İleri, AK Parti TBMM Grup Başkanvekili Muhammed Emin Akbaşoğlu, Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı ile Türkiye'nin ikinci astronotu Tuva Cihangir Atasever de katıldı.
Türkiye’nin en büyük teknoloji festivali TEKNOFEST Adana, TÜBİTAK’ın kurduğu 7 ayrı çadır ile ziyaretçilerin akınına uğradı. 2018 yılından bu yana TEKNOFEST’in ana paydaşlarından biri olan TÜBİTAK, bu yıl da etkinliklere damgasını vurdu. Bilim şovları, atölyeler, yenilikçi projeler ve düzenlenen yarışmalar ile gençleri ve bilim meraklılarını bir araya getirerek bilime olan ilgiyi adeta zirveye taşıdı.
7 Çadırda 14 Yenilikçi Teknoloji ve 30 Bilimsel Etkinlik
TÜBİTAK, TEKNOFEST Adana’da 7 farklı çadırında 14 yenilikçi teknoloji ve ürünü sergileyerek, katılımcılara teknoloji dünyasının kapılarını araladı. Çadırlarda düzenlenen 30 farklı bilimsel etkinlik, genç yaşlı demeden her yaştan ziyaretçiye bilim ve teknolojiyi yakından tanıma fırsatı sundu. Atölye çalışmalarından yarışmalara kadar uzanan geniş etkinlik yelpazesiyle TÜBİTAK, 100 bine yakın katılımcıyı etkinliklerinde ağırlarken yüz binlerce ziyaretçi çadırlarına akın etti.
Her Yaşa Hitap Eden Tematik Çadırlar ve Bilimsel Deneyimler
TÜBİTAK, Tematik Çadırlarında farklı bilimsel ve teknolojik konuları derinlemesine keşfetme imkânı sundu. TÜBİTAK tarafından bu yıl ilk kez kurulan Proje Sergi Çadırı’nda ilkokul, ortaokul ve lise seviyesindeki yarışmalar; Şampiyonlar Ligi Çadırı’nda ise üniversite ve üzeri seviyesindeki yarışmalar yer aldı. TÜBİTAK tarafından yürütülen 16 yarışmada birinci, ikinci ve üçüncülük derecelerini elde etmiş 116 takım tematik çadırlarda katılımcılarla bir araya geldi.
TEKNOFEST kapsamında ilkokul, ortaokul ve lise seviyesindeki yarışmalarda birinci, ikinci ve üçüncülük derecelerini elde etmiş 116 takım proje sergi alanında katılımcılarla bir araya getirdik. şampiyon takımlarımızın bu projelerini daha iyi anlatabilmeleri, topluluk içinde projelerini etkili biçimde anlatabilme beceri ve özgüveni kazanabilmeleri için TEKNOFEST Şampiyonları Sunum yarışması düzenlendi. Bu alanda gençlerimiz TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Orhan Aydin ve Türkiye’nin ilk astronotları Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever ile biraraya geldi.
Ülkemizin dört bir yanından teknoloji yıldızı Deneyap öğrencileri Deneyap Makeathon alanında proje geliştirme ve prototipe dönüştürme yarışması gerçekleştirildi. Teknik değerlendirme ve takım videosu aşaması sonrası yarışmaya davet edilen 15 ortaokul, 23 lise olmak üzere toplam 38 takım 131 öğrenci 2 Ekim'de açıklanan Mars görevi kapsamında araçlarını geliştirdi. 2 günlük proje geliştirme sonrası jüriye sunumlarını gerçekleştirerek görev tamamlama aşamasında araçlarını yarıştırdılar. Yarışmanın 4. gününde TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Orhan Aydın gençlerimiz ile bir araya geldi. Aydın, TÜBİTAK destekleri ile ilgili bilgiler vererek öğrencilerin sorularını cevapladı.
TÜBİTAK Başkanlık Çadırı’nda ise kurumun projeleri ve başarıları ziyaretçilere tanıtıldı. Uzay ve savunma alanındaki teknolojilerimiz ziyaretçiler tarafından büyük ilgi odağı oldu. Her yaştan katılımcı TÜBİTAK’ın atölyelerinde TÜRKSAT 6A ve İMECE uydu maketleri, Eskişehir5000 Maketi, ahşap ve kağıt uçak ile roket maketleri tasarladı. Enerji Serüveni Atölyesinde Lİ-ON Pil Teknolojisini tanıyan katılımcılar ölç kendini etkinliğinde vücut direnci, el kuvveti ve ses düzeyini ölçme imkanı buldu. Ayrıca bu yıl ilk kez düzenlenen Sanal Kalibrasyon Laboratuvarı Etkinliği ile katılımcılar ölçümle tanıştı.
Gençleri Mülakat Simülasyonu ve Birlikte Özgeçmiş Oluşturalım etkinlikleri ile iş hayatına hazırlarken ETAP ile Pardus Logosu Çizelim, Pardus ile Görevleri Tamamla, Hediyeyi Kap, Kodlamanın Eğlenceli Dünyası, Blok Kodlama Atölyesi ve Pardus Bilgi Yarışması etkinlikleri ile yerli ve milli işletim sistemi PARDUS tanıtıldı. Ay Oyununda dokunmatik ekranla uzay aracını kontrol ederek Dünya'dan Ay'a güvenli bir iniş yapmaya çalışan katılımcılar, Olay Yerinde Parmak İzi Tespiti etkinliği ile sürece ilişkin meraklarını giderdi.
Mikroskopta Farklı Materyallerin Uygulaması, Yoğurt Bakterileri ve Gıdalardan İzole Edilen Bazı Küflerin Mikroskop Altında Gösterimi, Sıvı Azot ile İlginç Deneyler ve Potasyum Klorat - Şeker Tepkimesi: Sıvı Azot ile İlginç Deneyler, CO2 Kaynakları ve Yutakları etkinlikleri de büyük bir ilgiyle takip edildi.
Kutup maskotları Albatros ve Balina etkinlik boyunca özellikle çocukların gözdesi oldu.
Son dönemlerin gözdesi Metaverse Macera Adası, Bilgem Evreni ve Bilbul Bilgi Yarışması da en çok ilgi gösterilen etkinlikler arasındaydı.
TÜBİTAK Destekli Tüm Bilim Merkezleri Tek Bir Çatı Altında
Bu yıl ilk kez TÜBİTAK destekli tüm bilim merkezlerimiz TÜBİTAK Bilim Merkezleri çadırında bir araya geldi. Bilim Merkezleri Çadırı, TÜBİTAK’ın desteklediği Türkiye’nin dört bir yanından gelen bilim merkezlerinin etkileşimli sergileri ile dolup taştı. Katılımcılar bu alanda, etkileşimli sergileri deneyimleme ve atölye çalışmalarına katılma fırsatı buldu. Bilim merkezlerinde uydular ve füzeler gibi TÜBİTAK’ın yerli milli teknolojileri ziyaretçilerle bir araya gelerek çocuklara bu konuda ilham vermek amaçlandı. Bu çadırda, Ahşap Maket Uçak, Astronot Maskesi, Anatomi Dedektifleri, atık ürünlerden maket uydu tasarımı gibi birçok farklı atölye etkinliği gerçekleştirildi. Ayrıca, otomotiv, robotik ve minik mucitler temalarında birçok interaktif sergi düzeneğimiz ziyaretçilerin deneyimine sunuldu. Ülkemizin yerli ve milli teknolojilerini milli uydularımız İmece, Rasat, Göktürk 2 ve milli mühimmatlarımız Bozdoğan, Gökdoğan, Som ve çok daha fazlası bu çadırda ziyaretçiler ile buluşturuldu. Bu çadırda bilim meraklıları birçok farklı atölye etkinliği deneyimledi, interaktif sergileri keşfetti ve yerli ve milli teknolojilerimiz ile yakından tanıştı.
Geleceğin Bilim İnsanları ve Girişimcileri TÜBİTAK’la Buluştu
Bu yıl, TÜBİTAK’ın girişimcilik ekosistemine yaptığı katkıları vurgulayan BiGG Çadırı da büyük bir ilgi gördü. Çadırda, girişimcilere yönelik destek programları tanıtılırken, TÜBİTAK’ın desteklediği girişimciler ve uygulayıcı kuruluşlar deneyimlerini paylaşma fırsatı buldu.
Türkiye’nin Uzay Vizyonu TÜBİTAK ile Güçleniyor
Gençlerin hayallerini gökyüzünün ötesine taşımak için Türkiye’nin İnsanlı İlk Uzay Misyonu bu yıl bir çadır olarak katılımcılara açıldı. Türkiye Uzay Ajansı (TUA) paydaşlığıyla gerçekleştirilen bu sergide, uzay bilim misyonları kapsamında gerçekleştirilen deneylerler hakkında ziyaretçilere bilgi sunuldu. İlk astronot Alper Gezeravcı tarafından uzaya taşınan şanlı bayrağımız ve Alper Gezeravcı’nın uzaya götürdüğü deney malzemeleri ve kişisel eşyaları da katılımcılarla buluşturuldu. Türkiye’nin ilk astronotları Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever sergi alanında ziyaretçilere bilim misyonlarına ilişkin bilgi verdi ve katılımcıların sorularını yanıtladı.
Ayrıca TÜBİTAK Fen Lisesi’nin tanıtıldığı TÜBİTAK Fen Lisesi Çadırı’nda öğrencilerin; merkez ve enstitülerde katıldığı staj programlarının anlatımı, proje süreçleri ve olimpiyat eğitimleri hakkında bilgi verildi.
TÜBİTAK, Türkiye’nin Teknoloji Bağımsızlığına Öncülük Ediyor
Milli Teknoloji Hamlesi’nin en güçlü destekçilerinden biri olan TÜBİTAK, TEKNOFEST Adana’da bir kez daha bilimin toplumsal düzeyde yayılmasına büyük bir katkı sağladı. Geçtiğimiz yıla oranla 5 kat daha geniş bir alanla yer alan TÜBİTAK, bu dev organizasyonla Türkiye Yüzyılı vizyonuna önemli bir ivme kazandırdığını bir kez daha ortaya koydu.
TÜBİTAK, Bilimsel Merakı Teşvik Ediyor, Geleceği İnşa Ediyor
Her yaştan yüzbinlerce katılımcıyı bilimle buluşturan TÜBİTAK, TEKNOFEST Adana’da bilimsel merakı ve teknolojiye olan ilgiyi daha da artırarak geleceğin bilim insanlarını ve girişimcilerini yetiştirme sorumluluğunun önemine vurgu yaptı. Türkiye’nin teknoloji sahnesinde küresel bir güç olma yolunda attığı adımları hızlandıran TÜBİTAK, gençleri yalnızca bilimi kullanan değil, aynı zamanda üreten bireyler haline getirmek için durmaksızın çalışmaya devam ediyor.
Çadırlar ve etkinliklere ilişkin detaylı bilgi için tıklayınız:
Cumhurbaşkanı Erdoğan: TEKNOFEST bir teknoloji devrimidir
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bilim ve teknoloji meraklılarının buluştuğu TEKNOFEST Adana’da dereceye girenlere ödüllerini takdim etti. Gençlerin Türkiye’nin umudu olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “TEKNOFEST dışa bağımlılığın, montajcılığın, başkalarına muhtaç yaşamanın ülkemizin kaderi olmadığını bizlere çok net bir biçimde gösteriyor. TEKNOFEST, unutmayın gençler, bir gençlik destanıdır, TEKNOFEST bir teknoloji devrimidir. TEKNOFEST, bereketli Anadolu topraklarında filizlenen idealist gençlerin güçlü sesidir.” dedi.
Gençlerin kendilerinin eksiklerini telafi edeceğini belirten Erdoğan, “Unutmayın, sizler Türkiye’nin umudusunuz, sizler Türkiye'nin istikbali, Türkiye'nin aydınlık yarınlarısınız. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak sizlerden isteğim hayallerinizin peşinden gitmeyi asla bırakmamanızdır. Karşılaştığınız zorluklara aldırmadan sabırla, inançla hedeflerinize doğru yürümekten asla vazgeçmeyin. 'Yapamazsınız, başaramazsınız' diyen zihni köleleştirilmiş, iradesi esir alınmış felaket tellallarına kulak asmayın. Unutmayın sabır acıdır, zordur, çetindir ama meyvesi daima tatlıdır. İnancın ve azmin elinden Allah'ın izniyle hiçbir şey kurtulamaz. Sevgili gençler, tüm bunları şu gerçeğin farkında olarak söylüyorum, Türkiye artık eski Türkiye değil, Türkiye 22 yıl öncesinin Türkiye'si asla değil. Ekonomide, savunmada, eğitimde, teknoloji altyapısında 22 yıl öncesi ile kıyas dahi edilemeyecek bir Türkiye'de yaşıyoruz, yaşıyorsunuz.” ifadelerini kullandı.
2018’den bu yana TEKNOFEST’in dalga dalga büyüdüğüne hep beraber şahitlik ettiklerini anlatan Erdoğan, “2018'de, 14 farklı kategoride toplam 4 bin 333 takım ve 20 bin yarışmacıyla başlamıştık. Geçen sene İstanbul, Ankara ve İzmir'de 41 farklı kategoride 333 binden fazla takım, 1 milyondan fazla yarışmacıyla, 4,5 milyon ziyaretçiye ulaştık. TEKNOFEST Adana'ya ise 50 farklı kategoride, 790 binden fazla takım, 1 milyon 650 binden fazla yarışmacı başvurdu.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan yarışmalarda dereceye girenlere de ödüllerini verdi.
“Tam Bağımsız Türkiye’yi Sizler Kuracaksınız”
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Milli Teknoloji Hamlesi’ne bir seferberlik ruhuyla sahip çıkacağız. Ateş çemberine dönmüş bir coğrafyada ülkemizi huzur ve istikrar adasına dönüştüren kazanımlarımızdan asla taviz vermeyeceğiz.” dedi.
Türk milletini derin uzaya gelecek neslin taşıyacağını belirterek, "Sadece havacılıkta, uzayda değil, biyoteknolojiden enerjiye, ulaştırmadan finans teknolojilerine, teknolojinin tüm alanlarında tam bağımsız Türkiye'yi sizler kuracaksınız." diyen Bakan Kacır, Türkiye'de 140'tan fazla Deneyap Teknoloji atölyesi kurduklarını vurgulayarak, bu yolculuğa çıkarken Türkiye'nin her tarafında Milli Teknoloji Hamlesi'ni zirveye çıkaracak, özel yetenekli tüm öğrencileri keşfetme ve geleceğin teknoloji yıldızları programıyla buluşturmayı hedeflediklerini anlattı. 20 bine yakın öğrencileri bulunduğunun altını çizen Kacır, şöyle devam etti: "Dünyada eşi benzeri olmayan bir eğitim programını hep birlikte uyguluyoruz. İnşallah sizler bu ilk basamaklarında olduğunuz yolculukta, ilk adımlarını atmakta olduğunuz serüvende, bayrağı şimdiye kadar çıktığı yükseklikten çok daha yukarıya taşıyacaksınız. BAYRAKTAR, ANKA, AKINCI, AKSUNGUR, HÜRKUŞ, HÜRJET, ATAK, KAAN ve KIZILELMA ile Türk milleti gök yüzüne imzasını attı, inşallah sizler çok daha yükseğe imzanızı uzaya atacaksınız. İMECE, TÜRKSAT 6A gibi uygulamalarımızla kendi uydularını geliştiren ülkelerden biriyiz. İnşallah sizler Türk milletinin adını derin uzaya taşıyacaksınız. Sadece havacılıkta, uzayda değil, biyoteknolojiden enerjiye, ulaştırmadan finans teknolojilerine, teknolojinin tüm alanlarında tam bağımsız Türkiye'yi sizler kuracaksınız."
Kacır, üniversite hayatları boyunca da buradaki öğrencilerin TÜBİTAK araştırma bursları ve destek programlarıyla her daim yanında olacaklarını ifade etti. Üniversite sonrası araştırma dönemlerinde yine onların yanında olmayı sürdüreceklerini vurgulayan Kacır, şunları kaydetti: "Asla sizi yalnız bırakmayacağız. Sizler o parlak fikirleriniz, hayalleriniz, AR-GE ve inovasyon projelerinizle Türkiye'nin geleceği için Türk milletinin daha güçlü daha kuvvetli, insanlığın yeniden adaletle merhametle buluşabilmesi için gayretlerinizi sürdürün, alın teri, akıl teri dökmeye devam edin. Teknolojiyi insanlık yararına geliştiren bireyler olarak ekipler, takımlar olarak inşallah Türk milletin tarihi sahnesine en güçlü şekilde sizlerden çıkaracaksınız. Biz size inanıyoruz, güveniyoruz. Her daim yanınızda olmaya devam edeceğiz."
“Gelecek sizsiniz”
TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, TEKNOFEST devrimini bir adım daha öne taşıyacaklarını belirterek, “TEKNOFEST hayallerinizin hayat bulduğu, dünyayı değiştiren projelerin doğduğu bir yer olmaya devam edecek. Hayallerinizle, heyecanınızla gelin. Aklınızla, fikrinizle gelin, özgürce gelin, Eleştiri ve itirazlarınızla gelin, yüreğinizin sıcaklığınızla, memleket aşkınızla gelin. Gelin bu gençlik hareketine omuz verin, ele ele tutuşalım, dünyayı değiştirelim, gelecek siz siniz, siz gelecek siniz” ifadelerini kullandı.
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Orhan Aydın TEKNOFEST Adana'da değerlendirmelerde bulundu
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Orhan Aydın, TEKNOFEST’in Türkiye'nin geleceğine ışık tuttuğunu belirterek, gençlerin ve çocukların bu etkinlik aracılığıyla teknolojiyle daha da yakınlaştığını vurguladı.
Orhan Aydın, "7’den 77’ye herkesi burada görmek mümkün. Bebeklerden gençlere kadar birçok ziyaretçi etkinliğe yoğun ilgi gösteriyor. Her yıl bu coşkunun artarak devam ettiğini görmekten büyük mutluluk duyuyoruz" dedi. Ayrıca, Adana’nın tarihi ve kültürel zenginlikleri ile teknoloji buluşmalarına ev sahipliği yapmasının ayrı bir önem taşıdığını belirten Aydın, "Adana’da olmaktan ve bu heyecanı paylaşmaktan çok mutluyuz" ifadelerini kullandı.
TÜBİTAK’ın Milli Teknoloji Hamlesindeki rolüne de dikkat çeken Aydın, gençlerin hayallerini gerçekleştirmesi için onlara ilham vermenin önemini vurguladı. "Bir çocuğun teknolojiye olan ilgisi, geleceğin mühendislerini ve tasarımcılarını ortaya çıkaracak. TÜBİTAK olarak, bu sürece katkıda bulunmak bizi gururlandırıyor" diye ekledi. TEKNOFEST bünyesinde girişimcilere ve Ar-Ge firmalarına da yer verdiklerini belirten Aydın, gençlerin bu ortamda özgüven kazanarak gelecekte bu firmalarda kritik roller üstlenebileceğini ya da kendi girişimlerini kurabileceklerini kaydetti.
TÜBİTAK’ın etkinlikteki geniş katılım alanı ve düzenlenen yarışmalara da vurgu yapan Aydın, "Her yıl olduğu gibi bu yıl da TEKNOFEST'te geniş bir katılımla yer alıyoruz. Yarışmalarımızla gençlerimize bilim ve teknolojiye olan ilgilerini artırma fırsatı sunuyoruz" dedi.
TÜBİTAK Başkanı Aydın, Türkiye’nin Ar-Ge ekosisteminin her geçen gün güçlendiğini belirterek, "Üniversitelerimizden sanayiye, büyük firmalarımızdan girişimcilerimize kadar Ar-Ge ve yenilik alanında önemli adımlar atıyoruz. Bu etkinlikler, çocuklarımızın ve gençlerimizin geleceğe güvenle bakmasını sağlayacak rol modeller sunuyor" diye konuştu.
TÜBİTAK Başkanı Aydın TEKNOFEST boyunca TÜBİTAK çadırlarında katılımcılarla bir araya geldi. Hem etkinliklere eşlik etti hem de katılımcılarla ve çocuklarla birebir sohbet etti. Aydın TEKNOFEST’in son gününde de TEKNOFEST Şampiyonları Sunum Yarışması Ödül Töreni’nde geleceğin teknoloji mimarları gençlere ödüllerini verdi.
TÜBİTAK Gökyüzü Gözlem Etkinliği, Bursa Uludağ’ın eteklerindeki Kirazlı Yaylası’nda Türkiye’nin dört bir yanından gök bilim meraklılarını bir araya getirdi. Astronomi meraklıları, perseid meteor yağmuru ile adeta görsel bir şölen yaşadı. Etkinliğin açılışını Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal yaptı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TÜBİTAK Gökyüzü Gözlem Etkinliği’nin açılış töreninde “Gözlem etkinliğimizi, Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuyla artık Anadolu’nun dört bir yanında 7’den 70’e çok daha geniş bir katılımla düzenleniyor. Hava ve ışık kirliliği açısından yaptığımız incelemeler sonucu bu yıl gökyüzü gözlem şenliğimiz için Bursa Uludağ Kirazlıyayla’yı uygun alan olarak tespit ettik.” dedi.
“Etkinliğimize 81 ilimizden yapılan 14 bin 506 başvuru, yeni bir rekoru beraberinde getirmiş oldu. Yapılan değerlendirme ve kura sonucu bin 47 şanslı gökbilim meraklısı bizlerle birlikte bu heyecanı paylaşıyor. Gökbilim sevdalılarının gökyüzü gözlem etkinliğimize göstermiş olduğu yoğun ilgi, bizim için bir gurur kaynağı.” diyen Kacır, “Perseid meteor yağmurunun en yoğun gerçekleşeceği günlerde düzenlediğimiz gözlem etkinliğimiz boyunca; gün içinde özel filtreli teleskoplarla güneş gözlemleri yapacağız, gece saatlerinde de galaksileri, yıldız kümelerini ve gökcisimlerini gözlemleyeceğiz. 39 teleskop eşliğinde bu laboratuvarda yer alan yıldızları, gök adaları, nebulaları keşfedeceğiz. Satürn, Jüpiter, Mars, Uranüs gezegenleri ile uydumuz Ay’ı gözlemlerken Uluslararası Uzay İstasyonu’nu birlikte izleyeceğiz. Tüm bunlarla beraber bilim insanlarımız; öte gezegenler, uydu teknolojileri, asteroitler, yıldız örtülmeleri gibi konularda sunumlar yaparak katılımcılarımızı bilgilendirecek.” ifadelerini kullandı.
“Bilim ve teknoloji atılımlarını uzaya taşıyan bir Türkiye var”
“Sevgili gençler; nasıl ki Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever gökyüzünün sınırlarını aştı, ay yıldızlı bayrağımızı uzaya taşıdıysa, sizin hayallerinizin sınırları da bu ufkun ötesine geçecek. Şüphesiz geleceğin astronotları, Türk bilim insanları, astronotları, astronomları bugün aramızda yer alan gök bilimi meraklıları arasından çıkacak.” vurgusu yapan Bakan Kacır, “Milli Teknoloji Hamlesi vizyonumuz doğrultusunda insanlığın ve ülkemizin geleceği için uzayın sunduğu fırsatlardan en üst düzeyde istifade ederek, ülkemizin teknolojik bağımsızlığını tesis etmeyi, uzaydaki hak ve menfaatlerimizi en üst düzeyde korumayı tarihi sorumluluk olarak görüyoruz. Bu anlayışla, geride bıraktığımız 22 yılda uzay bilimi ve teknolojilerinde insan kaynağı, tasarım ve mühendislik yetkinliği açısından güçlü bir altyapı kurduk. Artık bilim ve teknoloji atılımlarını uzaya taşıyan bir Türkiye var. “ değerlendirmelerinde bulundu.
Bakan Kacır, “Türkiye Yüzyılı’nda da hayata geçirdiğimiz milletimizin istiklali ve istikbali için kritik öneme sahip projelerle daha gür bir sesle ‘uzayda biz de varız’ diyoruz. Metre altı çözünürlüğe sahip yer gözlem uydumuz İMECE’yi millî imkânlarımızla geliştirdik ve ürettik. Geçtiğimiz yıl nisan ayında yörüngesine yerleşerek uzayda yerini almasını sağladık. Türk mühendislerin eseri millî gururumuz İMECE, coğrafi kısıtlama olmaksızın Dünya’nın dört bir yanından yüksek çözünürlüklü görüntü elde ediyor. İMECE uydusunda elde ettiğimiz yetkinliği bir adım daha ileriye taşıyarak yerli ve millî haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A’yı yine kendi insan kaynağımızın alın ve akıl teriyle geliştirdik. Kendi haberleşme uydusunu üretebilen, test edebilen ve geliştiren 11 ülkeden birisi olarak uydu üretiminde artık A takımında yer alan bir Türkiye var.” diye konuştu.
“Ülkemiz uzay bilim tarihi açısından imza niteliğindeki bu projeler, Milli Uzay Programımız doğrultusunda güçlü ve bağımsız bir Türkiye’nin yerini uzayda da tahkim etmek için kararlılığımızın bir göstergesidir. “Ay Programı”mız kapsamında, mühendislerimiz ve bilim insanlarımız tarafından tasarlanan ve üretilen uzay aracıyla Ay’a erişeceğiz. Uluslararası iş birlikleriyle kuracağımız uzay limanıyla ülkemizin uzaya bağımsız erişimini temin edeceğiz. İleri seviyede uzay gözlemleri için yürüttüğümüz Doğu Anadolu Gözlemevi projesini tamamlayarak, bölgemizin en gelişmiş teleskopuna sahip olacağız.” diyen Kacır, “Bursa’ya kazandırdığımız GUHEM gibi yurdumuzun dört bir yanında açacağımız yeni bilim merkezleriyle gençlerimizi uzay bilim ve teknolojileriyle buluşturacağız. Dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST’le, gökyüzü gözlem etkinlikleriyle, eğitim ve girişimci destek programlarıyla uzay bilimi ve teknolojilerinde ülkemizin en kıymetli hazinesi insan kaynağımıza, yani siz değerli gençlerimize yatırım yapmayı hız kesmeden sürdüreceğiz. Gözlerinin içi bilim aşkıyla parıldayan ve keşfetme heyecanıyla ışıldayan gençlerimizin azmi ve enerjisiyle nice başarılara imza atacağımızdan şüphe duymuyorum.” İfadelerini kullandı.
Bakan Kacır gençlere tavsiyelerde bulundu: “Geleceğimizin teminatı sevgili gençler, sizler yarınlarımızın umudusunuz. Bu toprakların evlatları olarak geleceğimiz adına sizlerden beklentimiz büyük. Bizler sizinle yol arkadaşlığı yapmaktan gurur duyuyoruz. Geleceğin Türkiye’sini inşa ederken; alın terinize ve akıl terinize her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Unutmayın ki; “Tam Bağımsız Türkiye” yolunda birlikte olacağız, beraber yol yürüyeceğiz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak sizlere olan kesintisiz desteğimizi sürdüreceğiz.”
71 Yaşındaki Necla Balgat Heyecanını Paylaştı
Bakan Kacır, Gökyüzü Gözlem Etkinliği’nin en genç katılımcılarından 1,5 yaşındaki Bilal Uzun ve ailesi ile 71 yaşındaki Necla Balgat’ı sahneye davet etti. Duygularını paylaşan Necla Balgat’ın, “Bize bu şenliği yaşattığınız için çok teşekkür ediyorum. Geç kaldığımı düşünüyorum” sözleri üzerine, Bakan Kacır “Daha çok var, önümüzdeki yıllarda da beraber devam edelim. Daha önce hiç gözlem yaptınız mı?” ifadelerini kullandı.
Necla Balgat da, “Çağırırlarsa neden olmasın. İlk defa gözlem yapacağım. Gökyüzünü, yıldızları, Ay’ı, her şeyi çok merak ediyorum.” diyerek heyecanını paylaştı.
“3 gün boyunca 24 saat sürekli bir aktivitenin olduğu bir etkinlikteyiz”
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal da açılış töreninde yaptığı konuşmada TÜBİTAK’ın 61. Yılında 1998 yılından bu yana düzenlenen Gökyüzü Gözlem etkinliğinde ayrı bir heyecan yaşadıklarını ve etkinliği Bursa'da ilk kez gerçekleştirdiklerini kaydederek, “Uzunca yıllardır bu etkinliği yaptığımız Antalya Saklıkent. Geçtiğimiz yıl da oradaydık. Yine Sayın Bakanımız da bizimleydi. Bu yıl ise Bakanımızın farklı illerde de yapılması talimatıyla Bursa Uludağ’dayız. Çok güzel bir atmosferdeyiz. Özellikle geceleyin beklediğinize değecek göreceksiniz.” diye konuştu.
Etkinliğe ilişkin bilgiler paylaşan Mandal, “Gün boyu çocuklarımızla, gençlerimizle, geleceğin teknoloji yıldızlarıyla ve gök bilim meraklıları ile birçok etkinliği birlikte gerçekleştirdik. Yarın ve Pazar günü de devam edecek. Aynı zamanda bu salonda ülkemizin en iyi bilim anlamındaki teknoloji anlamındaki hocaları, astronomları, astronotları sizlere sunum yapacak. Eminim birçok sorumuz var. Hatta bazen çekiniyoruz sorularımızı sormaya. Ama hiç çekinmeden rahatlıkla sorabileceğiniz etkinliklerimiz olacak. Pazar günü de yarışmamız var. Geceleri de ki esas gelme amacımız o. Gökyüzü gözlem etkinliklerimizi gerçekleştireceğiz bugün akşam, bu gece ve yarın sabaha kadar. O yüzden 3 gün boyunca 24 saat sürekli aktivitenin olduğu bir etkinlikteyiz. Hem eğitmek hem öğrenmek, aynı zamanda denemek, uygulamak, görmek ve gök cisimlerinin tümünü tanımak… Bu etkinlikte bunların hepsini yapıyoruz.” dedi.
“Sizlerle birlikte gerçekleştiriyor olduğumuz bu etkinlik vasıtasıyla esasında biz tarihi bir sorumluluğu da yerine getiriyoruz.” vurgusu yapan Mandal, “Çünkü bu coğrafya astronominin doğduğu ve geliştiği bir coğrafya. Bütün dünyanın örnek aldığı 1500’lü yıllarda Uluğbey'den, Ali Kuşçu'dan, Takuyiddin’den hem astronom, bilim insanı olarak bahsedildiği hem de dünyanın ilk ve örnek gösterilen rasathanelerinin yapıldığı bir coğrafyadan geliyoruz. Ancak arada bunlardan uzaklaştığımız bir dönem, bir boşluk var. İşte onu hızlı bir şekilde kapatabilmek için de biz 1998 yılından bu yana farkındalığı arttırmak için bir çaba içindeydik. Ama özellikle 2021 yılından itibaren Sayın Cumhurbaşkanımızın Milli Uzay programını ortaya koymasıyla bu artık bir yol haritasına ve stratejiye dönüştü. Bu yapmış olduğumuz etkinlik ile ülkemizin Milli Uzay Programı kapsamındaki 10 başlığına katkı sunuyoruz. Bu 10 başlıktan iki tanesi. Birincisi gökyüzünü anlamak ve izlemek… İkincisi ise çok daha kıymetli olan bu alanda insan kaynağı yetiştirmek. O da sizlersiniz. O yüzden bu etkinlik ve sizlerin burada olması gerçekten çok çok kıymetli.” değerlendirmelerinde bulundu
TÜBİTAK Başkanı katılımcılara soru sorun çağrısı yaptı: “Yedi yıldır bu etkinliklere katılan bir birisi olarak soru sormaktan çekinmemenizi tavsiye ediyorum. Burada 39 tane teleskobun başında 50 tane astronomumuz var. Gerçekten çok kıymetli arkadaşlarımız. Heyecanlı bir şekilde sizlerden gelecek soruları bekliyorlar. Buraya kaç kez gelirseniz o kadar çok öğreneceğiniz bir derin uzay var. Bu yıl tabii ekstra bir farklılığımız var, iki astronotumuz da bizlerle birlikte.”
Prof. Dr. Mandal, “2023 yılında Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıl dönümünde, 15 Nisan 2023'te İlk metrealtı çözünürlüğe sahip gözlem uydumuz İMECE’yi gönderdik. 2024'te ise yol haritamız çok daha kıymetliydi. İki astronotumuz uzaya gitti. Ama aynı zamanda önemli bir olay daha vardı. O da 9 Temmuz'da ilk yerli ve milli haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A’yı gönderdik. Bu yıl gerçekten Türkiye’nin uzayı en çok konuştuğu yıllardan birisiydi. Ve bu artarak devam edecek. “ dedi.
2 yaşındaki Muaz Mutlu ile görüştüğünü ve ondan çok etkilendiğini anlatan Mandal, “2 yaşındaki bir çocuk Jüpiter'i biliyor, Jüpiter'in özelliğini biliyor. En yakın gezegeni biliyor. En uzağa biliyor. Uranüs'ün özelliğini biliyor. Ben bu çocuklarımızı gördüğüm zaman, gençlerimizi gördüğüm zaman geleceğe çok daha fazla umutla bakıyorum. O yüzden iyi ki bu etkinlikleri yapıyoruz diyorum.” İfadelerini kullandı.
Törende, Bursa Valisi Mahmut Demirtaş ve Türkiye Uzay Ajansı (TUA) Başkanı Yusuf Kıraç da birer konuşma yaptı.
Törene, AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, AK Parti Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez, Türkiye’nin ilk astronotları Alper Gezeravcı ile Tuva Cihangir Atasever de katıldı.
Bakan Kacır, konuşmaların ardından, Gökyüzü Gözlem Etkinliği katılımcıları ve protokol üyeleri ile birlikte fotoğraf çekildi.
Açılış töreninin ardından gözlem alanını TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ile birlikte gezen Bakan Kacır hem gözlem yapanlarla hem de astronomlarla sohbet etti.
Gece gözlemi gün aydınlanana kadar devam etti.
Astronotlar gençlerle buluştu
Etkinlik alanındaki konferans çadırında 3 gün boyunca birbirinden ilginç 19 sunum gerçekleştirildi.
Gökyüzü Gözlem Etkinliğinin 26. yılında, Türkiye Yüzyılı’na isimlerini altın harflerle yazdıran ilk Türk astronotlarımız Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever de deneyimlerini paylaşmak üzere gençlerle bir araya geldi.
Etkinliğin son gününde de bilgi yarışması düzenlendi. Bilgi yarışması sonunda birinci olan katılımcıya teleskop, ikinciye TÜBİTAK popüler bilim yayınlarından oluşan kitap seti, üçüncüye ise bir yıllık dergi aboneliği hediye edildi. Yarışmada derece alanlara ödüllerini TÜBİTAK BİTO Başkanı Ömer Kökçam yaptı. Ödül takdiminin ardından kapanış konuşmasını da gerçekleştiren Kökçam güzel bir etkinliğin geride kaldığını belirterek tüm katılımcılara teşekkür etti. TÜBİTAK’ın 61 yaşında olduğunu hatırlatan Kökçam, Bilim ve Teknik dergisinin 57 yıldır nesiller yetiştirdiğini kaydetti. Kökçam, bilim ve topluma hitap eden etkinliklerin artarak devam edeceğini de vurguladı.
Gökyüzü Gözlem Etkinliğine bini aşkın kişi katıldı. Cumartesi günü düzenlenen halk gününde de binlerce kişinin ziyaret ettiği etkinlikte 3 gün 2 gece boyunca her yaş grubuna yönelik bilim ve teknolojide farkındalık artırıcı atölye ve etkinlikler düzenlendi.
TÜBİTAK çadırındaki atölyelere katılan çocuklar TÜBİTAK tarafından düzenlenen bilimsel etkinliklere katılarak hem eğlendi hem de öğrendi.
TÜBİTAK Bursa Test ve Analiz Laboratuvarı Müdürlüğü ile TÜBİTAK Bilim ve Toplum Başkanlığı iş birliğinde düzenlenen “Akıllı Laboratuvarlar Resim Yarışması” ödül töreni büyük bir coşkuyla gerçekleştirildi. Türkiye'nin dört bir yanından ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin katıldığı yarışma, bilim ve sanatı bir araya getiren anlamlı bir etkinlik oldu. Törene, çok sayıda öğrenci, öğretmen, aile ve protokol üyeleri katıldı.
Yarışmanın sekizincisi, TÜBİTAK Bilim ve Toplum Başkanlığı iş birliğiyle, bu yıl ilk kez Türkiye çapında ilkokul ve ortaokul öğrencileri arasında yapıldı. Yarışmaya toplamda 1.788 resim başvurdu; 1.029 ilkokul, 759 ise ortaokul öğrencisinden gelen eserler arasında yapılan değerlendirmelerin ardından, 36 eser sergilenmeye hak kazandı.
Açılış Konuşmalarında Bilim ve Sanatın Önemi Vurgulandı
Törende açılış konuşmalarını gerçekleştiren Bursa Yıldırım Belediye Başkanı Sayın Oktay Yılmaz, yarışmaya katılan tüm öğrencilere ve öğretmenlerine teşekkür ederek, sergilenmeye hak kazanan eserlerin şehrin kültürüne değer katacağına inandığını söyledi.
TÜBİTAK Bilim ve Toplum Başkanı Ömer Kökçam ise, bilim ve sanatın birleşiminden doğan bu tür etkinliklerin önemine değindi. Kökçam, “Bilim, hayatımızın her alanını şekillendirirken, sanat da bu sürecin estetik ve duygusal yönünü besliyor. Bu yarışma, gençlerimizin bilimsel bakış açılarını sanatsal bir dil ile ifade etmeleri için harika bir fırsat sundu. Geleceğin bilim insanlarının yetişmesine yardımcı olacak bu tür projelere katkı sağladığımız için büyük bir mutluluk duyuyoruz,” diye konuştu. Geleceğin bilim insanlarının yetişmesine yardımcı olacak bu tür projelere katkı sağladıklarını ifade eden Kökçam, katılımcılara ve organizasyona katkı sağlayan herkese teşekkürlerini iletti.
TÜBİTAK Bursa Test ve Analiz Laboratuvarı Müdürü Sedat Aktaş da, yarışmanın bilim dünyasına katkı sağlayan bir etkinlik olduğunu belirtti. 2017 yılından bu yana TÜBİTAK Bursa Test ve Analiz Laboratuvarı Müdürlüğü tarafından düzenlenen ve 2025 yılında TÜBİTAK Bilim ve Toplum Başkanlığı iş birliğiyle gerçekleştirilen resim yarışmasının bu yılki teması “Akıllı Laboratuvarlar” olarak belirlendiğini vurgulayan Aktaş, “Geleceğin dünyasında bilim ve teknolojinin şekillendirdiği laboratuvarların önemini vurgulayan bu tema, öğrencilerimizin farkındalığını artırırken onların bilimsel düşünceye olan ilgisini de teşvik ediyor” ifadelerini kullandı.
Tuva Cihangir Atasever'in Söyleşisi Etkinliğe Renk Kattı
Törende Türkiye’nin İlk İnsanlı Uzay Bilim Misyonu kapsamında Yörünge Altı Araştırma Uçuşu'nu gerçekleştiren Astronot Tuva Cihangir Atasever’in etkileyici söyleşisi dikkatle takip edildi. Atasever, bilim ve teknolojiye olan ilgisini öğrencilere aktarırken, onların da hayallerinin peşinden gitmeleri gerektiğini vurguladı. Katılımcılar, Atasever’in deneyimlerinden ilham aldı ve büyük bir keyifle sohbetini dinledi.
Dereceye Giren Öğrencilere Ödülleri Verildi
Törenin en heyecanlı anı, dereceye giren öğrencilere ödüllerinin takdim edildiği andı. Dereceye giren öğrenciler ve danışman öğretmenleri sahneye davet edilerek ödüllerini aldılar. İlkokul kategorisinde birinci olan İlke Telgeren, Büyükçekmece Bilsem’den, ikinci olan Asya Alyanak, Özel Dörtyol TED İlkokulu’ndan ve üçüncü olan Betül Demir, Fatma Neşe Kaya İlkokulu’ndan ödüllerini aldılar. Ortaokul kategorisinde ise birinci olan Viyan Babat, Teskomb Süphan Ortaokulu’ndan, ikinci olan Cansın Abdullah Koçak, Özel Marmara Evleri İhlas Ortaokulu’ndan ve üçüncü olan Merve Doğa Balçıklı, Özel Isparta Doğa Ortaokulu’ndan ödüllerini aldı. Birincilik, ikincilik ve üçüncülük ödüllerini kazanan öğrenciler, hem maddi ödülleriyle hem de bilimsel gelişimlerini destekleyecek özel hediyelerle ödüllendirildi. İlkokul ve ortaokul kategorilerinde birinci olan öğrenciler 25.000 TL, ikinci olanlar 15.000 TL, üçüncü olanlar ise 10.000 TL değerinde ödüllerini aldı.
Ödüller arasında en dikkat çeken hediyelerden biri ise, dereceye giren her öğrenciye verilecek olan 1 yıllık TÜBİTAK Popüler Bilim Dergisi aboneliği ve sergilenen eser sahiplerine TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları’ndan oluşan set oldu.
Öte yandan ilkokul kategorisinde ilk 6, ortaokul kategorisinde de ilk 6’ya girenlerin eserlerinden oluşan 2026 yılı masa takvimi de hediye edildi.
Bu yılki ödül töreninde, derece alamayan ancak Sergilenmeye Hak Kazanan eser sahiplerine de ödülleri takdim edildi: Sergilenecek eserlerin sahipleri şöyle sıralandı:
Ali Ömer ÖZTÜRK
Arin AKSAKAL
Arya BALTAŞ
Azra Ceylin İBİŞ
Betül ERTUĞRUL
Burak Selim SÜRDEM
Burçe Nazin AKGÜL
Buse Naz ÖGEL
Çağan Eymen DAĞLI
Duru ÇİFTÇİ
Ece Duru YAPICI
Eflin ARDA
Elif Çağrı AKDENİZ
Ekin CANPOLAT
Eylül Beyza ŞEKER
Eylül ORGUN
Fatıma Erva EREN
Feyza Reyyan COŞKUN
İlter Kağan ASLAN
İrem MIÇILI
Kadir Ayaz DEMİR
Leo Kaan ÖZERİM
Mina ALKAŞİ
Miray SAYGIN
Nehir ŞAHİN
Nil ÖZTÜRK
Sibel Dila YETİŞ
Ümmü Erva KARINCA
Zeynep İdil ÇALGI
Zeynep Sude İZMİRLİ
Jüri Üyelerine Teşekkür Belgesi Takdim Edildi
Yarışmanın jüri üyeleri de unutulmadı. Değerlendirmeleriyle yarışmanın kalitesine katkı sunan jüri üyelerine, teşekkür belgeleri takdim edildi. Jüri üyeleri, sahnede toplu fotoğraf çektirerek etkinlikten duydukları memnuniyeti dile getirdi.