Arama

+
-
0

Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler (KOBİ) ölçeğindeki kuruluşların proje esaslı araştırma, teknoloji geliştirme ve yenilikçilik faaliyetlerinin desteklenmesi amacıyla Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı (TEYDEB) tarafından yürütülen, 1501-Sanayi Ar-Ge Destek Programı ve 1507-KOBİ Ar-Ge Başlangıç Destek Programı kapsamında her yıl Ocak ve Temmuz aylarında olmak üzere iki çağrı açılmaktadır.

TEYDEB 1501-Sanayi Ar-Ge Destek Programı ve 1507-KOBİ Ar-Ge Başlangıç Destek Programı 2025 yılı 1. dönem başvuruları 02.01.2025 tarihi itibariyle https://eteydeb.tubitak.gov.tr üzerinden alınmaya başlanacaktır.

1507-KOBİ Ar-Ge Başlangıç Destek Programı

Çağrı Açılış Tarihi

02.01.2025

Kuruluş Bazlı Ön Kayıt Başvurusu Son Tarihi1, 2

17.03.2025 (Saat 23:59)

Çağrı Kapanış Tarihi3

19.03.2025 (Saat 23:59)

1501-Sanayi Ar-Ge Destek Programı

Çağrı Açılış Tarihi

02.01.2025

Kuruluş Bazlı Ön Kayıt Başvurusu Son Tarihi1, 2

24.03.2025 (Saat 23.59 )

Çağrı Kapanış Tarihi3

26.03.2025 (Saat 23:59)

NOTLAR:

1. Başvuru yapabilmek için kuruluş bazlı ön kayıt başvurusunun TÜBİTAK’a ulaştırılması gerekir. Belirtilen tarih, kuruluş bazlı ön kayıt başvurusunun PRODİS üzerinden TÜBİTAK’a gönderilmesi için son tarihtir. Ön kayıt evraklarının çağrı kapanış tarihinden en az bir iş günü öncesinde TÜBİTAK’a ulaşması gerekir. Kuruluş bazlı ön kayıt evraklarındaki eksiklik nedeniyle ön kayıt onayının verilememesi durumunda sorumluluk kuruluşa aittir. Kuruluş bazlı ön kayıt için çağrı açılış tarihinin beklenmesine gerek yoktur. Bu nedenle çağrıya başvuru yapmayı planlayan firmaların zaman kaybetmeden kuruluş bazlı ön kayıt işlemleri gerçekleştirmesi tavsiye edilir.

2. Daha önce kuruluş bazlı ön kayıt onayı alan kuruluşlar tekrar kuruluş bazlı ön kayıt yaptırmayacak ve ön kayıt evrakı göndermeyecektir.

3. Proje önerilerini PRODİS üzerinden göndereceği son tarihtir. Gönderim için kuruluş bazlı ön kayıt onayı gerekir.

ÖNEMLİ HATIRLATMA: Proje önerileri e-imza ile gönderileceğinden, e-imzanın temin edilmesi veya e-imzanın olması durumunda e-imza geçerlilik sürelerinin kontrol edilerek çağrı kapanış tarihine kadar e-imza süresinin bitecek olması durumunda e-imzanın yenilenmesi gerekmektedir.

Companies established with TÜBİTAK BiGG support at the pre-seed stage will have the opportunity to reach the seed investment through the TÜBİTAK BiGG+ Venture Capital Investment Fund. TÜBİTAK will contribute to the technological development of ventures and value-added growth strategies by creating joint investment opportunities for stakeholders in the entrepreneurship ecosystem with this Fund.

Under the Law No. 4691 on Technology Development Zones and the Law No. 5746 on Supporting Research, Development, and Design Activities, if the amount of discount utilized in software, design, and R&D activities developed in Technology Development Zones exceeds 2 Million TL, it is mandatory to transfer 3% of that amount to venture companies, venture capital investment partnerships, or venture capital investment funds by the end of the year through the methods specified in the law.

In order to fulfill the investment obligation of R&D incentives and to benefit from other tax advantages provided for VCIF investments, TÜBİTAK BiGG+ VCIF invites institutional investors who want to invest in TÜBİTAK-supported technology companies to join the Fund.

Fund NameTÜBİTAK BiGG+ Venture Capital Investment Fund
First ClosingDate of sale of the first participation share
Investor Acceptance Period5 years from the date of first closing
Due Date10 years from the date of first closing
Investment Period5 years from the first closing date
Participation Share Minimum Transaction Limit50.000 USD
Management Fee

2% until the end of the investment period

1% from the end of the investment period until the end of the fund period

For more detailed information about TÜBİTAK BiGG+ GSYF, you can send us your contact information from the link below. (in Turkish)

https://anket.tubitak.gov.tr/index.php/251237?lang=tr

Announcements regarding the calls to be opened to determine the initiatives in which TÜBİTAK BiGG+ VCIF will invest will be made in the coming days.

You can send your questions and opinions to the e-mail address bigg.arti@tubitak.gov.tr.

Tohum öncesi aşamada TÜBİTAK BiGG desteği ile kurulan şirketler, Kalkınma Girişim Sermayesi A.Ş. TÜBİTAK BiGG+ Girişim Sermayesi Yatırım Fonu ile bir sonraki tohum yatırımına ulaşma imkânı bulabilecek. TÜBİTAK, bu Fon ile girişimcilik ekosistemindeki paydaşlara ortak yatırım fırsatları oluşturarak girişimlerin teknolojik gelişimine ve katma değerli büyüme stratejisine katkı sağlayacak.

4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ile 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun kapsamında Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde geliştirilen yazılım, tasarım ve Ar-Ge faaliyetleri alanında yararlanılan indirim tutarının 2 Milyon TL üzerinde olması durumunda, söz konusu tutarın %3’ü oranında yılsonuna kadar kanunda belirtilen yöntemler aracılığıyla girişim şirketlerine, girişim sermayesi yatırım ortaklıkları ya da girişim sermayesi yatırım fonlarına aktarılması zorunluluğu getirilmiştir.

Ar-Ge teşvikleri yatırım yükümlülüğünü yerine getirmek ve GSYF yatırımları için sağlanan diğer vergi avantajlarından faydalanmak üzere, Kalkınma Girişim Sermayesi A.Ş. TÜBİTAK BiGG+ GSYF, TÜBİTAK destekli teknoloji şirketlerine yatırım yapmak isteyen kurumsal yatırımcıları da Fona katılmaya davet ediyor. 

Fon AdıTÜBİTAK BiGG+ Girişim Sermayesi Yatırım Fonu
İlk Kapanışİlk katılma payı satış tarihi
Yatırımcı Kabul Dönemiİlk kapanış tarihini takip eden 5 yıl
Fon Süresiİlk kapanış tarihinden itibaren 10 yıl
Yatırım Dönemiİlk kapanış tarihinden itibaren 5 yıl
Katılma Payı Asgari İşlem Limiti50.000 ABD Doları
Yönetim Ücreti

Yatırım döneminin sonuna kadar %2

Yatırım döneminin sonundan fon süresinin sonuna kadar %1

TÜBİTAK BiGG+ GSYF konusunda daha detaylı bilgi almak için iletişim bilgilerinizi aşağıdaki bağlantıdan bize gönderebilirsiniz.

https://anket.tubitak.gov.tr/index.php/251237?lang=tr 

TÜBİTAK BiGG+ GSYF’nin yatırım yapacağı girişimlerin belirlenmesi amacıyla açılacak çağrılara ilişkin duyurular önümüzdeki günlerde yapılacaktır.

Sorularınızı ve görüşlerinizi bigg.arti@tubitak.gov.tr e-posta adresine iletebilirsiniz.

Avrupa Birliği Ufuk Avrupa Programı kapsamındaki tüm destekler hakkında detaylı bilgi için tıklayınız.

Ülkemiz paydaşlarına yönelik, Ufuk Avrupa Programı kapsamında yer alan Destek ve Burslar için;

  • Marie Skłodowska Curie Uluslararası Burs ve Araştırma Dolaşım Destekleri (MSCA) için tıklayın.
  • Avrupa Araştırma Konseyi (ERC) Destekleri için tıklayın.
  • Tematik Alan destekleri için tıklayın.
  • Ufuk Avrupa Misyonları için tıklayın.

 

MSCA COFUND Projeleri

 

NANOBIO4CAN Projesi

 

Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM)’un, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM), İzmir Biyotıp Genom Merkezi (İBG) ve Koç Üniversitesi Translasyonel Tıp Araştırma Merkezi (KUTTAM) ile ortak olarak yürüttüğü MSCA-COFUND Doktora Sonrası Burs Programı kapsamında istihdam edilecek araştırmacıların milliyetleri fark etmeksizin yurtdışından gelmeleri beklenmektedir. NANOBIO4CAN bu 4 uluslararası kuruluştan birinde nano-biyoteknoloji ve kanser araştırmalarında sağlıkla ilgili uygulamalar alanlarında 24 doktora sonrası araştırmacıya iki yıllık doktora sonrası burs sunacaktır. Kabul edilecek araştırmacıların maaşları ve araştırma masrafları Avrupa Komisyonu ve TÜBİTAK'ın eş finansmanı ile sağlanacaktır. (Program hem MSCA–COFUND programı hem de TÜBİTAK BİDEB 2236-B MSCA-COFUND Burs Programlarına Katkı Fonu Programı kapsamında desteklenmektedir.) Detaylar ve İngilizce web sitesi içeriğine erişmek için tıklayınız. 

EURAXESS linki için tıklayınız.

 

ENRICH-TOGETHER Projesi

 

Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ)’nün yürüttüğü bu MSCA-COFUND Doktora Sonrası Burs Programı kapsamında istihdam edilecek araştırmacıların milliyetleri fark etmeksizin yurtdışından gelmeleri beklenmektedir. ENRICH-TOGETHER, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ), ODTÜ-Güneş Enerjisi Araştırma ve Uygulama Merkezi (GÜNAM) ve ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü’nde istihdam edilmek üzere “Yeşil ve Mavi Dönüşüm” konularında 20 doktora sonrası araştırmacıya iki yıllık doktora sonrası burs sunmaktadır. Kabul edilecek araştırmacıların maaşları ve araştırma masrafları Avrupa Komisyonu ve TÜBİTAK'ın eş finansmanı ile sağlanacaktır. (Program hem MSCA–COFUND programı hem de TÜBİTAK BİDEB 2236-B MSCA-COFUND Burs Programlarına Katkı Fonu Programı kapsamında desteklenmektedir.) Detaylar ve İngilizce duyuru metni için tıklayınız.

EURAXESS linki için tıklayınız.

 

ECO-SPHERE Doktora Sonrası Araştırmacı Programı

 

Türkiye'nin iki prestijli üniversitesi olan Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) ve Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) ev sahipliğinde yürütülen bir Marie Skłodowska-Curie COFUND projesidir. 1911 yılında kurulan ve İstanbul'un kalbinde yer alan YTÜ ile 1982 yılında kurulan ve İzmir'de bulunan DEÜ, bu program kapsamında çok yönlü akademik tecrübe, ciddi bir altyapı ve ileri teknolojiler sunmaktadır.

ECO-SPHERE, beş yıl boyunca iki çağrı ile çevre bilimleri başta olmak üzere döngüsel ekonomi kapsamında yer alan farklı alanlarda her biri 24 ay sürecek 24 doktora sonrası istihdam imkânı sunacaktır. Program, Nisan 2024'ten itibaren dünya çapında araştırma ve çevre bilimlerine ilgi duyan iddialı doktora sonrası araştırmacı adaylarına açık olacaktır. İlk çağrı 28 Temmuz 2024 tarihinde kapanacaktır. https://ecosphere-msca.org.tr/ adresinden detaylara ulaşılabilmektedir.

ECO-SPHERE, özellikle döngüsel ekonomi alanında bilgi ve inovasyonu ilerletmeyi, yeni nesil araştırmacıları desteklemeyi ve döngüsel ekonomisi kapsamında kariyerlerini geliştirmelerine yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Döngüsel ekonomi, doğal kaynakların korunması, çevresel bozulmanın azaltılması ve uzun vadeli ekonomik büyümenin sağlanması amacıyla mevcut endüstriyel uygulamaların dönüştürülmesinde hayati bir rol oynamaktadır.

Programa kabul edilen araştırmacılar, ev sahibi kurumların sunacağı imkanlar ve programın sunacağı çeşitli faaliyetler aracılığıyla geniş bir ağdan faydalanacaklardır. Bu bağlantılar, sayısız akademik ve sosyal etkinliklerle birlikte, araştırmalarının güçlü bir şekilde desteklenmesini ve yenilikçi girişimlerin teşvik edilmesini sağlayarak, program bittikten sonra uzun süre devam edecek tecrübeler kazanmalarına yardımcı olacaktır.

ECO-SPHERE kapsamında teşvik edilen çalışmaların sonuçları, çevre bilincini ve politikalarını hızlandırmak için çeşitli bölgelerde ve sektörlerde işbirliğini teşvik edecek ve toplumların yaşam standartlarını yükseltmede katkıda bulunacaktır.

İstihdam edilecek araştırmacıların milliyetleri farketmeksizin yurtdışından gelmesi gerekmektedir. Bu sebeple bu duyuruyu yurtdışı bağlantılarınız ile paylaşabilirsiniz.

EURAXESS linki için tıklayınız.

 

Water4All Projesi

 

İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE)’nin, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ve Gebze Teknik Üniversitesi (GTÜ) ile ortak olarak yürüttüğü MSCA-COFUND Doktora Burs Programı kapsamında istihdam edilecek araştırmacıların milliyetleri fark etmeksizin yurtdışından gelmeleri beklenmektedir. Water4All, bu 4 uluslararası kuruluştan birinde formal bilimler, doğa bilimleri ve uygulamalı bilimler alanında 20 doktora adayına dört yıllık doktora bursu sunmaktadır. Kabul edilecek araştırmacıların maaşları ve araştırma masrafları Avrupa Komisyonu ve TÜBİTAK'ın eş finansmanı ile sağlanacaktır. (Program hem MSCA–COFUND programı hem de TÜBİTAK BİDEB 2236-B MSCA-COFUND Burs Programlarına Katkı Fonu Programı kapsamında desteklenmektedir.) Detaylar ve İngilizce web sitesi içeriğine erişmek için tıklayınız. 

EURAXESS linki için tıklayınız.

 

Türkiye'de yerleşik araştırmacıların, söz konusu ilanlara başvuruları mümkün olmamaktadır. Doktora sonrası araştırma pozisyonlarına başvuracak adayların (ilan tarihinin kapanacağı günden itibaren) son 3 yıldır 12 aydan fazla Türkiye'de bulunmamış olmaları (Türk ya da yabancı fark etmeksizin) gerekmektedir.

Bu şartlara uyan doktora ve doktora sonrası araştırmacıları Türkiye'ye davet etmek isteyen siz değerli araştırmacılarımızı, bu ilanımızı yurtdışındaki irtibatlarınız ile paylaşmaya davet ediyoruz.

Programlara ait duyuru metinleri için ilgili bağlantıları kullanabilirsiniz.

 

TÜRKSAT 6A, Turkey's first indigenous and national communication satellite, has successfully settled into its mission orbit at 42° East longitude.

Launched on 9 July 2024, TÜRKSAT 6A completed the critical steps in the process leading to this success on schedule. After being launched into space, TÜRKSAT 6A first settled into the test orbit at 50° East longitude. After the tests carried out here were completed as planned, the transition process to the final mission orbit of 42° East longitude began on 16 December 2024. After five orbital manoeuvres, the satellite was successfully placed into its mission orbit on 28 December 2024.

While the tests in the mission orbit will continue at 42° East longitude, physical installations and virtual stations will be completed within the scope of ground segment activities, while the acceptance process of ground station software and end-user training will continue. Following the completion of these processes, the satellite will be transferred to TÜRKSAT A.Ş.

TÜRKSAT 6A was implemented under the coordination of TÜBİTAK UZAY in cooperation with local business partners such as TAI, ASELSAN and CTECH. The project was funded by TÜBİTAK, the Ministry of Transport and Infrastructure, the Presidency of Defence Industries and TÜRKSAT A.Ş. The indigenous equipment used in the development process of the satellite made significant contributions to the technical capacity of our country. With the contribution of more than 20 national companies and nearly 400 experts, critical subsystems were developed domestically.

This project, which took our country a step forward in space studies, reinforced Turkey's independence in the field of space by making it one of the 11 countries capable of developing communication satellites.

TÜRKSAT 6A will not only increase and back up Turkey's communication capacity for more than 15 years, but will also provide access to a wide region covering Europe, North Africa and Asia.

Türkiye’nin ilk yerli ve Milli haberleşme uydusu olan TÜRKSAT 6A, görev yörüngesi olan 42° Doğu boylamına başarıyla yerleşti

9 Temmuz 2024’te fırlatılan TÜRKSAT 6A, bu başarıya giden süreçte kritik adımları takvime uygun şekilde tamamladı. TÜRKSAT 6A, uzaya fırlatıldıktan sonra ilk olarak 50° Doğu boylamındaki test yörüngesine yerleşti. Burada gerçekleştirilen testlerin planlandığı gibi tamamlanmasının ardından 16 Aralık 2024’te nihai görev yörüngesi olan 42° Doğu boylamına geçiş süreci başladı. Bu süreçte gerçekleştirilen beş yörünge manevrasının ardından, uydu 28 Aralık 2024 itibarıyla başarıyla görev yörüngesine yerleştirildi.

Görev yörüngesindeki testler, 42° Doğu boylamında devam ederken yer kesimi faaliyetleri kapsamında fiziksel kurulumlar ve sanal istasyonlar tamamlanıp, yer istasyonu yazılımlarının kabul süreci ve son kullanıcı eğitimleri devam edecek. Bu süreçlerin tamamlanmasının ardından uydu, TÜRKSAT A.Ş.’ye devredilecek.

TÜRKSAT 6A, TÜBİTAK UZAY koordinasyonunda TUSAŞ, ASELSAN ve CTECH gibi yerli iş ortaklarının iş birliğiyle hayata geçirilen proje, TÜBİTAK, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Savunma Sanayii Başkanlığı ve TÜRKSAT A.Ş. tarafından fonlandı. Uydunun geliştirme sürecinde kullanılan yerli ekipmanlar, ülkemizin teknik kapasitesine önemli katkılar sağladı. 20’den fazla ulusal firma ve 400’e yakın uzmanın katkısıyla kritik alt sistemler yerli imkanlarla geliştirildi.

Uzay çalışmalarında ülkemizi bir adım ileri taşıyan bu proje, Türkiye’nin haberleşme uydusu geliştirebilen 11 ülke arasına girmesini sağlayarak uzay alanındaki bağımsızlığını pekiştirdi.

TÜRKSAT 6A, 15 yılı aşkın hizmet süresi boyunca Türkiye’nin haberleşme kapasitesini artırmak ve yedeklemekle kalmayacak, Avrupa, Kuzey Afrika ve Asya’yı kapsayan geniş bir bölgeye erişim sağlayacak. 

Varank, “Bugün bir araya gelmemizi sağlayan ‘The Aziz Sancar Lecture’ etkinliğini, Aziz Sancar Hocamızın onuruna düzenliyoruz. Bu etkinlik bizim için çok önemli bir sayfa. Şüphesiz ‘The Aziz Sancar Lecture’ da The Schrödinger Lecture, The Dirac Lecture, The Oppenheimer Lecture, The Abdus Salam Lecture gibi dünyadan ses getirecek.” ifadelerini kullandı.

“ ‘The Aziz Sancar Lecture’ ülkemiz için bir ilk olduğu gibi, kabul ederse Aziz Hocamıza da bir vefa borcumuzdur.” vurgusu yapan Varank, “Her sene yapılacak bu etkinlikte yeni keşifler veya ortaya çıkan yeni problemler tartışılacak. Daha da önemlisi ‘The Aziz Sancar Lecture’ bilim camiasına vizyoner bir bakış açısı sağlayacak.” değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Varank, “Günümüzde yaşamın moleküler düzeyde işleyişine ışık tutan bilgi üretimi konusunda adeta devrimsel gelişmeler yaşandı. Tabi bu gelişmeler öyle kendi kendine olmadı. İnsanlığa hizmet yoluna kendini adamış, kararlılık sahibi bilim insanları sayesinde gerçekleşti. İşte Aziz Sancar Hocamız bu alanda çığır açan bilim insanlarından bir tanesi.” dedi.

Bilim ve teknolojiye verdikleri önemi Bakan Varank, “Biz biliyoruz ki insanlığın gelişiminin itici gücü bilim ve teknoloji tutkusudur. Biz inanıyoruz ki insanlığın bugününü dününe göre daha güzel yapan bilim ve teknolojidir. İnsanlığın bugün karşılaştığı ve yarın karşılaşacağı sorunlara çare bilim ve teknolojidir.” ifadeleriyle vurguladı.

TÜBİTAK Bünyesinde açılan Aziz Sancar Yurt Dışı Doktora Sonrası Araştırma Burs Programına da değinen Varank,  “Hocamız çalışmaları sayesinde layık görüldüğü Nobel Ödülü ile ülkemizi son derece gururlandırdı. Elbette insanlık yararına böylesine önemli çalışmalar gerçekleştiren Aziz Sancar Hocamız her şeyi hak ediyor. Bu manada biz de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak bir adım atmak istedik. Bizleri gururlandıran kıymetli Aziz Sancar Hocamız adına bir araştırma burs programı ihdas ettik. Esasında biz, Hocamız için bir şey yapalım dedik ama hocamız burada da kadirşinaslığını gösterdi. Aziz Sancar Doktora Sonrası Araştırma Burs Programı ile genç bilim insanlarımız çalışmalarını Hocamızın araştırma laboratuvarında sürdürebilecek. Ülkemizde ihtiyaç duyulan nitelikli insan kaynağının gelişimi noktasında bu program ülkemiz için büyük önem arz ediyor.” diye konuştu.

Varank, konuşmasını, Aziz Sancar, TÜBİTAK Temel Bilimler Araştırma Enstitüsü ve etkinlik katılımcıları ile "The Aziz Sancar Lecture"nin ilk konuşmacısı olan ABD'li bilim insanı, virolog ve doktor, 2020 Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü sahibi Profesör Harvey James Alter'a teşekkür ederek tamamladı.

“Aziz Sancar Türk gençliğine örnek bir başarı hikayesi sundu”

Etkinliğini bir diğer açılış konuşmasını Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır gerçekleştirdi. Kacır konuşmasında Aziz Sancar’ın Türk gençliğine, Türk bilim insanlarına örnek bir başarı hikayesi sunduğunu belirtti. Türk gençliğine örnek olan Aziz Sancar’ın “Bizim bu memlekete borcumuz var” diyerek her an memleketine faydalı olmayı hedef edinen, idealleriyle kendini yetiştiren insanların nasıl evrensel hale gelebildiğini herkese kanıtladığını kaydeden Kacır, “Aziz Sancar Hocamız, elli yıl önce ABD'ye ayak basıp bilimsel çalışmalarını o ülkede gerçekleştirmeseydi Nobel ödülü alabilir miydi? Maalesef ki o günün Türkiye'sinin şartlarını dikkate aldığımızda bu soruya olumlu bir cevap vermek oldukça güç. Ama bugün çok farklı bir Türkiye'yle karşı karşıyayız. Türkiye artık kuvvetli ARGE altyapısına sahip bir ülke.” dedi.

Mehmet Fatih Kacır “Hedefimiz Türkiye'yi sağlıkta, sağlık teknolojilerinde dünyada söz sahibi ülkeler arasına dahil edebilmek. Bunun için gerekli fiziki altyapıyı özellikle son yirmi yılda yaptığımız yatırımlarla ülkemize kazandırdık. Yetkin insan kaynağımız da mevcut. Aziz Sancar hocamızın çizdiği yolda ilerleyen gençlerimiz TÜBİTAK'ın hayata geçirdiği Aziz Sancar doktora sonrası araştırma programıyla birlikte insan kaynağımız her geçen gün daha da güçlenmekte.” değerlendirmesinde bulundu.

Kacır, “Temennimiz, gençlerimizin yurt dışında araştırmalarına başlamış olsalar dahi günün sonunda çalışmalarını ülkemizde sürdürebilmeleri. Çünkü artık dünya çapında ses getirecek başarılara imza atmanın geleceğin Aziz Sancarları olmanın yolu, ülkemiz gençleri için bir ömrü vatanlarından uzakta geçirmek değil.” dedi.

Hepatit C'nin de tehlikelerinden bahseden Kacır,  “Profesör Harvey James Alter’ın çalışmaları ise uzun yıllar boyunca hastalığın karanlıkta kalan sebebini araladı. Yalnızca kronik hepatitte ışık tutmakla kalmayıp aynı zamanda milyonlarca hayatı kurtaracak olan kan testleri ve tedavilerinin de temeli atıldı. İnsanlık faydasına yürütülen bu çalışmalar asla unutulmayacak. Bugün bir araya gelmemize vesile olan Aziz Sancar konuşmaları ile kendisinin çalışmalarını yakından dinleme imkanına kavuşacağız.” ifadelerini kullandı.

"Gelecekteki problemlerin çözümü temel bilimlerde"

Bir diğer açılış konuşmasını yapan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Temel Bilimler Araştırma Enstitüsü Olarak özellikle pandemi dönemini bir fırsata dönüştürmek için çevirimiçi etkinlikleri başlattıklarını hatırlatarak bugün bu etkinliklerin en kapsamlısının gerçekleştirildiğini kaydetti. Etkinliğe katılımın yoğun olmasının kendilerini hem heyecanlandırdığını hem de sorumluluklarını artırdığını belirten Mandal, Prof. Dr. Aziz Sancar’a bu etkinlik için isminin kullanılmasından ötürü izin verdiği için duyduğu memnuniyeti ifade etti. Mandal bu ilk etkinliğin konuşmacısı olan Profesör Harvey James Alter’a da katılımlarından dolayı teşekkür etti.

TÜBİTAK Başkanı küresel anlamda bakıldığında özellikle COVID-19 salgınıyla birlikte bilime olan ihtiyacın daha fazla arttığını ve bu anlamda da temel bilimlerin desteklenmesine ihtiyaç olduğunu ifade etti.

Gelecekte özellikle iklim değişikliği ve bununla ilgili başlıkların tümünün çözümünün temel bilimlerle mümkün olacağını dile getiren Mandal, gelecek perspektifinde karamsarlığa düşmeden bilim temelli yaklaşımlarla fırsat yaratılabileceğini aktardı.

Temel bilimlerin önemine vurgu yapan TÜBİTAK Başkanı, “kurum olarak temel bilimler araştırmacılarının ortak buluşma noktası olarak katkı vermeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

Mandal, TÜBİTAK olarak da geleceğe yönelik bilimsel perspektif kazanılması amacıyla çeşitli etkinlikler düzenlediklerini kaydederek, "Temel bilimlerde sürdürülebilir kalkınma noktasındaki önemi üzerine yakın zamanda UNESCO Dünya Bilimler Akademisi  (TWAS)  ile ortaklaşa bir müzakeremiz oldu ve bir anlaşma imzaladık. Bu yıldan başlayarak temel bilimler alanında gelişmekte olan ülkelerden ve Türk cumhuriyetlerinden 25 genç bilim insanını Türkiye'de doktora düzeyinde ve doktora sonrası araştırma yapmaları yönünde destekleyeceğiz." diye konuştu.

“The Aziz Sancar Lecture bilimin birleştirici özelliğine hizmet edecektir”

‘The Aziz Sancar Lecture’  Etkinliğinin moderatörlüğünü TBAE Müdürü Prof. Dr. Alikram Nuhbalaoğlu yaptı. “TÜBİTAK Temel Bilimler Araştırma Enstitüsü, Sayın Cumhurbaşkanımızın değerli desteğiyle; adeta külden alev doğarak bilimin ufukları kapsamında araştırma ve eğitim faaliyetlerini giderek artan heyecanla devam ettirmektedir.” diyen Nuhbalaoğlu “Günümüzde çığır açan bilimsel çalışmalarıyla uygarlığın gelişimine üstün hizmet etmiş bilim insanlarının onuruna, dünyanın gelişmiş ülkelerinde çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. ‘The Aziz Sancar Lecture’ etkinliğimiz bu geleneğin yeni bir parçasıdır.” değerlendirmelerinde bulundu.

Nuhbalaoğlu, etkinliğin önemine vurgu yaparak “‘The Aziz Sancar Lecture’ etkinliğimiz ülkemizde bilimsel merakın ve bilim kültürünün yaygınlaşmasına önemli katkılar sağlayacaktır. Uluslararası boyutu göz önüne alındığında,  ‘The Aziz Sancar Lecture’ etkinliğimiz coğrafi sınırlara, dillere ve ırklara bakmaksızın, bilimin birleştirici özelliğine hizmet edecektir.” İfadelerini kullandı.

Nuhbalaoğlu, “The Aziz Sancar Lecture etkinliğimiz, Aziz Hocamıza olan duygumuzun bir simgesi olarak bilim tarihimize geçecektir.” dedi.

“Hepatit C: Başlangıcın Sonu ve Muhtemelen Sonun Başlangıcı”

Açılış konuşmalarının ardından, Amerikalı bilim insanı Harvey James Alter “Hepatit C: Başlangıcın Sonu ve Muhtemelen Sonun Başlangıcı” başlıklı bir konuşma gerçekleştirdi. Sunumunda yaptığı çalışmaları detaylı olarak paylaşan Alter, katılımcıların sorularının yanıtladı. Yalnızca soruları yanıtlayarak bilmsel merakları gidermekle kalmayan Alter özel hayatından kesitler de paylaştı.

Prof. Dr. Aziz Sancar da etkinliğin sonunda Prof. Alter’e bu etkinliğe katılımından dolayı teşekkür etti. Nobel ödülü aldığını ancak hayat kurtaran kansere çare olan, ilaçlar bulanları kıskandığını belirten Sancar, milyonlarca hayat kurtaran insanları kıskanmamanın mümkün olmadığını kaydetti. Prof. Alter’ın konuşmasını büyük bir hayranlıkla dinlediğini belirten Sancar, bu sunumun hem Türkiye hem de insanlık için çok destekleyici olduğuna vurgu yaptı.

Kaynak: TÜBİTAK Başkanlık  https://www.tubitak.gov.tr/tr/haber/the-aziz-sancar-lecture-aziz-hocamiza-bir-vefa-borcumuzdur 

Okul Web Sitesi

School on Quantum Optical Technologies:
Quantum Communication and Quantum Sensors

July 25 – 26 2023, Gebze, TÜRKİYE

The explosive development of quantum information and quantum technology applications over the last two decades has clearly indicated that the second quantum revolution is underway. It is characterized by a rapid growth of practical applications of basic quantum theory principles discovered a century ago by the first cohort of quantum mechanics founders. The purpose of this School is to bring together early career researchers and motivated students. It offers a series of specialized lectures focusing on fundamentals of quantum states of light and on the nature of quantum entanglement as the main resource for quantum technologies. The lectures will also address challenging problems of quantum entanglement engineering and specifics of its practical use in quantum communication and high-resolution sensing.

Lecturer

   Image removed.
Alexander Sergienko
Boston University

Topics Covered

  • Quantum Entanglement as a Central Element of Quantum Physics
  • Quantum Optics and Modern Approaches to Engineering Photonics Entangled States
  • Quantum Communication with Single-Photon and Entangled-Photon States
  • Precise Quantum Measurement (Quantum Metrology) and High-Resolution Optical Sensors

Program

You can download the School Program.

Location

The school venue is TÜBİTAK TBAE facilities. A limited number of accomodation will be available.

Note: Participants are not charged any fees.

Application

You can apply to the school online.

Note: A letter of acceptance will be sent to candidates whose applications are evaluated positively.

Deadline for Applications: July 17, 2023 23:59

Poster is available here.

Organizer

Alikram Nuhbalaoğlu (Director of TÜBİTAK TBAE)

Okul Web Sitesi

School on Data Driven Materials Science: Accelerating Innovation

September 11 – 12 2023, Gebze, TÜRKİYE

With recent progress in computational hardware and software, materials researchers can utilize a large volume and wide variety of materials data generated by experimental facilities and computations. The emergence of these big data and advanced analytical techniques has opened unprecedented opportunities for materials research. The purpose of this School is to bring together early career researchers and motivated students to offer excellent series of specialized lectures focusing on fundamentals of first-principles calculations and data-driven methods for materials science. The lecture will also address challenging problems in materials informatics.

Lecturer

 
 Isao Tanaka
Kyoto University, Japan

Topics Covered

  • Introduction of First Principles Calculations
  • First Principles Phonon Calculations and Thermal Properties
  • Data Driven Methods in Materials Science
  • Systematic Parallelized Experiments

Program

You can download the School Program.

Location

The school venue is TÜBİTAK TBAE facilities. A limited number of accomodation will be available.

Note: Participants are not charged any fees.

Application

You can apply to the school online.

Note: A letter of acceptance will be sent to candidates whose applications are evaluated positively.

Deadline for Applications: September 1, 2023 23:59

Poster is available here.

Organizer

Alikram Nuhbalaoğlu (Director of TÜBİTAK TBAE)

Okul Web Sitesi

School on Bioinformatics:
Current Developments and Challenges

June 19 – 20 2023, Gebze, TÜRKİYE

The use of novel mathematical, statistical and computational techniques is of tremendous interest to understand the fundamental principles underlying biological processes as well as the huge amount of currently available biological data. The purpose of the School on Bioinformatics is to bring together early career researchers and motivated students and offer excellent series of specialized lectures, based on fundamentals, statistical and computational methods. The lectures will also address challenging problems in bioinformatics and biomedical research.

Lecturer

   
Shamil Sunyaev
Harvard University

Topics Covered

  • The Polygenic Nature of Human Traits and Diseases
  • Statistics and Biology of Human Mutation
  • The Functional Effect of Genetic Changes
  • Computational and Statistical Methods of Gene Mapping in Sequencing Studies

Program

You can download the School Program.

Location

The school venue is TÜBİTAK TBAE facilities. A limited number of accomodation will be available free of charge.

Note: Participants are not charged any fees.

Application

You can apply to the school online.

Deadline for Applications: June 12, 2023 23:59

Poster is available here.

Organizer

Alikram Nuhbalaoğlu (Director of TÜBİTAK TBAE)